8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1077
Okunma

-Bu gün 3 Mart biliyor musun?
-Eeee n’ooolmuş 3 Martsa bir önemi, bir ayrıcalığı mı var?
-3Mart sana bir şey ifade etmiyor mu?
-Yooooo..Etmeli mi?
-Ne bileyim…Yakanda Atatürk rozeti, kolunda Atatürk imzası döğmesi, arabanın arka camında Atatürk imzası ve sosyal paylaşım sitelerinde Hep Atatürkle ilgili paylaşımlarını görünce bilirsin sanmıştım.
-Haaa bildim…Atatürk’ün ünlü bir özdeyişi var: ‘’ Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır’’ O mu?
-O değil hayatım. Hem o Atatürk’ün sözü değil atasözüdür.
-Eeee ben ne diyorum…Ata’nın, yani Ata’mızın sözü.
-Neyse…O değil.
-Tamam buldum…’’ Mart Ayı , dert ayı’’ Olayı
-O da değil…
- Ya bana bak..Mart ayı gelince kedilerin azgınlık olayı, hani şu dama çıkıp miyavlamalar filan başlıyo ama sanırım onu da kastetmiyorsun sen. Çünkü olayın Atatür’kle ilgisi yok.
-Haklısın o olayın Atatürk’le hiçbir ilgisi yok.
-Hımmm…Tamam şimdi hatırladım…Sen 8 Mart Dünya Kadınlar gününü hatırlatmaya çalışıyorsun…Ata’mızın Türk Kadınına haklarını verdiği gün.
-8 Mart’ı kastetmiyorum…Çünkü Ata’mızım 8 Martta kadınlara verdiği hiçbir hak yok…Atatürk 5 Aralık 1934 te kadınlara siyasi hakların en önemlisi olan milletvekili seçme ve seçilme hakkını vermiştir. Yani Türk kadınının kadınlar günü 5 Aralıktır.
-8 Mart da değil diyorsun..O zaman ne?
-3 Marta ne dersin?
-Ne olmuş ki 3 Martta?
-Bir ip ucu vereyim. Mesela Tevhid-i Tedrisat kanunu bu tarihte çıkmış…3 Mart 1924 te
-Ne kanununu ne kanunu? Tevhit’in tesisatı kanunu mu? O da ne yaaaa?
-Tevhit’in tesisatı değil…Tevhid-i Tedrisat kanunu…Yani Eğitim-Öğretim Birliği Kanunu.
-Bu kanunla medreseler, türbeler, dergahlar filan kaldırıldıydı değil mi?
-Hayır..Bu kanunla ülkedeki tüm eğitim-öğretim kurumları tek çatı altında toplandı..O çatının adı o zamanki söyleyişle ‘’ Maarif Nezareti, bu günkü adıyla Milli Eğitim Bakanlığıdır. Bu kanun ile aynı zamanda eğitim öğretim kurumları laik bir yapıya kavuşmuş oldu. Yani hani hep sloganını atıp durursun ya ‘’ Türkiye laiktir , laik kalacak ‘’ diye ama ne yazık ki laik Türkiye yolunda atılan en önemli adımın Tevhid-i Tedrisat kanunu olduğundan habersizsin. Medreselerin, tekke ve dergahların kapanması daha sonraki iş. Yabancılara ait okullar ile azınlık okulları da bu kanunla Türk Milli Eğitim Bakanlığına bağlandılar.
-Hımmmm anladım…Önemli bir kanunmuş bu Tevhidi tesisat kanunu.
-Tesisat değil yahu…Taktın tesisata…Hem 3 Mart sadece Tevhid-i Tedrisat kanunu bu tarihte çıktığı için önemli değil…Bu tarihte başka şeyler de yapıldı.
-Dahası da mı var?
-Var ya…Mesela Şer’iye ve Evkaf Vekaletlerinin kaldırılması var.
-Yani?
-Yani artık devlet adına yapılan işlerin dine uygun olup olmadığı konusunda fetva veren bakanlık ile Vakıflar ile ilgili bakanlık kaldırılmıştır…Şer’iye Vekaletinin yerine Diyanet İşleri Başkanlığı, Evkaf Vekaletinin yerine de Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuştur.
-Vay be ne 3 Martmış?
-Hepsi bu kadar değil…3 Mart 1924te ayrıca Erkan-ı Harbiye Vekaleti de kaldırıldı.
-Savaşla ilgili bir şey galiba…Harbiye filan dediğine göre?
-Eh kısmen…Erkan-ı Harbiye vekaleti kaldırılarak yerine Genel Kurmay Başkanlığı kuruldu.
-Aradaki fark ne peki? O dediğin ile Genel Kurmay Başkanlığı arasındaki fark neydi?
-Erkan-ı Harbiye Vekaleti hem askeri, hem de sivil bir yapıya sahipti..Yani askerler rahatlıkla siyasetin içinde yer alıyorlardı..Bir paşa mesela… Üzerinde askeri üniforma varken aynı zamanda milletvekili, hatta bakan sıfatına sahip olabiliyordu.
-Yani bu değişiklikle ordu siyasetten uzaklaştırıldı?
-Ordu Atatürk dönemi ve şu son bir kaç yıl dışında hiçbir dönemde siyasetten uzaklaştırılamadı maalesef...Ama evet…Kanunun amacı ordunun siyasetten uzak durması idi.
-Vay anası be 3 Martta meğer neler olmuş ama hiç biri aklımızın ucunda bile değil.
-Eeee. Kafa 8 Marta endeksli olduğu için normaldir. ‘’ Atatürkçüyüm ‘’ dersiniz pek çoğunuz ama Atatürk’ün 3 Martta yaptığı inkılapları değil de Birleşmiş Milletlerin 1977 nin Aralık ayında kabul edip 1978 den beri kutladığı Dünya Kadınlar Gününü bilirsiniz. Hem biliyor musun 3 Mart 1924te yapılanlar daha bitmedi.
-Dahası da mı var?
-Var elbet ya…3 Mart 1924 aynı zamanda Halifenin görevine son verildiği tarihtir.
-Yani halifeliğin kaldırıldığı tarih.
-Hayır…Halifeliğin değil…Halifelik makamının ve halifenin kaldırılışıdır bu tarih.
-Anlamadım…Kafam karıştı…Halifelik makamı ve halife kaldırılınca halifelik de kaldırılmış olmuyor mu?
-Bunu anlamak için Atatürk’ün zekasına sahip olmak gerekiyor ki o da maalesef ne sende var ne de bende…İstersen halifeliğin kaldırılışı ile ilgili 3 Mart 1924 Tarihli Kanunun 1. Maddesine bakalım.
O madde ne diyor:
Osmanlıcası: MADDE 1. — Halife hâl’edilmiştir [2]. Hilâfet, Hükûmet ve Cumhuriyet mânâ ve mefhûmunda esâsen mündemiç olduğundan Hilâfet makamı mülgâdır.
Bu günkü Türkçeyle: Madde 1-Halife görevinden alınmıştır. Halifelik, hükümet ve Cumhuriyet’in anlam ve kavramı içinde esasen mevcut bulunduğundan hilafet makamı kaldırılmıştır.
Dikkat edilecek olursa Atatürk: ‘’Halifelik, hükümet ve cumhuriyetin anlam ve kavramı içinde esasen vardır’’ diyor. Bu çok çok önemlidir.
-Neden önemlidir?
-Çünkü Atatürk, şartlar olgunlaştığı takdirde ileride bir gün, -kendi döneminde veya sonrasında halifeliğin yeniden kurulabileceğini işaret etmiştir.
-Bu çok abartılı bir iddia değil mi.
-Evet belki abartılı bir iddia olabilir ama Atatürk’ün o 1. Maddeye ‘’ Halifelik, Cumhuriyetin anlam ve kavramı içinde esasen vardır’’ maddesini boşuna koydurduğunu hiç sanmıyorum.
3 Mart geldi geçti…Bekleyip durdum bu günü anacak olan, günün anlam ve öneminden bahsedecek olan bir tane Atatürkçü çıkacak mı diye…Hüsran yine hüsran, yine hüsran…Laik Türkiye’nin temellerinin atıldığı, laiklik adına en önemli adımların atıldığı 3 Mart Günü Tüm Atatürkçüler (!) suskun…Gerçi ‘’ Bıraktığın emanetin bekçileriyiz’’ filan gibi paylaşımlar, sloganlar sosyal paylaşım sitelerinde boy boy arz-ı endam ediyor ama heyhat ki bu bekçiler bekçilik görevlerini sanırım evlerinde besledikleri süs köpeklerine yaptırtacaklar..Ondan sonra da ‘’ Atam kalk ayağa, vatan elden gidiyor ‘’ diye ağlaşacaklar.
NOT:Yukarıdaki resim korkutmasın..Yazı Arapça değil..Öz be öz Türkçe...6 Mart 1924 Tarihli Resmi Gazete..Yazılanlar ise Hilafetin İlgasına ve Osmanlı hanedanının yurt dışına çıkarılışı ile ilgili kanun.