Kadın taş olacaksa ancak erkeğinin ayağının altında taş olur üstünde başka iz taşımadan, erkek yanacaksa bir pervane misali sadece tek kadınında ateşte yanar... Mecnunun veya leylanın metresi olmadı canım, olmaz ey hayat! Bu devir böyleyse ve pembe yalanlarla yaşanacaksa, hayatta canın istediğinde maskeler takılıp çıkarılacaksa, gündelik yaşanacaksa aşk ve sadakat söylemekle olmazsa, bir bakışta ya da taş olunan bir fotografta varayım ben vereyim son nefesimi…

Çünkü bu hayatta bu yaşantı ters bana. Bir rüzgar gibi girerim kalbinin aralanmış sevdasının penceresinden, vazgeçilmezin olurum bir bakışa yakarım gemileri ve bir taş olunan fotoğrafta itaatsizliğinle birlikte bana inat hareketlerinle terslersen ve yükseltirsen severken sesini ve sana yuvanın sıcaklığını sunmaya gelen bir kulu öldürecek kadar merhametsizliğine müptela bir yaşantın var ise ve ben sana sadece gözyaşları veriyorsam eğer, neden üzeyim ki seni, sen bensizliğin ortasında ben sevsem de seni zaten başka denizlerde yelken açıp ardına bile bakmayan bir denizci gibi ortada bırakıp gideceksin, ağlatmamak için ve sen sevdiğinle mutlu ol diye terkederim seni sessizce, usulca Allahıma emanet edip çeker giderim... Yeter ki sen mutlu ol! Bazı aşklar ayırılıkları için bile değer demiş yazar. Bazı aşklar ayaküstü yar ölümleri için bile yaşamaya değer… Sen mutlu ol, ben giderim senden… Zaten istediğinde bu değil mi sevgili, merak etme, sen benim en kıymetlimsin, dilimin ucunda değil ama gönlümde hemde... Sen istedin ben gidiyorum sevgili... Gölgemi bile bırakmam artık...


BAKİ EVKARALI