Oldum olası insanların kalıplara sokulmak istenmesine, bazı niteliklerin bazı kişilere özgü olması gerektiğinden yana olunmasına sinirlenmekteyim.

Bilim adamıysanız, inanamazsınız ilahi herhangi bir güce. Yakışmaz o inancın ibadetini yapmak. Bilimde ne denli ilerleme kaydediyorsanız o denli inancınızdan uzaklaşmalısınızdır!

Gençlik, öğrencilik yıllarımızda daha da keskin çizgilerle ortaya konan siyasi portrelerdeki gibi bir komiklik! Sol bir gruba dâhilseniz dini inancınız olamaz, o inancın ibadetini yapamazdınız, yakışmazdı. Ne kadar solcuysanız o kadar dinden uzaklaşacaktınız. Sağ bir gruba dâhilseniz de kesinlikle inançlı ve ibadetinizi harfiyen yerine getirecektiniz. Giysiler, içilen sigaralar, gittiğiniz yerler, şarkılar ve pek çok şey mensubu olduğunuz gruba özgü farklılıklardaydı. O zaman da bu şekilcilik komik gelirdi bana.


Hele ki inancını göstere göstere, övüne övüne yerine getirenlere ve getirilmesi için başkalarına baskı uygulayanlar kadar, inancını yaşayanlara baskı yapanlara da çok sinir olurdum.

Bilim adamısınızdır, inançlı çok inançlı da olabilir, gereği ibadetlerinizi de harfiyen yerine getirmeye de özen gösteriyor olabilirsiniz. Ama onu ona, onu ona karıştırmaksızın… Hangisi nerede bitiyor, hangisi nerede başlıyor, hangisinin yeri neresidir bilerek, ayırt ederek.

Başkalarına susmak düşer bu durumda.

Ama bilim adamısınızdır yine; koskoca, ayan beyan bilimsel gerçekler varken, onları görmezden gelerek, onların başarısını göz ardı ederek, ön plana hacıları, hocaları çıkarmak?!!
…….

İşte bu olmadı! Hem de hiç olmadı Doktor Bey!
…….

Duanın manevi gücünü, inanmanın, inanılana sığınmanın gücünü inkâr etmiyorum. Ben de çok sıklıkla başvuruyor ve huzurunu duyuyorum…

Fakat Yaradan’ın kimseye, hiç kimseye vermediği o gücü; yani af etmek, bağışlamak, biçilen ömrü uzatmak, kaderi değiştirmek, hastaları iyileştirmek gibi güçleri bu hacı hocalar nasıl olur da kendilerinde görürler? Hadi onlar gördü, görür de. İnsanoğlu çiy süt emmiş, her şey beklenir; hatta ne yapsa yeridir de. Başkaları, aklı başındaları, hele ki bilim adamı olmuşları nasıl olurda inanır onların kerametine, hem de kendisi doktor olduğu halde, şifa bekler ya da şifa ondandı diye açıklar bir de üstüne üstlük?!!

Olmadı Doktor Bey, olmadı!

Çocuğum Fetullah Hocanın duası sayesinde oldu demek olmadı!

İyileşti demek olmadı!

Hiç mi hiç yakışmadı bu!!!

p.r.alkan