Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
TÜLİN ÖZTUNÇ
TÜLİN ÖZTUNÇ

YOK SAYILAN ÜÇ KADIN

Yorum

YOK SAYILAN ÜÇ KADIN

5

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

903

Okunma

YOK SAYILAN ÜÇ KADIN

YOK SAYILAN ÜÇ KADIN

Fransa’da öldürülen pkk lı üç kadının Türkiye’ye getirilen cenazeleri sırasında ne ülkeye girişlerinde ne defin esnasında hiç bir kargaşanın çıkmaması. Hatta meşhur ağıt seslerinin duyulmaması başta hükümet yetkilileri olmak üzere hemen herkes tarafından barış umudunun açık bir göstergesi gibi algılanıp hayra yorulurken…
Ben hemen her zamanki beni yanıltmayan sezgilerim ve kötü niyetimle! bu durumu hiç de hayra alamet gibi görmemiştim doğrusu...
Nitekim yanılmamıştım…
Çünkü bu infazın sorumlularının kendi içlerinden kimseler yani pkk mensupları olduklarına dair bilgiler gelmeye başlamıştı art arda…
Ve onlar bunu çok iyi bilmekteydiler…
Ve yine çok acı ancak doğruluğuna yürekten inandığım şeyleri söyleyemeye devam edeceğim.
Bu toprakların ve bu memleketin asıl düşmanları; yıllardır söylendiği gibi ne dış mihraklardır. Ne de pkk…
Bunlar; yüzde doksan dokuzu Müslüman denilen bu ülkede yaşayan gözleri çıkardan menfaatten başka hiçbir şey görmeyen/görmek istemeyen. Onursuzluğu kendilerine ilke edinmiş gerçek vatan hainleridir!
*
YORUMSUZ...

HEVİDAN
“Korucu kızı Hevidan çok küçüktü, 12 yaşındaydı. Apo’nun çıkardığı
“Korucu kızlarını kaçırıp PKK’lı yapma” kanunuyla kaçırılıp getirilmişti.
1997 yılında 16 yaşına basmıştı. Kaçma planları yaptı ama anlaşıldı, tutuklandı. İnfaz kararı verildikten sonra Hevidan’ın eline kazma-kürek verip mezarını kazdırdılar. Temmuz sıcağında çukur açarken söylediği türkü dağlarda yankılanıyordu. Son isteği sorulduğunda af dilemedi. ‘Kahrolsun Apo’ dedi,
o köylü kızı. ‘Ahım sizin boynunuzda kalacak’ diye bağırdı!
İnfaz mangasındaki tek bacağı protezli Siirtli Rengin, Hevidan’ı gözünü kırpmadan taradı.
Ölmüyordu bir türlü. Kadınlar başını taşlarla ezerek öldürdüler!”
DİLARAM
“Öcalan’ın Şam’daki evine Yoğunlaştırma Evi denir. Yoğunlaştırma Evine bakire genç ve güzel kadınlar alınır. Vahşi herif, ‘Çöl Güzeli’ kızlardan hoşlanırdı ama sarışınlara daha çok ilgi duyardı.
Ben de Yoğunlaştırma Evine çağrıldım. Apo bir gün beni masaja çağırdı. Gittim, ılık su dolu leğendeki ayaklarını yıkadım. Hani köy ağaları gibi. Beni azarlamaya başladı, bilmiyorum diye. Sırtüstü uzandı, şimdi bütün vücuduma, dedi. Anladım neler olacağını. Çünkü cinsel istek uyandığını gördüm.
Soyun, dedi. Soyundum. İç çamaşırlarını da çıkar, dedi. Ayağa kalkıp sarılıp sıkınca korktum. Kendimi savunmak için Apo’ya vurdum. 3 yumruk attı yüzüme ve kafama. Küfretti bana. ‘Düşkün, fahişe, rezil kadın. Seni özgürleştirmeye, tabulaştırdığın zincirleri kırmaya çalışıyorum’ dedi.
Titrediğimi görünce kovdu beni. ‘Sen köle kalacaksın’ diye bağırdı. Ama bu daha ilk denemeydi. Dışarıda bekleyen tecrübeli kadınlar beni psikolojik olarak hazırlanma toplantısına çağırdı. Ağladım. İçlerinden biri, Osmanlı Sarayındaki Valide Sultan gibiydi. Beni azarladı.
‘Başkan bizi özgürleştiriyor. Sen özgürleşmek istemiyor musun? Başkana erkek gözüyle bakıyorsun. O Başkan, o zincirlerimizi kıran bir peygamber.’
Beni akşam yemeğinden sonra yine çağırdı Apo. Bu kez çözülmüştüm. Kime derdimi anlatacaktım? O ana kadar ölüme hiç bu kadar yaklaşmamıştım. Bekâretimi aldı.”
ROHAN
“7 aylık hamile Rohani’nin Zele’de infaz edildiğini Osman Öcalan da Cemil Bayık da iyi biliyor. Çünkü onlar karar verdi. 1991’den beri arkadaşımdı.
Suriye-Kamışlılı’ydı. Son isteğini sordular.
‘Çocuğumun hayatını bağışlayın. O doğduktan sonra beni idam edin’ dedi.
Suçu biriyle ilişki kurmasıydı. Babasına dokunmadılar. Rohani, karnını kuşakla bağlıyordu ama büyüyünce gizleyemedi.
Açığa çıktı. İnfaz manga komutanı, Cemil Bayık’a Rohani’nin son isteğini söyledi.
Cemil Bayık, ‘Hayır, idam edin’ dedi. Karnında bebeğiyle öldürüldü.”
PKK’lı kadınların yaşadığı bu ve benzeri binlerce vahşet “Yok” sayıldı.
Kimse görmedi, bilmedi.
Yaşar Kemal-Orhan Pamuk-Elif Şafak-Kandil Bülbülü Hasan Cemal-
Hepimiz Ermeni’yiz diyenler bu vahşeti hiç görmediler.
PKK ve Öcalan canisi tarafından hayatları- namusları-onurları çalınan ve
“bunları T.C Askeri öldürdü” denilip bir çukura atılan zavallı kadınları kimse görmedi, onlar için iki satır yazmadı, bir Fatiha okumadı.

Rıfat SERDAROĞLU




Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yok sayılan üç kadın Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yok sayılan üç kadın yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOK SAYILAN ÜÇ KADIN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
KNİSK
KNİSK, @knisk
23.1.2013 09:21:45


DEĞERLİ DOST YÜREK GÜNAYDIN ,
BU ANLAMLI VE DİKKAT ÇEKİCİ PAYLAŞIMDAN DOLAYI , DONANIMLI KALEM VE CESUR YÜREĞİ EN İÇTEN DİLEK VE DUYGULARIMLA KUTLARKEN ,DEVE KUŞU GİBİ KAFASINI KUMA GÖMENLERİDE KINIYORUM....
SELAM VE SAYGIMLA.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
22.1.2013 15:28:00
Acı çok acı kadınlara işdüşüyor yine annelere yani ailelere çok iş düşüyor. Çocuklarımızı gözlemeliyiz, sahip çıkmalıyız, onların yalnış kararlar almamalarına engel olmalıyız, yalnış yaptıklarında onlardan vaz geçmemeliyiz, onlara güvendikleri ve arkalarında duran aileleri olduğunu hissettirmeliyiz. Bu ülkede birbirimizi öldürmek verine yaşamayı bilmeliyiz. En önemlisi kızlarımızı sevmeli ve korumalıyız. pkk ya fırsat vermememeliyiz
tebrikler
selam ve sevgiler
Yaşanmamış Aşkların Şairi
Yaşanmamış Aşkların Şairi, @ya-anmam-ca-klar-nc-airi
22.1.2013 11:48:27
Gerçekleri yadığınız için size teşekkür diyorum. Facebook sayfamda şimdi paylaşacağım bu değerli yazınızı. Allah belasını versin teröristlerin. Kahrolsunlar,, İyi ki, cehannam var.. İşte , cehennem bunun için var... Saygılar,,
Hasan Özaydın
Hasan Özaydın, @hasanozayd305n
22.1.2013 11:13:32
Zulüm hiç bir zaman mutluluk getirmez,duyabildiklerimiz bunlar ya da duymadıklarımız.Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
sami biberoğulları, @samibiberogullari
22.1.2013 10:54:53
Değerli Arkadaşım.

Yaşın, mevkiin, statün ne olursa olsun ellerinden öpüyorum...

Bir sürü vıcık vıcık komedi ya da salya sümük ağlamalı magazin aşklarını( Kendi yazdıklarım da dahil ) okuyan ve sayfalarca yorumlar yazan ehl-i kalem arkadaşları da bu yazıyı atladıkları için kınıyorum.


Teşekkürler.

Selam ve sevgilerimle.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL