Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
kafiye34
kafiye34

İçsel Bohemistim Kumruzen

Yorum

İçsel Bohemistim Kumruzen

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

539

Okunma

İçsel Bohemistim Kumruzen

İçsel Bohemistim Kumruzen



hayrettin taylan


Hayat içinde,içindeki çocukla yolculuklar yapan kendine gitmenin baş rolündeyim.
-Terkime maruz kalmış ve terk edilmişliğin terkibi olan ya da onsuzluğun tertibi olan yaralı bir aşkın münzevi ücralarını taşıyan içsel bohemistim.
-Fildişi kulelerimi taşıyan fillerin öğrenilmiş çaresizlik gibiyim.
-Hani fillerin yavruyken küçük bir kazığa bağlanıp öyle eğitilmesi gibi.Büyüp tonlarca ağırlığa rağmen kazığa bağlı kalır.Şimdi ben de öğrenilmiş çaresizlik gibiyim. Gidenin bir daha gelemeyeceğini bile bile beklemek de sevilmiş öğrenilmiştir yar.

-Bir sınırı var mı bu çaresizliğin.Neden çaresizliğin Çarı yapıp koca yalnızlık ülkesini bana bıraktın.
-Özgürlük,senin acılarının şekeri mi? Bensizlik farklı bir tatma, ya da farkındalığın turfandası yeni arayışlara filiz olmak mı çözemedim Kumruzen.
Her mutsuzluğu bir ego taşır.Mutsuzluk egoların hastalık üreten bakterileriyle çıkar.
-Sen hangi içsel mikrobun mikro milliyetçisisin. Kendini sevmeyi bırakacak mısın?
-Ezilmişliğin başkaldırılış surlarında sırlarını ifşa eden hangi gerçeğin tekeli ya da tekilisin.Bu kadar çoğul kadere ulanmışken,acılarını tarayan kırk ayakların ayağını giymişken beni de acılarına benzetme sakın.

Başka bir yolun , başka bir yolu üstünde başkalarının yolunda gidiyorsun.
Bir başkanın baş ağrısını hissetmek mi başkalaşım. Ya da insan kendine ne kadar başkadır. Neden başkalardayız.
-Bambaşkalar peşinde,peşinatsız hayallere, peşi bırakılmaz anlara teslimiz.
-İnsan nefs denizi midir sadece.
Kendini sevmeden başkasını sevmek mümkün mü? Hangi kendinle baş başasın.Sevmenin kaçıncı çeşidindesin. Vuslatın son katında üşüme.Çatısında benden kalan yarınların var.
Kendine faydası olmayanın tayfasında tayfun savuran kimlik gözü değilim.
-Vicdani bir reddim vardı o da sendin.Seni terke zorlayan uslanmazlık kara kışlarımdı.
-Hazları besleyen şeytanın meyhanesinde,hane sarhoş, ben hoş. Şimdilik kendimizle içiyoruz.

Aşınan bir gerçeğin gerdeğine yakınlaşıyor yar.Bir geceyi heceleyen aç kurdun kıtlık zamanını yaşıyor veballerim.
Öylesine serpilmiş fikirlerin gölgesinde gölge oyunu oynayan , fikri maşalara karşı tavrım netleşiyor.
-Bağıl bağlamların maşası olamazdım.Bir fikrin gölgesinde serinlenemezdim. Dünya, o kadar muazzamken sadece bir fikre, bir algıya, bir olguya tekil dünya olamazdım.
İdeolog sürtüklerin fikri yatağında Sultan Süleyman olamazdım. Ben kendimi bildim bile bütün sonsuzlukları fetheden, bütün büyük aşkların dalgasında bulunan Hayrettin Paşayım.
-Denizaşarı, aşkaşırı heveslerin fetihperveriyim. Senin adana geldim yeniden.Cemreler düşmüştü yar toprağına.
-Sular azizdi.Zelal güncelerin su yazısını okuyordu bir günler.Seni istemenin istek kipindeydim.
Yaşayalım mı ?
-Yine umudun yol kenarlarında ,ömrünün kenarını kemiren yaşamın papağanları vardı. Herkes kendi çıkar bağına ,göbek bağını bağlıyordu.
*Mutsuzluğun çitlerini aştım geldim sana.Bir uyanış ihtilalcisiyim.
-Ben’leri aşıladım evrensel değerlere, dahası mutlak gerçeğin reçelinde toplandık .
-Bütün gerçekler orada kıvamını bulur.İnsan bir reçel gibidir.Özünün tadına karışır elbet.
-Yeniden meleksi düşlere kavlarını serer.

Polyannacılık caddesinde öpetik düşlerini sermiş güzeller gördüm. Optik gözleri vardı yaşanmaya.
-Tetikte değildim.Hazlarımın tetiğini kıralı çok oldu.Tabancım hep dolu olsa da doyumsuzluklarımın ten çerçiliğini yapamazdım.
-Ruhumun aradığı öznel sevilerde bekleşen özün suyuydum.
-Senin için el ‘azizdim. Ta ki aziz duyularımın denizine cemlerin düşüne dek.
Şimdi el’azize misin hala bana. Ne zaman eli kıskandıracak el ele tutuşmalarımız olacak.

- Aşındırdığım hayalin ötesinde, öteberisinde berilerini beraberliğimize sunan duyular ötesi bir an var.Ben, o anın tamirci ustasıyım.
-Yaralı kalbin ustadıyım.Yaralanışı iyi bilirim.Dahası senin için eskimezleri sildim.

-Mücadelelerimin mucidiyim.Mücahitliğimi bilir,gerçeğin ta gerçeği.
-Seslenişlerimin ses bayrağına asılı umutların var.
-Dün kendine dünya,bugün kendine kader, yarının yar bayrağı göndere çekildi.
-Cemre düştü.Aşkın ilk baharı ilk bakışınla, ilk sarılışınla,ilk öpüşünle,ilk ilkinle…. Başladı.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İçsel bohemistim kumruzen Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İçsel bohemistim kumruzen yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İçsel Bohemistim Kumruzen yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL