Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu
Ozan İhlasi (Bekir Akbulu

MUZİP HIRSIZ

Yorum

MUZİP HIRSIZ

9

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1022

Okunma

MUZİP HIRSIZ

MUZİP HIRSIZ



Mehmet adında bir köylü varmış. Lakabına Deve Mehmet diyorlarmış. Çok iri yarı olan Mehmet, hem muzip, hem de müthiş hırsızlık yapan bir adammış.

Bu, bir gün gider, köyde bir eve girer, bir bidon tereyağı çalar. Evin, kimsesiz ve dul biri ev sahibi kadın yemek yapmaya kalkar. Bakar ki diğer kışlık için saklayıp biriktirdiği yağ tenekesi yerinde yok. Bizim hırsız dul ya da yetim demeden işini layığı ile aksatmadan yapanlardanmış.

Kadının ilk aklına gelen Deve Mehmet olmuş. Koşa koşa gitmiş, kapıları çarparak içeri girip, soluk soluğa Mehmet’in evine dalmış. Bizim Deve Mehmet:

“Hayırdır, Hayriye! Ne bu telaş, ne bu kovalayan mı var?’’ diye alttan almış.

Aslında biliyor kadının neden geldiğini.

“Hele gel otur ne bu telaş yav Hayriye, otur” demiş.

Hayriye otururmuş ve demiş ki:

“Benim koca bidon yağımı çalmışlar. Sen aldın mı Mehmet ağam? Doğru söyle?”

Deve Mehmet çocuklarının üzerine yeminler edip, Kur’an’a el basarak;

“Ben almadım,” diye cevaplamış.

Kadın şu kadar kilo bu kadar yağ diye çırpınsa da, Deve Mehmet :

“Aha kiler, gir içerileri ara, inanmazsan” deyince, kadın evi ararsa da yağ tenekesinin izine rastlayamamış ve söylene söylene çıkmış gitmiş, geldiği gibi, söylene söylene.


Kadının uzaklaştığını gören Deve Mehmet arkasından gülerek:

“Yav, ne yalankadın. Yok, koca bir bidon yağ, yok koca teneke diyor; hepsi 2 okka yav.’’ Diye söylenmiş.

Deve Mehmet, hanımına:

“Güzel bir yağlı pilav pişir de yiyelim,” demiş.

Pilav sofraya geldiğinde, Deve Mehmet pilava kaşık salladıkça bir yandan da

“Hayriyem, eline sağlık. Yağında çok lezzetli imiş,” derken, pek keyifliymiş.



Bağ bozumu zamanı, köylüler artık bostanlarını bozarlar. Fasulyelerini toplarlar, patateslerini sökerler. Bizim Deve kendi köyünden başka bir köye giderken, yolunun üstünde kendi köylüleri patates tarlasından patates söküyorlarmış.

“Selamünaleyküm Ahmet Ağa!”

Ahmet Ağa’da Aleykümselam diyerek selamı aldıktan sonra sormuş:

“Deve nereye?”

“Karşı köyde bir ufak işim var, gidip döneceğim hemen” demiş, bizim Deve.

Bu ayaküstü sohbette, hal hatır soralar, ama Ahmet ağa, Deve Mehmet’e “biraz patates al şuradan” demez. Deve Mehmet buna çok içerler. Karşı köye gidip işini bitirir ve köye dönen Mehmet, akşam olup karınlık basınca kardeşlerini de yanına alarak, bir de bel alıp ellerine yola çıkarlar. Kardeşleri şaşırır;

“Hayırdır ağam, nereye gidiyoruz bu vakitte,” diye sorsalar da

“Susun, göreceksiniz,” diyerek, kendilerini susturur, Deve Mehmet. Hepsinin büyüğü olduğundan, kimse sorgulayamaz; üç kardeş birer çuval alır ve Deve Mehmet’i takip ederler.

Yolda, ortanca kardeşi “ağam ya görürlerse komşu malıdır, bu olmaz. Zaten adımız çıkmış” derse de Deve Mehmet “Ya Arif sen ne kadar korkaksın,” diye kendisini azarlayınca en küçük kardeş sesini bile çıkarmaz artık ve bizim develer patates tarlasına varırlar.

Patatesleri söküp, çuvallara doldurular. Deve Mehmet kardeşlerine der ki;

“Siz önden gidin, ben arkadan geleceğim.”

Kardeşlerine nereden gideceklerini anlatır. “En son Hamit’in evinin önünden gidin” der. “Sağı solu gözleyin, gören kimse olmasın” demeyi de ihmal etmez.

Bir komşusu varmış Devenin evi ile evleri birbirine çok yakınmış. Mehmetlerin evi arazi durumundan dolayı, komşusu Hamit’in evinden yukarıda kalıyormuş. Arkadan aynı yolu takip eden kardeşleri ile. Patates çuvalını sırtına aldığında, Mehmet’in akınla bir muziplik düşmüş, her beş on adımda bir tanesini bilerek yere atarmış. Tam Hamit’in evininin kapınsa kadar, yola patates dizmeye devam etmiş. Oradan öte, çıkmış evine. Her ihtimale karşı patatesleri evin dışında başka bir yerde saklamış.

Sabah olduğunda bir bağırtıyla uyanmış köylüler. Patates tarlasının sahibi Ahmet ağa, Hamide küfür ediyor, “Hırsız! Ayıp değimli?” Diye, bağırıp duruyor. Hamit; “Vallahi ben yapmadım, getir Kuran’a el basayım” dese de yemin billâh ederse de Ahmet Ağa inanmaz. Der ki, “Yav izini sürdüm, bak patates ta senin eve kadar gelmiş.”

Hamit bir türlü inandıramaz, Ahmet Ağayı. Bunlar kavga ettikçe bizim Deve Mehmet yukarıdan, “Ayıp yav’” der ama içinden gizli gizli gülermiş yaptığı muzipliğe.

Deve Mehmet kavgadan sonra başka bir köye gider. Giderken, girişte sağa sola bakar ve misafir olacağı evi seçer. Seçtiği iki katlı evin damında bez üzerine pestil yapmış serilmiştir. “selamünaleyküm İsmet,” der Deve.

“ Aleykümselam, içeri buyur,” der İsmet.

İçeri geçerler. Hoş beşden sonra ev sahibi sorar.

“Hayır mıydı Mehmet, sen pek tekin gezmezsin?”

“Yok, öylesine canım sıkıldı, çıktım geldim.” Der bizimki.

Yemek, çay, derken; herkesin yatma zamanı gelir ve deve Mehmet’e güzel bir yatak yapar ev sahibi. Deve Mehmet, o pestili nasıl indireceğinin hesaplarını yapmaya kafa yorar ve sonunda bulur.

Sobanın yanında uyuşuk uyuşuk duran kediye bakan Mehmet, yatağındaki çarşafı alır ve ip gibi şeritler halinde yırtar. Herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra kediyi yakalar, sessizce dışarı çıkar ve kedinin boynunu çarşafı bağlayıp hayvanı dama atar. Kediyi kendine doğru çeker bırakır çeker bırakır.

Kedi kaçmak için zorladıkça tırnağını geçirdiği pestille bezi aşağı doğru çekmektedir. Bu olayı pestil düşene kadar tekrarlar ve pestil serili örtü aşağıya düştükten sonra kediyi bırakır. Deve Mehmet pestili toplayıp omzuna attığı gibi gece vakti evin yolunu tutar. Bir yandan da kendine güler; “Oğlum Mehmet, sen bu işin pirisin. Kedi nereden geldi lan aklına” diye hem güler, hem kendi kendini över.

Deneme

BEKİR AKBULUT

15.10.2012

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Muzip hırsız Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Muzip hırsız yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MUZİP HIRSIZ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
destegül
destegül, @destegul
28.1.2013 02:12:29
İnanın çok beyenerek okudum aklınıza sağlık ...
Ümit İpekçeker
Ümit İpekçeker, @umitipekceker
29.11.2012 06:29:22
Merhaba, yazıda ''Mışlı'' ifadeler kullanılınca, aklıma, fıkra ya da masal anlatımı geldi.Ayrca yer yer de tekdüzelik, tekrarlar ve kopukluklar sezdim.Yine de emeğinize sağlık diyorum.Saygılarımla.
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA
ERAY ÖZGÖR SARIKAYA, @erayozgorsarikaya
16.10.2012 23:32:10
Allah öyle develerden uzak tutsun bizleri Hırsızlık çokkötü hak etmediğin hakkın olmayan birşeyi gasp etmek ama denemeniz güzeldi tebrikler
saygılar
yön
yön, @yon
16.10.2012 21:59:06
Tebrikler çok güzeldi kalemin kavi olsun yüreğinize sağlık yürek diliniz hiç susmasın saygılar
AYSE 09
AYSE 09, @ayse09
15.10.2012 13:57:48
evet çok güzel anlatımdı da ben de diyorum bu adama iyi bir oyun gerek nasıl milletin canını yakar
saygılar benden herdaim
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş
Seher_Yeli S.ZerrinAktaş, @seher-yelis-zerrinaktas
15.10.2012 11:59:43
10 puan verdi
İçinden ders çıkarılacak bir hikaye. Yüreğinize, emeğinize sağlık. Saygılarımla...
Talip ACILIOĞLU
Talip ACILIOĞLU, @talipacilioglu
15.10.2012 11:14:01
Bekir bey hikaye güzeldi ancak şu hain hırsıza bir ders verilmeliydi hikayenin devamında , yoksa mahir hırsızın yaptığı yanına mı kalsın ha hocam .Hikayenin devamı iyi olurdu. Saygılarımla.
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
15.10.2012 10:13:02
şairim gülümseyerek deve Mehmetin hikayesini okudum.
gerçekten güzeldi ve alınacak dersler vardı.
tebrikler.
Jale Keskin (Karadurmuş)
Jale Keskin (Karadurmuş), @jale-keskin-karadurmus
15.10.2012 01:16:14
10 puan verdi
Her mesleğin bir becerisi var. Muziplikle bu işi hülleye getirmiş. Nerdeyse gerçek sahipleri hırsız çıkaracak düzeyde bir oyun. Günümüzde de örnekleri mevcut ne yazık ki.... Beğenerek okudum. Saygı selam ile.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL