25
Yorum
7
Beğeni
0,0
Puan
2109
Okunma


YOSUN TUTMUŞ GÜNLER
Annem, yıkadığı herşeye özen gösterirdi.
Ama çeyizinde getirdiği o sandık örtüsü yok mu ? Neden bilmem, ona gösterdiği özen farklıydı. Bütün çamaşırlarından önce onu yıkar, eskimesin diye çamaşır suyu değdirmez, güneş soldurmasın diye bahçedeki güneş ışıklarının değmemesinden yosun tutmuş yerlere asardı.
Ütülerken de farklı değildi bu özen.
Bizim çocukluğumuzda eşyaların özgeçmişleri vardı.
Mayko’nun ütü bezi, Ano’nun dikiş makinesi, Dadil’in iğnedenliği gibi. Bunların hepsi kendi içlerinde markaydı.
Mesela Mayko; bizim rahmetli büyük ninemizdi. Mayko, Boşnakça da büyükbüyüknine demekti. O zamanlar Bursa’dan aldığı yemenilerini pay etmiş evin gelinlik kızlarına.
-bundan çok iyi ütü bezi olur, alın ama ziyan etmeyin. Demiş.
O gün, bugündür. Altın kadar kıymetlidir Mayko’nun ütü bezleri.
Ve annem onu sadece çeyiz sandığının örtüsü için kullanmıştı.
Mesela Ano; bizim rahmetli ninemizdi. Yani anneannemiz. Çocuklarından biri ona Ano ismini takınca, anneannemin gerçek ismi unutulmuş. Ano’nun çeyizinde getirdiği siyah, üstüne altın işleme desenli kollu dikiş makinesi onun için çok kıymetliymiş.
Annemin gelinliğine kadar bütün zahmeti o çekmiş. O zamanlar bir gelin kıza dikiş makinesi verilmeden gelin edilmeyince, zavallı Ano son defa kolunu hızla hızla çevirip, bir de üstüne kapanıp gözyaşları içinde kızını gelin ediyormuş edasıyla, makinesini gelin etmiş.
O gün, bugündür. Annem sadece çeyiz sandığının örtüsünün, olur ya kıyısında köşesinde yırtık falan olursa, Ano’nun kollu makinesiyle, kısa bir işlem yapardı. Hem makine anneme gülümserdi, hem de annem makineye.
Mesela Dadil; bizim rahmetli teyzemiz. Adını soranlara bir türlü Damdil diyemezmiş. Ama çok güzel iğnedenlikler yapardı. Eşi demir fabrikasında çalışırdı Dadil teyzenin. Güzel İğnedenlikler yaptığını görünce ona bir avuç mıknatıs getirmiş. Dadil teyze de iki kumaş arasına sakladığı mıknatıslı iğnedenlikleriyle meşhur olmuş. Önce İstanbul’un Avrupa yakasına, sonra Asya ve derken o zamanlar çokça olan Almaya da ki işçi vatandaşlarımıza yollamaya başlamış.
İğnedenlikleri eliyle diken Dadil teyze önce kendisine, sonra Ano’ya birer kollu makine alıp bütün mahalle halkını bu işe bulaştırmış. Böylece annemin de onlara eklenmesiyle üç kollu makine hergün mahalle ortasında buluşmaya başlamış.
Ve annem, ne zaman çeyiz sandığının örtüsüne bir şey olsa, ilk yardım tedavisi gibi Dadil teyzenin iğnedenliğinde çare arardı.
O gün, bu gündür. Onca yıl geçmesine rağmen, Dadil teyzenin iğnedenliği çekmecemdedir.
Peki ya Annemin çeyiz sandığının örtüsü ?
Onu yosun tutmuş olsa bile, bulamadık.
Annem ölünce babamın yeni eşi bizden habersiz ona ait herşeyi toplayıp eskiciye satmış.
O gün bu gündür. Yok olup gitti.
öyküsatıcısımart2013Davidoff
fotoğraf: SNKY
Tüm Seçki Üyelerimize ve Sevgili Okuyucularımıza Teşekkürlerimle...