ÖRSELENEN DUYGULAR


Eylül gibi vurulur devrilir hayâllerim
Yollarımda boğulur güneşin solgun yüzü
Kurumuş çöle döner hasbahçede güllerim
Umutlarım budanır yana düşer ellerim
Gecenin saçlarında gölgeler örselenir
Sende tükenen zaman hafızamda elenir
Bir fener ışığında arar oldum gündüzü
Ben gündüze hasretim gece bana dilenir

Zulmetin en zalimi sensizlikmiş anladım
Dağda ardıç ağacı, yalnızlık benim adım
Zifiri bir sancıda karaladım son cüzü
Gözlerinin ucunda ben hayatı sonladım
Vakit gece yarısı saatler tuzaklarda
Kim bilir neredesin kaç menzil uzaklarda
Görmez oldu gözlerim ne baharı, ne güzü
Fersiz bir lamba gibi tüterim sokaklarda

Uzaklık perde perde çekilir gözlerime
Hasretin hece hece yazılır sözlerime
Sen benim dolunayım gönlümün ürkek kızı
Sevdanı kement diye dolarım dizlerime
Bakışlarım puslanır her yanı sarar feryat
Gönlümün yangınında çekilir mi bu hayat
Aralansın perdeler yol versin şu gökyüzü
Burçlara yükseleyim yüreğinde kat be kat

Kaderin yazgısını yaşıyorum an be an
Verem oldu duygular çekilmesi çok yaman
İçimin ateşinden aydınlanır yeryüzü
Bense sisler içinde kaldım böyle körduman
Yağlı urganlar getir kurulsun darağacı
At boynuma ilmeği, bitsin artık bu acı
Ne yapsam da çaresiz bitmez oldu bu sızı
Bir âşık daha ölsün silinsin soyağacı

Ben ki mecnun sayıldım, kendimce Padişahtım
Nereden bilecektim neymiş nasılmış bahtım
Artık şöhret neyime bıraktım kırdım sazı
Bir güzelin uğruna yıkıldı pâyitahtım

05 Aralık 2009/ Ankara

Aşkın Ummanı/Ahmet EROĞLU®





abccddbd kafiye örgüsünde tertip olunmuş , Son bend hariç olmak üzere (4 dize ) 8 er dizelik 4 bendden, toplam 36 dizeden müteşekkil lirizmin doruklarında nefeslenen , modern heceye en güzel örneklerinden birini daha kaleme almış saygıdeğer hocam.


Temasal olarak baktığımızda, Sevgiliye sitayişin, özlemin, lirik bir söylemle etkili bir şekilde dile getirildiğini görmekteyiz.


Özellikle her bentte altını çizili olarak da gördüğümüz her bendi sessel olarak birbirbirine bağlayarak , ortak armoniyi biçimsel açıdan çok güzel kurulmuş olduğunu görmekteyiz.Üstelik bu uygulamada ,yüzde 99 oranında aynı sesle yapılan tam kafiye sesin doygunluğunu katmerlemiş.Tüm tercih ve beğenileri , edebi bilgileri kabul görmüş ustalarca bilinir ki hecede en güzel , en seçkin dize tam kafiyenin kullanıldığı dizelerdir.



Saygıdeğer hocam da bilgi ve donanımı gereğince bu güzelliği onaylar derecede şiirini böylesi kafiyelerle kurmuş olduğunu görmekteyiz.




Kelime seçimlerindeki itinada gözden kaçmamakta.Bilinir ki kelimelerdir bir şiirin kalbinin attığı yegane unsurlar.Kelimelerle can bulur bir eser.Kelimelerle yaşar.Ses, ritm, ahenk gibi biçimsel öğelerin yanı sıra iç mimaride anlam bile gücünü kelimeden alır.Hepsinin yapı taşını kelimeler oluşturur.



Alışık olduğumuz kelimelerle yazılan şiirleri okuduğumuzda, daha önceden okuduğumuz hissine kapılırız.Bu anlamda şiirin öznelliği, çarpıcılığı, dikkat çekiciliği ve hafızalarda kalıcılığına indirilen acımasız darbeyide görmüş oluruz.Nice şiirler vardır ki özde anlatımıyla çok çok güzel iken kelime seçimlerindeki sıradanlıkla vasat konumdan kurtulamamıştır.


Hal böyle iken, gelinde şimdi yukarıda okuduğumuz eserin öznelliğinden, güzelliğinden, çarpıcılığından bahsetmeyelim...



Baştan sona anlam koroografisinin ve biçimsel dizaynın, şiire ve sanata duyulan saygı, ciddiyet çerçevesinde yapıldığı,akıl ve yürek ürünü bir başyapıt okumanın mutluluğuyla değerli eserinizi kalben kutluyor , daha sık kaleminizden şiirler okumak istediğimi de belirtmek istiyorum. Varolsun emekleriniz.Selam ve saygılarımla.