Şimdi benim bu hikâyeme güleceksiniz ama iranda meydana gelen 7,8 şiddetin deki deprem diş mihrakların bir oyunu. Bilirsiniz radyo dalgaları yani MHZ frekansları ile bu yapılabiliyor. Tıpkı yıllar önce İstanbul ve çevresinde olan deprem gibi… Artık dünyada savaşlar böyle olacak. Peki, kim bunlar Usa, Rusya ve İsrail. Peki, neden böyle bir savaş tekniği kullanıyorlar. Bir ülkeye direk saldırmak saldıran ülkenin BM önünde suçlu duruma düşmesi demektir. Ama deprem silahını kullanıp o ülkeye hasar vermek ise gayet doğal bir olay. Çünkü onlarda biliyorlar ki biz Müslüman insanların böyle durumlarda hemen işi Allaha bağlayacağımızı ve içimizde yaşayan insanlardan başka suçlu aramayacağımızı. Özellikle kendilerini molla gören ama gerçekte öyle olmayan din tüccarlarının ise bahaneleri çoktan hazır. Zina ve çokça tüketilen alkol. İşte bu düşünceler tam da o kötü insanların istedikleri türden. İnsanlar hiçbir zaman sarhoş bir kişinin kaza yapıp öldüğün de eceli ile öldüğünü düşünmezler çok alkol aldı ve öldü derler. Biz Müslümanlar kadere inanan insanlarız. Depreminde doğal yollarda ve kötü insaların oyunlarından değil de Allahın bize bir ceza kesmesi gibi değerlendirir ve öyle kabul ederiz. Amenna her şey Allahtan inanır ve itikat ederiz ama inanın ki yeryüzünde kadere inanmayan ve kötülükle beslenen insanların mallarında canlarında gözü olan insanlar var. Hatırlarsanız yıllar önce İstanbul avcılar ve çevresinde meydana gelen deprem sonrası da insanlar
aynı lafları etmişlerdi. Bilmem kimi zina ederken yakalandı depreme kimi içerken kimi başka bir alemde vb … biz her konuda böyleyiz aslında. Bilimsellik yok bizde çünkü aklımıza ilk gelen bu Allahın bize bir cezası. Tamam da Allah neden kullarıyla uğraşsın ki sana kıyamet gününe kadar süre vermiş. Bu süre içerisinde ister iyi bir kul olursun ister kötü bir kul. Senin cezan mahşerde zaten verilecek.
Son yıllarda Amerika sahillerinde meydana gelen kasırgalar ve tusinamiler de bu sistemle yapılıyordu. Onlar başarılı olmak için yapılan deneylerdi. Diyeceksiniz ki adam kendi ülkesinde dener mi dener deve kuşu gelecek yerden tavuğu esirgemeler onlar. Hala inanmakta zorluk çeken insanlara bunu bilimsel olarak kanıtlayalım. Bir leğenin içine bir kova su doldurup ağzımızı su ya paralel bir şekilde tutup üfleyelim su oynuyor mu? Elbet de oynar çünkü nefesimizle onu itiyoruz. Şimdi bu gücün milyarlarca katını düşünün ve bu kuvvetin yer altındaki faylara uygulandığını düşünün sizce ne olur… Daha belirli kanıtlar isteyenler Aydoğan VATANDAŞ ın HAARP adlı seri Kitaplarını okurlarsa konuyu daha iyi anlayacaktır. Sevgilerimle
adem aydınlı