Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
ismailsarigene
ismailsarigene

Suya Yazılmış Sevdaydık Seninle

Yorum

Suya Yazılmış Sevdaydık Seninle

4

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2301

Okunma

Suya Yazılmış Sevdaydık Seninle

Suya yazılmış bir sevdanın, vuslata gebe kalmış umudun ölümsüz satırlarını yazıyorum yıldızların gözbebeklerine. Mürekkebini yüreğimizin sevda kokan çağlayanlarından alan bu aşkı yazıyorum Melek’lerin ıslak kirpiklerine. Arsız dikenleri ayaklarımızla ezip vuslat yolculuğundaki pamuksu düşlerimi anlatıyorum bizi dinleyenlere. Seni ve ölümsüz sevdamı suya yazıyorum çünkü sevdamız su gibi berrak, su gibi saf ve güneş gibi sıcak. Aldığımız her nefes umuda ve mutluluğa sunulmuş adaktı. Kazanan biz olmalıydık çünkü beyazı giyindik sevdanın. Aşkın yüce duygularında nefes aldık ve suyun duruluğundan güç alarak yalnızlığın üzerine delicesine yürüdük.

Hatırlıyor musun bu sevda yolculuğunda nice uçurumları aştık seninle? Karanlık ve puslu yollardaki arsız ayazları ezerek nice kaldırımları aşındırdık. Üşüdük mevsimlerin sıcakla olan dansında. Üşüdük çünkü sevdamızın yollarında umutlarımız kaç kez esir alındı. Kaç kez yüreklerimiz hain sorgularda acılara gebe kaldı. Ama pes etmedik ve yenilmedik. Sevdamızı içimizdeki kelimelere saklayıp umuda gülümsedik. Ayaküstü yaşanan sevdalardan değildik biz. Küçük ve ağrısız pusulara diz çökecek kadar, elleri kanlı cellâdın topal dizine boynumuzu bükecek kadar kırılgan değildi bizim sevdamız. Acıya inat, yokluğa inat büyüyen bir aşk hikâyesiydi bizimkisi. Gecenin güneşe beslediği ve ateşin suya içten içe gizlediği sevgi gibi imkânsız heves değildi birbirimize duyduğumuz aşk. Altı çizili kelimelerin anlatmakta aciz kaldığı bir duygu sağanağıydı hislerimiz. Birbirimizi uzaklardan görsek, avuç içlerimiz sebepsizce terlemeye başlar, dilimizdeki kelimelere sevdanın prangaları vurulurdu. Tek bir söz etmeden saatlerce gözlerimizin içinde Cenneti solurduk. Utangaçlığın bu kadar güzel yakıştığı yanaklarımıza kelebeklerin ince sevdaları dokurduk..

Pusulara kafa tutup yalnızlığa karşı süngüsüz savaştık. Süngüsüz savaştık çünkü bembeyaz sevdaya kan ve isyan yakışmazdı. Aşktan öte ,yüreğimizden öte silahımız yoktu. Mermisi çicek olan bir silahın peşinde nice engellere göğsümüzü siper ettik seninle. Karanlıklara inat hep mayasız geceleri aşındırdık kırgın kaldırım taşlarını ayak uçlarımızla ezerek. Oysa ayaklarımız çıplaktı. Pamuksu bir yolculuğun peşinde sürüklenirken nerden bilebilirdik ki yollarımızda çicek diye suskun dikenlerin ekildiğini, nerden bilebilirdik ki gecelerimize yıldızların yerine karanlıkların serildiğini ? Kanasa da ayaklarımız, vuslatı tuz diye kanayan yaramıza sürüp umut kokan sevdamıza yürüdük. Pusular kurulsa da yollarımıza, aldırmadan aşkımızı baharların gülüşlerine ördük..

Nice uçurumları aşmışken kan ter içinde kaldı yüreklerimiz. Ilık meltemler aradık sırtımızdaki teri silmek için. Bulamadık ama üzülmedik. Ilık nefeslerimizi birbirimizin tenine sürüp karanfil kokan terimizi gülüşlerimizle sildik. Yalınayak yürüdük bıcağın üstünde. Yıldızları sağıp gökyüzünden aydınlığın içinde yıkandık. Bu sevdaya yüreğimizi koyduk. Kirlenmemiş köpüklerde yıkanmış ölümsüz sevdayı tüketmedik. Aksine tek nefeslik sevdamıza vuslatı ekleyip nice yanık türküler ürettik bu pamuksu yolculukta.

Mavinin göğsüne su misali beyaz sevdamızı yazmak için çıkmıştık yola. Ve söz vermiştik Cennet kokulu vuslata.Yol üstündeki tek nefeslik molalarımızda, arsız ayazlarda toprağa boynunu çevirip umuda küsmüş çicekleri güneşe çevirdik. Susuz kalmış çardak kuşların dudaklarına zemzemi değdirip sevdamızın ak sütüyle emzirdik. Her şey gül gülistanlık değildi oysa. Her an nefesimizde hissediyorduk kanlı pusuları. Bir kapatsak gözlerimizi karanlığa; darağaçlarımız hazırdı oysa. Ve ikindi vakti ayrılıklara kefensiz gömülmek için hazırdı musalla taşımız. Onca acıya, onca ayrılığa inat korkmadık, sevdanın korkuyla işi olmazdı çünkü. Gerekirse bu yolda diklenen arsız yangınlara kafa tutacaktık. Ve yumruklarımızı bıçağın ucunda bileyip kaygısız fırtınanın boğazına dayacaktık sevdamızın kararlılığını. Olmadı mı göğsümüzü siper edecektik . Çünkü söz vermiştik vuslata ulaşmaya. Kör kuyularda kalsak da umudun merdivenlerini birer birer çıkıp aydınlığa çevirecektik yüzümüzü. Karakışlarda sevdaya yenik başlasak da kelebeğin sırtına vuslat diye motifleyeceğiz naif gülüşümüzü..

Sevda hamalı olduk bitmek bilmeyen yokuşlarda. Sırtımıza nice ayrılık çuvalları yüklendi. Yılmadık, kızmadık. Sadece sustuk ve içimizden dualara sarıldık. Ne zaman yükümüz kaburgalarımızı esecek olsa; ağır yükümüzü rüzgar boynuna asacaktı ..İsyanlar büyütmedik dilimizin ucunda. Çığlıklara bürünmüş ateşten kelimelerimizi boşa harcamaktan sakındık. Dilimizden sürgün eyledik umutsuzluk kokan satırları. Çünkü su kadar narin bir sevdaya isyan yakışmazdı. Bir an çığlıklarımız büyüse, dilimize gem vururduk. Çünkü bize ağlamak bize kalleşce isyan etmek değil, savaşmak yakışırdı. Savaş diyorum sevdayla kör ayrılığın savaşıydı buydu. Vuslat yolculuğunda üzerimize gelen nice fırtınaları yakmadık mı ? Engin okyanuslara yüreğimizi yaslayıp bir avuç su damlasına gül kokulu sevdamızı yazmadık mı ? Ilık rüzgarla gelen sevinçlerimizi vuslatın dudaklarına kazımadık mı ?

Umuda ve mutluluğa giden bu pamuksu yolculuğun sonunda sevdanın ellerinden zemzemi içeceğiz. Avuçlarımızda karanlıkları ezip gümüş damlaları serpeceğiz dolunaylı gecelere. Yetim çocukların gülüşlerini ekeceğiz vuslat bahçelerine. Adlarımızı sonsuzluğa bırakıp tek yürekte Cennetin güzelliklerini içimize çekeceğiz. Gülüşlerimizi acıya adak diye serip umuda ve sevdaya Anka’nın kanadında delicesine gülümseyeceğiz. Karanlıkları göğe gelin edip baharlardan kalma çicekleri kelebeğin yüreğine işleyeceğiz. Ayrı bedenlerimizden feragat edip tek nefesimizle hayatın ılık sularında gezineceğiz.Bize, bembeyaz bir sevdaya da ancak böyle güzellikler yakışır. Pes etmeden ve her şeye inat yüreğimizdeki umutla vuslatımızı bir gün güllerin dudaklardan içeceğiz…

29.06.2006 21.26

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Suya yazılmış sevdaydık seninle Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Suya yazılmış sevdaydık seninle yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Suya Yazılmış Sevdaydık Seninle yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
DOSTA HASRET
DOSTA HASRET, @dostahasret46
9.12.2006 15:21:24
sen bensin ey can sanmaki senindir akan o kan sanmaki çeken sensin ıstırabın en acısını sen bensin ey can içimdeki sevdanın gülen gamzelerisin sen benim acıyı çeken...
sevdanız öyle yüceki en muhteşem vuslatı hakediyor öyle büyük ki insana ''''BÜYÜK ŞEHİRLER BÜYÜK AŞKLAR ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA TERKEDİLİR BEN DEVLER GİBİ SEVDİM ÇOCUKLAR GİBİ ISTIRAB ÇEKTİM'''''dedirtiyor Attila İlhan misali... sevdanın en yücesi vuslatın en muhteşemi size ve ıstırabın en büyüğü de...
kaleminz daim olsun...
Mutedildalgalı
Mutedildalgalı, @mutedildalgali
8.12.2006 09:53:59
Nasıl bir aşk ki bu, kelimeleri, aşka doyuruyor, birleştiriyor ve soluksuz içirtiyor. Bunu yapan aşk mı, yoksa, kalem inanılmaz güçlü de aşkı alıpavuçlarının içine istediği gibi yönlendiriyor mu onu , anlayamıyorum sizi okurken. Tek bildiğim ayakta alkışlanmanız gerektiği. Kutlarım. Sevgiyle...
papatya su
papatya su, @papatyasu
6.12.2006 23:51:17
yüreğine sağlık soluksuz okudum her zamnki gibi baska ne diyebilirim ki sizin askınız karsısında benim kelimelerim kifayetsiz kalıyor sadece yüreğinize sağlık diyebiliyorum o kadarr...
emi
emi, @emi
5.12.2006 23:50:12
5 puan verdi
"Her şey gül gülistanlık değildi oysa. Her an nefesimizde hissediyorduk kanlı pusuları. Bir kapatsak gözlerimizi karanlığa; darağaçlarımız hazırdı oysa. Ve ikindi vakti ayrılıklara kefensiz gömülmek için hazırdı musalla taşımız"

"Pes etmeden ve her şeye inat yüreğimizdeki umutla vuslatımızı bir gün güllerin dudaklardan içeceğiz… "

Sizin aşkınız dillere destan, zorluklara siper olmuş. Mutlu sona varmazsa yaralar inançlı yüreklerimizi. Baştan sona nefes alamadım okurken. Ne kadar güzel yazdınız. Çok beğendim. Benzetmeleriniz de harika. Tebrik ederim sizi.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL