HAYDİN GİDEK MARDİN’E
Mardin.Yağmurum’un mekanı,yurdu."Hani gündüz seyranlık gece gerdanlık" diye vasıflandırılan şehir. Önceden görmüşlüğüm var Mardin’i. Ama bir de topluca gidelim istedik. Bu kez ev sahibimiz Yağmur. Hem de mihmandarımız.Gezdirecek bizi Mardin’de.Günü birliğine de olsa gezip tozacağız.Diyarbakır-Mardin 90 km.mesafede. Bir saatlik bir yol...
Doluştuk Eren’in arabasına.Cümbür cemaat: Ben,Fatma,Eren,Şule,Yağmur,Emir ve Emre... Ver elini Mardin.Hani türküde diyor ya:
"Turnam gidersen Mardin’e
Turnam yâre selam söyle
Karlı dağların ardına
Turnam yâre selam söyle"
Mardin’e girmeden Artuklu Üniversitesi’nin yerleşkesi selamladı bizi. Binalar yeni yeni yükseliyor. Henüz öğrencisine kavuşmamış.Birkaç yıla kadar buralar cıvıl cıvıl olur. Üniversite bir kentin gülen yüzü.Dinamik gücü.Geleceği...
Mardin’e dönmek üzere Yeşilli’ye geçtik.Yağmurumuz’un okuluna vardık.Şöyle bir selam verdik sağa sola.Günlerden pazar.Okul kapalı. Dışardan da olsa şöyle bir kolaçan ettik çevreyi. Fiziki yapı olarak güzel bir okul. Derslikleri,pansiyon ve lojmanları...Oyun alanları:Kapalı salon,tenis kortu,halı saha insanın içini açıyor.İşte güzel Yağmurumuz bu okulda öğretmen.
Geldik Mardin’e.Doğruca Eskişehir’e vasıl olduk.Eskişehir’de restorayon sürüyor.Daracık bir taşıt yolu var.Bu yol kesme taş döşenmiş.Yeni bitmiş.Yağan karla birlikte taşlar oynamış.Yer yer patlamalar çatlamalar olmuş.Bu nasıl çalışma? Yol eskisinden de berbat...Denetim yetersizliği mi,yüklenici firmaların işi ucuza getirme hesapları mı, bilemem. Hani "Okta da var, yayda da..."diyesim geliyor. Yazıktır,günahtır...
O daracık yolda kaldırımlara park eden araçlar vardı.Pazar olduğu için mi göz yumulmuş? Yoksa her zaman mı böyle? Sit alanı,turistik bir mekan. Akıl alacak gibi değil.Keyfim kaçtı inanın.
Urfa Sofrası’nda oturduk.Güzel bir yemek yedik,ağzınıza layık. Hele o bizim yarma aşı dediğimiz döğme çorbası çok makbule geçti doğrusu.
Son durağımız Yağmurgil’in evi.Yağmur güzel bir sütlü kahve yaptı bize.İçtik.Oturduk.Ev arkadaşları Fatma ve Nermin çok candan karşıladılar bizi.Söyleştik dereden tepeden."Yolcu yolunda gerek." deyip müsaade istedik.Aynı güzergahtan Diyarbakır’a döndük.