Bazen hayata sağlam bir dip temizliği lazım;
İçini tüketen aşklara, hırpalanmış dostluklara, yanlış ve lüzumsuz insanlara yol vermek. Görüşmediklerimizi, hal hatır sormadıklarımızı, ortak paydalarımız olsa da paylaşımda bulunmadıklarımızı ayıklayıp, defterden silmek, kayıttan düşürmek lazım.

Bazen vazgeçebilmek lazım;
Derin karanlık fırtınalı denizlerde çırpınmak yerine, arktan akıp giden suyla yetinmek, bazen durup dinlenmek, bazen işleri oluruna bırakmak lazım. Yol ayrımları bizi çarmıha germez. Maziye çizgi çekmek hayata uzaktan bakmak bazen ilgisiz kalmak lazım

Bazen yaşamla dalga geçebilmek lazım;
Pastanın siyah ekmeğe dönüştüğü zamanlarda güçlü görünmekten vazgeçip, hayata dil çıkarabilmek. Acıların dünyasından uzaklaşıp, gerçek film kahramanları yerine çizgi film kahramanı olmak. Sevinç ve neşeyi sık ziyaret etmek bazen ciddiyetten uzaklaşıp çocuk olabilmek. Hayatla oynamak, kapı zillerine basıp kaçmak bazen yüzümüzü kızartacak hayallere dalmak lazım.

Bazen hayata yalan söylemek lazım;
Geçmişi yaşatma çabasından sıyrılıp, geleceğin bilinmez yollarını ararken, içimizdeki sorgulayan yargıca yalan da olsa; “ölümden korkmuyorum” diyebilmek lazım.

Bazen affetmek lazım;
Kin, nefret, intikam duygularımızdan arınmak, sivri uçlarımızı törpülemek, savaş baltamızı toprağa gömmek, hesap defterlerini kapatmak, omuzlarımızdan patates çuvallarını atmak, hafiflemek lazım.
Bizi üzen bir türlü kopamadığımız sevdiklerimizi zamana, zamanı demlenmeye bırakıp kıvama gelmesini beklemek, yürek katili olmak yerine, bazı kişileri yüreğimizde öldürmek lazım.
Kırgınlıklardan uzak durmak, affetmeyi bilmek, en çok da kendimizi affedebilmek lazım, bırakın ne istediğini, ne istemediğini bilmeyen dengesizlere ayar verecek bir terazimiz olmasın.

Hayata şükür lazım;
Yaşam bir hayli zor, kötülükleri ve çirkinlikleri biz istemeden kendi bol-bol veriyor. İyi ve güzel olanı aramayı, bulmayı, bulduklarımızı almayı da, bize bırakıyor. Büyüdükçe kaygan akıl ve dağınık zihnimizle ne çok kirleniyoruz. Üç yanlışın bir doğruyu götürdüğü bu hızlı tüketim çağında; Gökyüzünün hala mavi, güneşin hala sıcak, toprağın hala anaç olduğuna şükretmeliyiz. Yağmurlara en çok da yağmurlara şükretmeliyiz. Hayat bazen göründüğünden fazla, bazen gördüğümüz kadardır. Hayata temizlik lazım…

Hüseyin Çelikten. H/Ç