-Tilki, tilki saatin kaç?
-3:45
-ne yapıyorsun?
-yazıyorum
-kime ne yazıyorsun?
-ona bir şeyler yazmak istiyorum onu düşünmekten arta kalan bir yerim varsa.
-o nerde?
-erken yattı uykusuzdu, bu gün de erken uyanmalı, zaten tüm derdim buydu uykusuz kaldı üzüldüm uyusun istedim.
-tilki,tilki senin uykun yok mu?
-ben uzağında uyuyamıyorum bu yüzden de bayılacağım ana kadar oturuyorum.
-ne yazmak istiyorsun ona ki?
-her hangi bir şey değil, o, bu, şu diyemem sana, zaten sayende de yazamıyorum bir şey, sen nerden çıktın ki şimdi?
-tilki,tilki demişsin ki “onda kaybolmak istiyorum” bu ne demek?
-sen genel misin? Nesini anlamadın bunun? Anlamadıysan açıklamalara vakit harcayamam, tamam belki harcarım ama neden seni önemsemem gerekiyor?
-tamam anladım ben peki istediğin ne?
-ona dair ise bu sorduğun bunun cevabı da o, evren üzerindeki tüm zaman dilimlerinde içinde bulunduğum ve bulunmadıklarım da dahil olmak üzere tüm anlarda ve durağanlarda onu solumak istiyorum, anladın mı? Onu istiyorum işte.
-peki o sen de değil mi zaten?
-ben mi? Ne beni? Ben kim? Komik olma ben onda kayboldum çoktan, o ben biz oldu.
-ona o diyorsun ama bu nasıl oluyor? Sen yoksun o var mı? Anlamadım ki ben
-kavramlar karışmasın diye kullandığım hitabetimdir o, ona biz desem ne anlayacaktın? Bana da ben diyorum ama bu ben de biz oldu işte, yani ortada biz var ve ben bunu iki ayrı maddesel varlık için kullanmalıyım, bir de anlatacaklarım var, mümkün olduğu kadar karışmasınlar diye kullandığım belirticilerden başka bir şeyler değiller tüm o’lar ve ben’ler. İşin özü tüm o ve ben’ler biz.
-Tilki,tilki saatin kaç?
-04:08
-ne marka o saat?
-Bi s tir gitsene sen yaa! Kızgın tilki gördün mu sen hiç?
-hayır
-bu çok belli ahahaha
-konuşma kendinle o zaman alla alla
-kendim mi? Yok o yok diorum hadi bi git yazcam ben ,kaybol
N.O.C-2008