5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1032
Okunma

Kesinlikle kilidi açacak anahtar bu...yani empati.Hiç kurmuyor değiliz, ama genelde eleştireceğimiz zamanlarda yapıyoruz bunu.. Hani, " ben olsaydım." la başlayan ve yukarıdan bakan cümleler kurduğumuz zamanlarda başkalarının yerine koyuyoruz kendimizi. Yada olmuş bitmiş bir durumun sonucunu beğenmeyip, sanki o anda biz olsak durum değişecekmiş te, daha iyi olacakmış havası katıp, kendi nefsimize gurur İlbay ettiğimiz anlarda, empatik olmakla sempatik olmayı karıştırarak... Oysa bireysel uzlaşıyı de toplumsal uzlaşıyı da sağlayan en önemli faktör değil midir EMPATİ? Egoizmi terbiye eden en etkili öğretmen.Sevgide ise,HEMHAL OLMA HALİ..!
Ne var ki; hak ettiğimize inandığımız yaşam koşullarına sahip olamamanın ve bu nedenle maddi manevi bir çok sıkıntı ve tehlikelerle mücadele etmenin verdiği yorgunluğu uyku da gidermiyor. Hepimizin açmazları var ve nereye gitsek bizimle beraberler... taa ki halledene yada zaman aşımına uğrayana kadar... Ya da artık biz görmezlikten gelene kadar...
Ama, bu durum ortak yaşanan bir hal. Hiç değilse bu nedenle gülümseme ve selamı esirgemesek... Sebepler aynılık, tezahürler farklılık arz edebilir, ya da tam tersi. Ne olursa olsun, mütebessim bir merhaba herkesin hakkı..Belki hiç umulmayan bir çözümün başlangıç noktası...bilebilir miyiz, yarına ilişkin yaşama taahhüdümüzün olmayışı aşikarken...
Zaten geçim derdinin bin türlü hali ile Ank ederken, bir de farklı konularda ayrışıyor ve " bizden, sizden, onlardan ve öteki" diye selamı sabahı kesiyoruz ya... Allah( CC.) bunun hesabını sorar... Çünkü yalnızca bu konuda ayet inzal etmiştir:
" ben insanları kaynaşsınlar diye renk renk yarattım" .
Benim bu şaheseri derinlemesine açıklayacak ilmim yok, ama açık ve net bir mesaj olduğunu, farklılıklardan maksadın ayrışmak ve kavga etmek değil anlaşmak, birbirleri arasında sevgiden mütevellit bağlar oluşturmak olduğunu idrak ediyorum...Üstüne de " üstünlük ancak takvadadır" gelince.
Klipteki dev adamları özlemeyen var mıdır bilmem. Anadolu Rock’ ının babaları derler her ikisi için. Kendilerini ifade ettikleri tarz bu olabilir ama bana göre her iki muhterem de kelimenin tam anlamıyla BU TOPRAKLARIN GERÇEK EVLADI VE EVRENSEL DERİNLİKLERİ OLAN OZANLARIDIR...
İzlerken "duygular şelale" oldu klasik tabirle... Her iki muhterem için olmadık isnatlara rağmen onlar, özlerinden asla ödün vermeyerek, kimseden ihsan beklemeyerek, kimseye dalkavukluk etmeyerek, Rabb lerine imanda ve halklarına itimatta asla tereddüde düşmeyerek, kaç nesle örnek oldular... Dilden dile, yürekten yüreğe yol buldular... Ve SEVİLDİLER... Ve hak ettikleri gerçek değerleri ise best seller misali vefatlarından sonra bilinir oldu..!Ait oldukları kültürü sahiplenişleri ve yaşayışları her türlü taktiri hak etmiyor mu..?
Kendisine başka bir tabiiyet ve inanç atfedilmesine rağmen, cenazesinin İslami esaslara göre kaldırılmasını ve asla alkışlanmamasını vasiyet eden Cem Karaca, Cem Baba...
Baştan ayağa sevgi bülbülü, adıyla müsemma Barış elçisi, milyonların, hatta Japonların bile Barış Abisi... Barış Ağabey...
SELDA İYİEKMEKÇİ