11
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
906
Okunma

Hep merdivenler.Yukarı çıkılanlar,aşağı inilenler.Sınırlarda öldürülenler.Sınıra yaklaşmamak
için bütün insani gücünüzü kullanacaksınız. Sınıra yaklaşmak yasak. Ortalarda zar-zor
yaşarsınız. Hep orta, orta, ortada.. Onun adını tutsak edin içinizde, fısıldamayın bile.
Düşlerden sakının. Çevrede tüm insanlar silâhlarını çevirmiş size. Düşman. Seviyorsunuz
yalnızsınız. Üstelik sevdiğiniz, bütün yıldızlarını toplamış, sözde bir yıldıza kilitlemiş.Orada
yapay insanlar var. O gerçek sanıyor yanındakileri. Yanılıyor. Boğuşuyor kâğıtla, kalemle..
Gerçek insan yaşıyor mu ?
Kimse yaşamıyor. Herkes yaşıyor gibi yapıyor. birbirlerine ses çıkaramıyor, türlü nedenler
yüzünden. Çoğunluk oluruna gidiyor herşeyin. Bir pislik yüklenmişler, hamallık yapıyorlar.
Yaşamanın bedeli ağır. Boş hamallık.
Çuvalda sevgi kırıntılarını boşuna arıyorum.. Ellerimiz boş ve yapyalnız. Yaşayamayanlar arasında kendime çıkış yolları arıyorum.
O öyle güzel ki, ona yaşayamamak hiç yakışmıyor. " Kime yakışır sanki." Bir su kıyıcığında
duramaz mı?. Sonsuz düzlükler bulunan yerde. Tek tük yaban ağaçların, ahlatların, minik
tepeciklerin, ekinlerin, başakların hafif esintilerle devindiği yerde. Al ellerim senin diye
uzatırım. Bir şarkı dinlerce dinlerim sesini. Çalı dikeni uzamaz aramızda. Bir kedi miyav
demez. Ayakkabılarımızın içi çay kokar..
AŞK
büyük düşler hazırladık
Küçük küçük yaşamaklar dururken
çıkınımızdaydı aşk, sevgili yüz
veremedik
çekiştirdiler iki yanımızdan
Özlemler, tınısı kulağımızda karmaşık
bir bilmece çözer gibi
anımsayamadığımız sözcükte
çöküp durduk karanlığa
bir yıldız kayıp gitti üstümüzden
işleri bozuldu öykümüzün
biz’in üstünde ne vardı:
el el üstünde
... ve aşk !
büyük sözler hazırladık
kaldı sevgi sözcükleri
mahreme girdi aşk
kara çarlar bağladı
dağlara sürdü yüzünü
inledi dağ !
aşk !
Nazik Gülünay 1996