3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1024
Okunma
İnsanların, diğerlerine neden acımasızca davrandığını hep merak etmişimdir. Onlar, kendilerini haklı görürler hep. Hak etmiştir bu davranışı, ilgili kişi. Eğer, ilgili kişiyi savunmaya kalkarsanız, anında siz de saldırıya uğrarsınız. Diyalog kurmanın mümkün olmadığı saldırgan kişiler, hızla artıyor etrafımızda.
Ezmeye çalışan kişi, maddi anlamda güçlü ve imkanları geniş olan bir kişiyse eğer, ezilmek kaçınılmaz olabilir diğer kişi için.
Ezen insanların davranış biçimlerini çok gözlemledim. Genellikle sevgi, ahlak ve bilgi donanımı eksik olan kişilerin, konuşmak yerine saldırıya geçtiğini gördüm. Ezdikleri kişi, kendisinden daha bilgili, zeki ya da sevilip sayılan bir kişiyse eğer öfke daha da artıyor tabi.
Bazen aile içinde görülüyor, şiddet. Aile içinde, kim maddi ve statü anlamında daha güçlüyse diğerlerini ezmeye yeltenebiliyor. Ailesinden bir ferdi ezerek kendini güçlü kılmaya çalışan bir kişi, evinin dışında daha da acımasız olabiliyor. Bazen de iş hayatında eziyor, kendi sorumluluğu altında ki kişileri.
Kendi kişiliğine, bilgi ve tecrübesine güvenmeyen kişi; başkasını küçük düşürmeye çalışarak içinde ki boşluğu doldurmaya çalışır, çaresizce. İçinde ki boşluğu bu şekilde dolduramadığında ise, iyice saldırganlaşır. Saldırganlıştıkça, insanlar çevresinden sırayla uzaklaşır. Yalnızlaştıkça sevgisiz ve kimsesiz kalır. En büyük acı aslında kendi içinde yaşanır ve ifade etmeyi bilmediğinden, çözüm bulması da zorlaşır.
Dikkatlice onların gözlerine bakanlar, o çaresiz ışığı görür. Aslında yardım çığlığıdır her seslerini yükseltip, ezme çabaları. Karşı tarafa attıkları her ok, kendi yüreklerini parçalar.
Güçlü kalmaya çalışanlar ise her türlü haksızlığa, yürekli duruşları ile cevap verirler. Aile içinde her türlü şiddete maruz kalsalar da, yavruları için direnç gösterirler. Emekleri ile para kazananlar ise uğradıkları her türlü saldırıya, daha çok çalışarak cevap verir. Güçlü insanlar, kolay kolay saldırılara boyun eğmez. Aksine hayatın içinde acılarla gelişip, çektikleri acının bedelini kimseye ödetmezler.
Savaşları kendileriyledir ve sonra ki kuşakların yolunu taşlardan temizlemek için uğraşırlar. Güçlü insanlar, söylenenmez, dertlenmez ve başkalarına da dert olmazlar. Dünyanın tam merkezinde yaşarlar. Sürekli okur, gözler, sorgular, çok çalışır ve kendilerini geliştirirler.
Hoşgörülü kalemlerle gezip, hata değil umut ararlar. Sevgi dolu olur ve kolay affederler. Ahlaki değerlere sahiptirler, kendilerine yakışmayan söz ve davranışlardan kaçınırlar.
Alçak gönüllüdürler ve empati yetenekleri gelişmiştir.
Güç, insanın yüreğinde bulunur ve paylaştıkça da artar.