Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
Gülsen Tunçkal
Gülsen Tunçkal

Eskinin Nostaljisi

Yorum

Eskinin Nostaljisi

8

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

760

Okunma

Eskinin  Nostaljisi

Eskinin Nostaljisi


Eskinin Nostaljisi

İstanbul’da çocukluğumun geçtiği zamanları hep minnetle anıyorum, ne kadar güzeldi, pek çok iyi insan vardı çevremizde, mahallemizde. Komşularımızın evinde ne piştiğini bilirdik. Çünkü bir tabak mutlaka alt ve üst komşulara giderdi. Bu yazılı olmayan bir adetti.


Şimdi bakıyorum, yozlaşma had safhada ve bu toplumdan çok iyi yürekli, sevgi dolu bireyler bekliyoruz. İnsanların 3/4’ü depresyonda. Aileler çatır çatır dağılıyor, para konuşunca herkesler sus pus oluyor.


Tabii, insan ister istemez geçmişiyle bir yolculuğa çıkıyor. Değişik renkli taşlardan yapılmış,girintili çıkıntılı yollar. Ancak hemen yol kenarlarındaki kahverengi toprak. Dershane, özel eğitim, sınavlara hazırlık bilmedik, ama samimiyeti iyi bildik. Sokağımızdaki evler, genelde üç yada dört katlı kagir, cumbalı evlerdendi. Kadınlar, cumbadan cumbaya birbirleriyle, ordan burdan sohbet ederler, arada çocuklarını kontrol ederlerdi. Hele, havalar ısındığında yaz sineması açılır, belki yirmi kişi çoluk çocuk sinemaya doluşurduk, girişte kadınlar; "aa küçücük çocuğa da bilet mi alınırmış" kabilinden biletçiyle inatlaşırlardı. sonunda kadınların dediği olurdu genelde, biletçi söylenirken biz çocuklar, akşamın loşluğunda, sinema perdesine doğru önümüzü görmekte zorlanarak annemizin elini arardık bir taraftan da.


Okuldan eve geldiğimde, hemen oyuna dalar, deliler gibi oynardık. Annem, babamla birlikte çalışırdı. Benim ve kardeşlerimin bir anlamda annesi, ablam olmuştur. Acıkınca, sana yağı üzerine toz şeker veya salça üzerine nane bizim öğlen yemeğimiz yerine geçerdi çoğu zaman. Hava kararınca, ablam eve çağırır; "geliyorum abla" cevabı birkaç defa kısa aralıklarla yaşanırdı. Sonunda, ablam aşağı iner, enseye şaplağı ve zılgıtı yerdim.


En favori oyunum, yumuşak toprak üzerinde büyük inşaat çivileri veya bulabilirsek tığ ile "çivi" oyunuydu. İki kişi isek V, üç kişi isek de Y harfiyle başlar, tıpkı örümcek ağının sarmalaması gibi, iki çivi deliği arasına düz çizgi çekerek dairesel olarak bu ağı büyütürdük. Geride kalan da oradan aynı yöntemle çıkmaya çalışırdı. O oyunda "dar boğaz" yapabilmek büyük bir maharet sayılırdı ve büyük bir övgü alırdınız arkadaşlarınızdan.


Şimdiki nesil, inanın çok şanssız. Bu kadar imkan içerisinde, farklı bir fakirlik yaşıyorlar. Erdemlerin dahi içleri boşaltılmış iken, bu söylenip yazılanlar sanırım masal gibi geliyor. Paranın getirdiği güç ve konfor, insanlar arasındaki uçurumu da derinleştirdi. Merhamet, sevgi, fedakarlık gibi değerler, tıpkı aşk gibi filmlerde, romanlarda kaldı.


Eski komşularımıza müteşekkirim, büyük ihtimalle ölmüşlerdir, çocukları da orta yaşa ulaştığına göre. Okumamışlıkları, cehaletleriyle de olsa verdikleri, çok saftı her şeyden evvel. Kişiliğimde, onun oluşmasındaki katkıları için onları hep minnetle ve saygıyla anıyorum..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Eskinin nostaljisi Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Eskinin nostaljisi yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Eskinin Nostaljisi yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
asker55
asker55, @asker5551
28.9.2012 13:10:41
Her insanın bir geçmişi vardır kuşkusuz,kimisinin çok uzaklarda kalmıştır geçmişi,sisler içindedir.kimisininki tümden kaybolmuştur.onlar : geçmişte neymiş ki,diyenlerdir.önlerinde yalnız gelecek vardır.Oysa geçmiş kişinin ilk yarısıdır.Yani onu bütün yapan.Hayran oldum anlatımınıza...
Her insanın içinde bir küçük çocuk vardır,iyiki de vardır.Ama sizin küçük bir harika,..Beni bile ,elimden tutup o güzelim geçmişime götürdü inanın.Arnavutkaldırımlı ,eğri büğrü dar bir sokak ,
Her iki yakasına sıralanmış,cümle kapılı,avlu'lu hayatlı,,küçücük evler.Daracık odalarında gaz lambalarının asılı durduğu ,kuzine sobalı,mangalı sıcak sımsıcak , odalar.Hacışakir kokulu sedir örtüleri.." saymakla bitmez.." Bir akşamüstü,gün batımında,kapı aralığından " Gel artık ulan baban gelecek.." diye seslendiğini duyar gibiyim rahmetli anacığımın.Bana bunları yaşatan bu anekdot'unuz i,çin size minnet borcum oldu.Çok teşekkür ederim.Mükemmel di.harikaydı eseriniz.
glenay
glenay, @glenay
27.9.2012 22:59:55
9 puan verdi
Sevgili arkadaşım, ne güzel anlatmışsınız çocukluğundaki günleri. Ben de benzer şeyleri yaşadım.
Eskiden sinemalar vardı herşeyden önce. Babam bile tutucu olmasına rağmen bizi akşam, açık
hava sinemasına götürürdü. orada şimdi televizyonlarda bazen rastladığımız Türk filmi seyrederdik.
Komşuluk çok güzeldi. Herkes çekinmeden girer çıkardı birbirlerine. Evde ne varsa o ikram edilirdi.
Amaç birlikte olmak, gülüp söyleşmekti. Ne güzel günlermiş!

Tebrikler canım,
Ne zamandır yazı bölümüne bakmıyordum,iyiki uğramışım..

selâm sevgilerimle..
küsss
küsss, @kusss
27.9.2012 21:54:18
yan komşumu bile doğrudürüst tanımıyorum desem?:(( kadın selam vermiyooo,almıyoo:((
kesinlikle şimdiki çocuklar çok daha şanssız..bizim öyle çivi oyunumuz yoktu ama daha farklı kendimizce oyunlarımız vardı..ne de güzeldi:))

çok hoştu yazı.tabi şiir asmıcam diye söz verince yazı astınız,bu da güzel yöntem:))

sevgilerim çokça yüreğinize..
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
27.9.2012 21:22:36
Eski istanbul,esk Anadolu.
maalesef insan yetiştirmeyi beceremediğimiz gibi kentleri yaşanmaz hale getirdik.
İstanbula Anadoluyu taşıdık.
Robot şeklinde insanlar yetiştirdik.Günde 4-5 hatta 6 saat iş yolculuğu yaptıkları halde sesini çıkarmayan sessiz çoğunluk yarattık.
güzel bir yazıydı.anılara daldık birden.
tebrikler şairim.
Etkili Yorum
adrenalinaz
adrenalinaz, @adrenalinaz
27.9.2012 11:09:33
gülsen hanım beni de eskilere götürdünüz o telden arabalarla oynardık babam çember yapardı onu çevirirdik büyük zevkle topaçlarımız vardı maziyi yaşamak isterim yine ama nerde keşke hiç büyümeseydik değerli kalem sizi kutlar teşekkür ederim az da olsa çoçukluğuma götürdünüz kaleminiz daim olsun yürek dolusu selamlar.
Fazilet Bayraktar (M-Kiba
Fazilet Bayraktar (M-Kiba, @fazilet-bayraktar-m-kibar-gul
27.9.2012 10:04:59
İnanın Beni eski günlerime götürdünüz
Ben Eski İstanbulu Çok Özlüyorum
Komşularımı,arkadaşlarımı Hatta Gayri müslim komşularımı bile,
özlüyorum canım..bazılarıyla hala görüşüyorum
bazılarınında izlerini kaybettik.Ama bu fecebook iyi oldu
Bir sürü komşularıda bulduk .şimdi telle konuşuyoruz
bir nebzede olsa eski günler yaad ediliyor
harikasınız okadar güzel,manidar yazmışınız ki
bayıldım...sizi tebrik ediyorum değerli kalem
Sevgimle
Gül ESEN
Gül ESEN, @gulesensancar
27.9.2012 09:15:43
of ya çocukluğumu istiyorum..bez bebeğimi....duvar radyomu ve beştaşlarımı istiyorum..ve kırmızı papuçlarımı..

nasıl gittim eskilere bilemezsiniz..o yoklukta hiç bu kadar yalnızlık ve acı çekmemiştim..

kalemin daim olsun sevgimdesiniz..
Mehmet Turgut
Mehmet Turgut, @mehmetturgut
27.9.2012 08:32:46
O çocukluk çağları yaşananlar o zamanda ki insanlar komşular unutulamıyor
En güzel çağlarıdır insanların.Zaman öylesine değişiyor ki Bozuk bir düzen insanların ilişkileri ahlakı öyle bozuluyor ki Devamlı maziyi hatırlarız .Çünkü her geçen zaman gelecekten daha kıymetlidir
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL