Biz aşkı sokak yosmalarından öğrenmedik, biz aşkı bir buğday başağının gururunda, orkunda delişmen tayların nal izlerinde tanıdık , Biz aşkı Anadolu bozkırının tozlu yollarında dört nala geçerken boydan boya, Avrupa’nın yüreğine korku, mazlumun yüreğine su serperken tanıdık.
Biz aşkı, bir saba makamında Allahu ekber nidasında kulağımıza fısıldanırken, kabenin melteminde tanıdık, Biz aşkı, hira’da teslimiyete gark olurken Sevgililer Sevgilisi O’nun izlerinde tanıdık,
Biz Aşkı Tanrı Dağında Kürşad’ın çerilerinin gözlerinde tanıdık Çin sarayına meydan okurken, Biz aşkı Alparslan’ın ellerinde Anadoluya tohum ekerken Bismillah’la tanıdık, Biz aşkı Söğütte filizlenen Osman Gazinin çınarının gölgesinde tanıdık, Biz aşkı Çanakkale’de sonsuzluğa uzanırken mehmedler, Sakarya’da küllenen bir milletin kor olup alevlenmesinde tanıdık
Biz aşkı , eylüllerde sehpalara gülerek giderken tanıdık, Biz aşkı bir ay, bir yıldızın ebedi muhabbetinde,bir milletin asil kanında, hasretinde, sıcaklığında tanıdık. Biz aşkı ,tabutluklarda Yusuf yüzlülerin berraklığında tanıdık.
Biz aşkı, gülüm senin kömür gözlerinin karasında değil, eli nasırlı anaların, çatlamış dudaklarının iki arasındaki duada tanıdık.
Adam Yazıyor…