Günlerden Salı sabah erken kalkıp hafif bir kahvaltının ardından koyulduk yola
22 yıldır görüşmediğimiz bir canımız misafirim. Bu nasıl dediniz değimli kolay değil tam tamına 22 yıl önce gelmiş Türkiye’ye, ne diyelim nasip
Şimdi bu kızımzı gezdirmek yurdu’nu vatanını görmesi lazım deyip kuş adasına yola koyulduk.
Önce yine bir akrabasına indik biraz sohbetin ardından çıktık yola.
Davutlar güzel çamlı sitelerini dolaştık sahile indik yaz boyunca kaldığım evi ve komşularımı gördüm çok kişi hala orada öyle güzeldi ki içim gitti,
Sakin sessiz yağan yağmur yıkamış biraz işte dedim kalıp kafa dinleyecek yer
Oldum olası sesiz liği sakinliği çok severimde ne yazık ki bizim evde bunu bulmak zor ne yapalım alıştık görül tü ve kalabalığa.

Deniz sakindi bütün yaz kalabalıktan oda yorulmuştu sanki , Kim bilir belki bana öyle geldi dayamış başını kumlara uçuk mavi rengi ile öyle güzeldi ki anlatılmaz.
Güneşin ışıkları vurmuş yüzüne okşarcasına.
Dedim ya anlatılmaz güzeldi sahil boyunca ilerledik gezi motorları da çekilmiş sahile bizde yorgunuz der gibi.
Balıkçı kayıkları ise başka güzeldi uzunca izledik resimler çekti yasemin bolca gidince göstereceğim diye.
Buradan mutlu ayrıldık boş sitler arasından geçip kuş adasına yola koyulduk
Yolumuzun üzerinde değirmen diye bir yer var rabbimin biz kullarına armağanı yeşillikler içinde muhteşem bir yer yalnız sezon kapanınca bazı yerlerde uykuya yatmış gibi
Değirmende öyle daha önceden gördüğüm yerdi olsundu insan her görüşte bir başka özelliğini görüyor.
En çok hoşumuza giden tahta köprüydü bazen gülüp bazen de ay aman sesleri arasında geçtik köprüden eski köy havasını anlatan odalar kapalıydı bir kadıncık vardı bazlama gözleme yapan gelecek olan misafirlere ikram tabi ki parasıyla hayvan maketleri ile süslenmiş yeşillikler ve gölde yüzen ördek ler kazlar bun lara eşlik eden uzun boyunlu kuğular Allah’ım ne çok ses çıkarıyor lar.
Biri başlıyor diğeri onu takip ediyor yinede görülmeğe değerdiler bir ara yağmur attı gölün üzerine düşen damlalar bir harikaydı yemyeşil göl ve yağmur.
Burada gölü ve yüzen bu güzellikleri izleyerek birer gözleme yenir dedik.

Zaman kısıtlı gezecek yer çok olunca fazla oyalanmadan yola koyulduk burasını dolaşmak için zaman lazım o da bizde yok.
Yolumuz kuşadası nın ilk evlerine girince burası dedim artık kuşadası değil taşadası oldu her yer gibi taş yığınına teslim oldu
Hani nerde çalıkuşu Feride nin dediği gibi
Kuşadası deyince kendime benzettim küçük şirin bir kasaba deniziyle sevdasıyla ama yok işte hepsi hayal artık belki başka türlü güzel de yinede ben yıllar öncesi kuş adasını özlüyorum.
Neyse deyip burada biraz dinlenelim sonra gezeriz