Bir Leyla sizinle aynı mekanda nefes almaya başlar ve nefesi elinize yüzünüze çavar. Nefesindeki ıtırdan bir suhulet ve sükunet yayılır, mekan dinginleşir. Vakit hangi vakit olursa olsun zaman ona hasredlir. Dem çay demi, saat çay saatidir.


Bu demde bir albeni sağanağı anı güzelleştirir ince ince. İncelik, zarafet,tevazu ve albeni aynı billur camdan göz kırpar size. Alabildiğine rahatlarsınız. Bu lütuf anı kaydedilir meleklerce. İçinizdeki hoşnutluk, her yudumda sessiz bir şükür nağmesi olur. O anda nimetin kadrini bilenler hanesine yazılır adınız.


Leyla ile hem dem olmak, yalnızlığa veya muhabbete onun rayihasını karıştırmaktır. Nefesindeki tazelik ve hoş koku gününüze tazelik, size zindelik bahşeder; hayatınızdaki tekdüzeliğe renk ve ahenk katar.yalnız da olsanız, bir dostunuzla da yudumlasanız, çayın tevazu zarfına bürülü albenisi sarar sarmalar sizi.


Bu Leyla’ya kavuşmak için, çöllere düşmeniz; makam mansıp sahibi olmanız gerekmez. O cümle inceliğine ve albenisine rağmen tevazu kanatlarıyla kanatlanır gelir dünyanıza. Sımsıcak bir merhabadır dudağınıza kondurduğu buse. Tabi adabın ve edebin sınırlarını aşmadan ışıl ışıl göz kırpması da işin cabası.


Onun tazeliği, ışıltısı ve buğusu en kalabalık yerlerde bile size mutena bir mekan sunar. Onunla hem dem olduğunuz zaman başka ayrıntılar rahatsız edemez sizi. Parmaklarınız tenine her dokunduğunda, dudağınız aynı özlemle bekler sıcak busesini. Mekandaki diğer gereksiz ayrıntıların adeta üstü örtülür. Leyla’nın gamzesi ve sıcacık taze nefesidir artık söz konusu…
Ankara,06.10.2012 İ.K