HATIRA DEFTERİNDEN
Ahmet AYAZ

Atalarımız “Bir nüsibet, bin nasihattan iyidir” demişler. Hamit Amca’nın asıl adı Hamit çoban dır. Gaziantep’in Burç Nahiyesine bağlı Kayalıpınar Köyündendir. Ama halk arasında kendisine Kurt Himeyt derlerdi. Rahmetli, bir gün cezaevinden yeni çıkmıştı. Ceza evinden söz edip, kendisi ile derin bir sohbette iken bana şöyle seslenmişti. “Âhhh yeğenim ah. Keşke 14 ile 15 yaşlarında iken cezaevine veya nezarete bir kaç günlüğüne de olsa düşeydim” Dedi. “Niçin Hamit Amca”dediğim de de, Halkımız cezaevinde erkekler yatar derler. Biz bir öfke anında üç kardeşin silahlı kavgasında cezaevine düştük. Oradaki gardiyanlara eyvallah ettik, gardiyanların tuveletlerini temizledik. Yaho böyle erkeklik mi olur? Eğer ben bunu böyle bilseydim, cezaevindeki gardiyanlara eyvallah diyeceğime, kardeşlerime eyvallah ederdim.
Kiymetli yeğenim. Şimdi sana söylüyorum. Allah kimsenin elinden ve dilinden kaza, bela çıkarmasın. Zor durumda kaldığınız zaman, komşuna eyvallah et, akrabana eyvallah et, suç işleyip, adam öldürüpte cezaevindeki kardiyanlara eyvallah etmeyin derim, diyerek bana uzun uzun nasihatlarda bulundu.
Sevgili okurlarım; İnsan her zaman geçmişden ders almalıdır. Bakın Hamit Amcanın nasihatına. Bunu beyninizde saklamayı ihmal etmeyin. Ben bu “Hatıra Defterinden” başlıklı yazımı bugün buradaki sayfamı doldurmak için değil, belki okurlarıma faydalı olurum diye yazdım. Hamit amca benim baldızımın kayınbabasıdır.
Bunlar üç kardeş çok basit bir öfkeye kapılarak silahlı kavgaya girişip, cezaevlerine düşerek perişan ve çok çok rezil oldular. Ben de diyorum ki, sizler de böyle bir öfke anında kötü durumlara düşmeyin.
Bu günlük bu kadar. Hepiniz hoşça ve dostça kalınız. En güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepinizin olsun diyorum.