Aslında sabah kalktığımda rejimimin 4.gün olması şaşırtıcıydı.çünkü pazartesi başlayıp Salı bitmesi gerekiyordu.İstikrarımı kutluyor ,kendimle gurur duyuyorum :)
Sabah 7:00 civarı…Balkon kapısını açtım.Mis gibi yağmurdan kalma bir toprak kokusu…içine çek çekebildiğin kadar…
Hemen bir kahve ve bir sigara…oh keyfime diyecek yok arkadaş…
Aşağıdaki koşuşturma muhteşemdi.Köşedeki halis amca gevrekleri iyi sattı bugün…Başı çok kalabalık,yüzü gülüyordu…
3.katta oturaN evde kalmış ‘’rukiye’’ süslenmiş gene,topuklu ayakkabılarının sesi on metre öteden duyuluyor : )
Kediciklere mama taşıyan teyze gene aynı saatte aynı yerinde onları besliyor…
Aaa durakta bir adrenalin..otobüse o topuklularla koşup yetişme sevinci ,yemin ediyorum olimpiyatta finish çizgisine ulaşmışcasına:)
Gelelim bana …balkondaki o huzurum paha biçilemez ama işe gitme vakti…
İçeriye girdim ,giyin makyaj yap parfüm sık ,yok ojenin rengi badiye uymamış.. püffff
NE ZOR KADIN OLMAK…
İnersin aşağıya servis beklemek için…İki densiz diker gözünü bakr,ha tam o anda aklınıza gelmeyecek küfürler geçiriyorum beynimden , ‘’acaba hangisini etsem’’ diye …
Bakmayın arkadaşşşşş! Bide küfür ettik mi terbiyesiz oluyoruz…
Ee hani kadının ‘’erkek gibi olanı’’ makbuldu ?
Hanımefendi oluyoruz…
Susunca,tepesine biniyorlar insanın.
Lütfen akıllı olun …artık ‘’itinayla küfür edilir’’ kafasını yaşamak istemiyorum ben.
Ama Türkiye’de yaşıyorsan yarı erkek yarı kadın olmaya mecbursun…
Ne kötü değil mi mecbur kalmak..maalesef bu böyle…
Neyseeeeeeee çok uzattım sanırım…mutlu bir gün diliyorum herkese… :)

MELİKE ÖZCANDOYRANLI