KIRIK KALPLER
Ülküyü hedef seçtik kimse anlamadı
Oysa ülkü en sadık dostumuz çıktı
Yüreğimiz den , yanımızdan hiç ayrılmadı.

Kanımız olarak damarlarımız da dolaştı durdu hayat verdi..

Hayatımız da bir çok şey değişti o değişmedi, değişmeyecekte…
Doğduğumuz günü hatırlamıyoruz, bir çoğumuz anne sütü için ağladığımızı ağlarken annemizin emzirmesini hatırlamıyoruz, Çocukluk yıllarımızdaki yaramazlıkları, okula başladığımızda verilen okul numaramızı, hatırlamıyoruz, ama ülkücü olduğumuz günü hatırlıyoruz..

Gençlik yıllarımızda yaşanan hızlı akışın getirdiği her şey yok oldu (Askerlik anıları, evlilik anıları, iş hayatı, aşk hayatı) vs gibi bir çoğunu kalbimizden sildik, unuttuk, ama o nu (ülküyü) unutamadık ,silemedik çünkü kalbimizde yaşıyordu, damarlarımız da akıyordu..


Bu bir Aşk’tı,bu bir Sevdaydı kalbimize Nakşeden, inceden inceye ipekle kalbimize işlenmiş, çelik iplerle bedenimizi sarmıştı ‘’ ülkücüler ipeğe sarılmış bir çeliktir’’ sözleri bütün kalpler de ülkücüleri anlatıyordu. Ülkücüler bu sevdalarla yaşıyordu.. İpek gibi hassas yürekler, çelik gibi bedenleri vardı. Şimdi hepsinin KIRIK KALPLERİ var…

S.Ahmet Arvasi hocamız ne diyordu ; ‘’Ve tarih bir gün, acz içinde kıvrana kıvrana şehade te susamış bir ülkücüden daha müthiş bir silahın keşfedilemediğini yazmak zorunda kalacaktır’’ sözleri ni kalplerine , gönüllerine yazan ülkü erleri şahadet şerbeti içerek hakkın rahmetine kavuştular.. Kavuşamayanlar bunca mücadele den sonra kırık kalpler le ülkülerine sahip çıkmaya çalışıyorlar.

Anlayan yok!!! Kalplerini kırık çeliğini koparmak, ipeğini almak, yüreğine işlemiş olan ülküyü söküp atmak k için azimle çalışan adamın adamları ile mucadele ediyorlar kırık kalpleri, yalnız kalan yürekleri ve sevdalı ülküleri ile.. Kırık kalpli Bozkutların
Kırık kalpli ülkücülerin idealleri HAPİS olmuş ,bir ülke TÜRKİYE...

Oysa Ülkücüler bu Vatan için sevğiliye çiçek veren bir sevgili gibi kendi canlarını,mallarını, çiçeklerini verdiler karşılık beklemeden..Vatan hainlerine karşı fani bedenlerini hiç düşünmeksizin siper eden her yediği kurşunla ülküsüne koşan, düşen her kan damlası için ülkü gülü olan bir çok ülkü gülü doğdu, böyle bir sevda bu, ama bugün Kırık Kalpler…

Kırık kalplerin bedenlerinde hiç yara olmadığı halde canları çok yanıyor, bedenlerini ruhlarını yakan;Vatanı, bayrağı, milleti ve ülküsünü bu duruma getiren ‘’ balkon ve salon’’ milliyetçileridir…Hainlere fırsat veren onlarla oturup, yatan kalkan, zihniyetin yaralarıdır bedenlerindeki yaralar…

Bu ülke ülkücüleri sevmedi!!! Ülkücüler; ülkelerini, vatanı, bayrağını, Allah(CC) nin nizamını sevdikleri için sevmediler, gün ışığı ülkücüleri sevse geceler nefret eder, geceler ülkücüleri sevse gün ışığı nefret eder, zorla da sevdiremesin ya! Çünkü onları seven sadece Kırık kalplerde ki ülküleridir..

Ülkü idealleri yasak olan bir ülkede yaşıyor,…Kırık kalpli ülkücüler..

Canları acıyor, kalpleri kan ağlıyor, yürekleri çığlık atıyor ‘’Ya sev ya terk et’’ diyemiyorlar.!! Yasak konuşmuş.. Bütün haykırmalarına….

Kırık Kalpler de olsa! ülkücüler için bir AŞK
’tır ülkü..
Kırık kalpler de olsa! ülkücüler için VATAN candır..
Kırık kalpler de olsa! ülkücüler için BAYRAK şehidimin son ürtüsüdür..
Kırık Kalplerde olsa! Ülkücüler için bu ülke her şeyimizdir…

Kalplerindeki kırıklara ülkü DEVA olsun.

Ölümlü bedenlerinde Ölümsüz ülkü taşıyanlara selam olsun..

Osman Onuktav
(avar)