Kılavuzu para olana her kapı açıktır. shakespeare
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik

Yağmur ateş ve sırlar

Yorum

Yağmur ateş ve sırlar

7

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1832

Okunma

Yağmur ateş ve  sırlar

Yağmur ateş ve sırlar






Bir pazar sabahı yağmur aralıksız yağdı. Çevredeki binaların kirleri akıp gitti. Her taraf sessizdi. Sadece yağmurun şakırtısı duyuldu ve insanlar sokaklara çıkmadılar. Bahçedeki ağaç dallarındaki damlalar gri kristaller halinde sallanıp hızla yere düştü. Peder için mutluluk dua demekti. İnsanların kiliseye gelip dua etmelerini boşu boşuna bekledi. Kilisenin kapısını açıp içeriye girdi. Her zamanki gibi ellerini birleştirip günlük duasını etmeye başladı.


‘’Ey göklerin babası yalvarıyorum sana, bu benim korkunç gerçeğimdir. Geçmişte yakamı bırakmayan ölümcül gerçekler. Günlük ekmeği ve sevdiklerimi bana bağışla, kötülerin hışmından ve cehennem azabından koru bizi, amen …’’

Gözyaşları yanaklarından süzüldü. Anlaşılmaz bir tedirginlik içini kapladı. Duayı bıraktı. Kilisenin kapısını açarak Saint Pierre meydanındaki giriş yoluna baktı. Yağmur alabildiğine yağıyordu. Tuhaflıklar zincirini birbirine ekliyordu sanki. Yeniden kiliseye girip dua etmeye başladı.


Carlotta perdeyi aralayarak kiliseye baktı. Belirsiz bir karaltının eve doğru yaklaştığını gördü. Şemsiyesi yoktu ve adımları hızlıydı. Perdeyi kapatıp odasından ayrıldı. Merdivenleri ikişer atlayarak askılıktaki şemsiyeyi alıp dışarıya çıktı. Yirmi adım attıktan sonra durdu ve yağmurun ahengiyle dans eder gibi konuştu.

‘’ Ne güzel yağıyor. Babam yine şemsiyesini unutmuş. Bunu bilerek mi yapıyor. Hasta olacak sonunda, her defasında sıkı giyinmesini söylüyorum ama beni dinlemiyor. Anlamıyorum neden bunu yapıyor…’’’

‘’ Evet, güzel yağıyor’’ dedi bir ses.

Carlotta şemsiyeyi kaldırıp sesin geldiği yana baktı. Yağmurun altında keskin bir çift göz ile karşılaştı. Yabancı birine benziyordu. Onu daha önce hiç görmemişti. Heyecanlandı. Adam eliyle kendisine selam verip yoluna devam etti. Carlotta adamın arkasından baktı. Yağmur yabancının peşine takılmıştı. Nedense kalbi de o yöne doğru aktı.

Peder duaya son verdi. Kiliseden çıktı. Yağmurun altında eve doğru yol almaya başladı. Kızının geldiğini gördü. Bağırmaya başladı.

‘’Lütfen Carlotta hemen geri dön, sana dışarıya çıkmanı kim söyledi’’

‘’Neyin var baba sinirli görünüyorsun. Islanıp hasta olacaksın.’’

Birkaç dakika sonra her ikisi de evin bahçe kapısından içeriye girdiler. Peder Aleron kapıyı kilitlemeden önce yeniden yola baktı.

Carlotta babasının bu tedirgin davranışlarından hiç hoşlanmadı. Merak etti.

‘’ Eminim bu havada kimse kiliseye gelmedi ve sen bu duruma çok alınganlık gösterdin…’’

‘’Hayır.’’ dedi Peder. Sustu. Ev sessizliğe bürünmüştü. Carlotta kütüphaneden bir kitap alarak koltuğa oturdu. Bir kaç sayfa okuduktan sonra kitabı dizlerinin üzerine bıraktı. Babasını izlemeye başladı.

Pederin ani ruh tutulmaları Carlotta için anlaşılmaz bir işkenceydi. Her defasında babasıyla konuşmak istediyse de ret edildi ve evin içi çekilmez hale geldi. Babasının bu suskun halini yıllarca bakışlarıyla izlemek zorunda kaldı. Arada kaçıp gitmek istediyse de annesinin ölümü gitmesine engel oldu.

Peder gözlerini şömineye çevirdi. Uzaklara dalmış gibiydi. İçindeki korkuyu bastırmak istedi. Ateşin içindeki gölgeler boğazına yapışıyordu. Soluk alışı yavaşladı. Geçmişle yeniden yüzleşti. İşkence ile öldürdüğü aileyi, çocukları hatırladı. Öldürdüğü ailenin evini yakıp kaçmıştı. Kaçarken arkasından bağıran sesin yankısı kulaklarındaydı hala’ ’Bir gün seni bulup en sevdiğini alacağım.’’Eliyle göğsünü yokladı. Büyük bir sancı göğsünün orta yerine saplanmıştı. Kızına bir şeyler söylemeye çalıştı ama bundan vazgeçti.Yere yığıldı.

Carlotta dehşet içindeydi. Koltuktan fırladı. Babasını yerden kaldırmaya çalıştı. Kafası karmakarışıktı. Ne yapacağını bilemedi. Aklına ilk gelen neyse öyle davrandı.

‘’ Allah aşkına konuş benimle baba, ben hemen Doktor Rizolini’yi çağırmaya gidiyorum.’’

Carlotta dolaptan aldığı şilteyi babasının üstüne örterek evden çıkmak istedi. Peder bütün gücünü toplayarak kızının eline yapıştı.

‘’ Carlotta dinle, doktor istemiyorum. Bu evi terk etmeni ve alabildiğine uzaklara gitmeni istiyorum. Lütfen yabancı biriyle sakın konuşma.İtalya’ya teyzenin yanına gitmelisin…’’

‘’ Neden bunu söylüyorsun bana …’’

Pederin soluk alması iyice yavaşlamıştı.

‘’Bu benim geçmişimle ilgili, Tanrıya iyi biri olmam için defalarca dua ettim. E-ediyor-um. Affet beni Carlotta ,i-iyi biri olmaya ça-çalıştım. Afet be…’’

Peder Aleron hiç bir zaman konuşamayacaktı.

*
Genç kadın döner kapıyı eliyle iteleyip otelin lobisine girdi. Resepsiyona yöneldi. Kayıt ve kabul işlerini yaptırmak için resepsiyonist kendisini karşıladı. Kimliğini rica etti. Kimliğini çıkarıp kırmızı mermerin üzerine bıraktı.

Resepsiyonist işlemleri yaparak doldurduğu formu genç kadına uzattı.

‘’Lütfen imzaladığınız zaman işleminiz bitecek, gerekli görevli sizi odanıza yönlendirecektir.’’

‘’ Teşekkür ederim buna gerek yok. Ben kendim bulurum odayı.’’

Resepsiyonist manyetik oda kartını uzatarak ‘’ iyi eğlenceler Bayan Carlotta ’’dedi.

Carlotta asansöre yöneldi. Dördüncü kata çıkmak için düğmeye bastı. Sırtı aynaya dönüktü. Asansör üst kata çıkınca durdu. Koridorda adımlayarak oda numarasını buldu. Elindeki manyetik kartla oda kapısını açıp içeriye girdi. Bir süre yatağın ucunda oturdu. Pencereyi araladı. Dalga ve sahildeki eğlence sesleri odasına yayıldı. Pencereyi kapattı. Uyumuştu.

Yağmur alabildiğine yağıyordu. Keskin bakışlı adam kendisine selam verdi.O Yağmur ile uzun süre yaşadı ve yağmur bir gün aniden ortadan kayboldu …

Carlotta uyanınca banyoya yöneldi. Üzerinde olanları sıyırıp yere bıraktı. Suyu açarak ellerini başının arkasına koydu. Dakikalarca öyle kaldı. Su buz gibi üzerine dökülüyordu. Bir süre sonra musluğu kapattı. Duşakabin aralığından süzülüp aynanın karşısına geçti. Banyo havlusuyla saçlarını kurulamak istediyse de bundan vazgeçti. Gidip el çantasını aldı. Makyaj takımını çıkarıp dudaklarını kırmızı ruj ile bir güzel boyadı. Gözlerini siyah kalem çekti. Kirpiklerine rimel sürüp yeniden odaya yöneldi. Küçük bavulun fermuarını hızlı yana çekerek beyaz elbiseyi çıkarıp giyindi.

Gece ilerlemişti, sahildeki eğlenceler son sürat devam etti. İnsanlar müzik eşliğinde dans edip çığlıklar attılar. Animatörler son gösterilerini yapmak için sahildeki kumların üstüne büyük odunları yerleştirip benzin döktüler.

Carlotta otelin asansörünü kullanmadan merdivenlerden aşağıya indi. Otelin yan tarafındaki ağaçlarla donatılmış yoldan sahile doğru yürümeye başladı. Müzik ve dalgaların sesi iyice duyuluyordu.

Otelin ağaçlı ve küçük taşlarla kaplanmış yolunu arkada bıraktı. Ayaklarındaki sandaletleri çıkarıp kumların üstüne bastı.

Keskin bakışlı animatör, üst kısmı çıplak biçimde elindeki maşale ile kumların üzerinde yığılı odunların etrafında dönmeye başladı. Bir başka animatör müziğin sesini sonuna kadar açtı.Çığlık atan insanlar bir anda sessizliğe büründü. Sadece hırçın dalgaların sesi duyuldu. Deniz alabildiğine köpürdü.

Animatör arenada boğayı öldüren matador gibi vücudunu arkaya doğru gererek elindeki maşale ile odunları tutuşturdu ve yükselen alevlerin arasından denizin derinliğinde kaybolan kadına baktı.





lacivertiğnedenlik


www.youtube.com/watch?v=FbimPfaRD1I

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yağmur ateş ve sırlar Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yağmur ateş ve sırlar yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yağmur ateş ve sırlar yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Angie
Angie, @semaenci
12.9.2012 15:46:41

E cidden pes yani. Okurken kendimce final için düşündüğüm.hiçbir alternatif olmadı. Dumur bir şekilde bırakıyorsun okuyucuyu. Bu konuda üstüne yok. Cidden.

Bir de ciddi ciddi iyi yazıyorsun. Öykülerinin bir tarzı var. Ve bütünde bir zenginliği. Kısa yormayan ama ağızda uzun süre unutulmayacak hoş tatlar bırakan bir tadı.

Öykücülüğünün farkında olmalısın.




küsss
küsss, @kusss
6.9.2012 11:30:36
:((

insan psikolojisi..ne garip..soğuk ve mesafelidir ya yaşarken hep,ona giderken güzel,bakımlı olmak ister insan..

ölüm...

eyvallah ŞAİR/yazar...
Kalemistik
Kalemistik, @kalemistik
6.9.2012 01:56:44
Senin öykünü okumayalı uzun zaman oldu. Bildirimlerde gördüğüm şiirlerinden sonra bu iyi geldi. Bu benim şiir sevmeyişimdendir; senin de öyküdeki yeteneğinden. Umarım yazma aşkın yeniden artar.

Bir Türk'ün, Türk isimleri kullanmamasını ben de tercih etmem. Tabi içinde "peder," olan bir hikayenin yapacak başka bir şeyi yoktur. Genede sana yakışıyor.

Takipçinim.

Saygılar...
Önder Kızılkan
Önder Kızılkan, @kiyidakiadam
6.9.2012 00:03:17
Şiir yazma yazı yaz. Türk ismi kullansan daha iyiydi ya.
Aleyna Altın
Aleyna Altın, @aleynaaltin
5.9.2012 23:50:57
guzel bir öyküydü kutlarım,Anlatım süper.....saygılar..
zakir
zakir, @zakir
5.9.2012 17:28:02
sürükleyici ve nefes nefese okunan bir öykü... kutluyorum.
@DAĞÇİÇEĞİ@
@DAĞÇİÇEĞİ@, @-dagcicegi-
5.9.2012 16:44:55
10 puan verdi
İnsan ne sırlar barındırır değilmi yüreğinde ruhuna ağır gelenler vardır paylaşamayacağı , hikaye çok anlamlı düşündürücü yapılan haksızlığın zulmün mutlaka hesabını verir kötüler ama bunu o kötülüğü yapanın değilde suçsuz birinin çekmesi işte orda kalıyorum, bu dünyanın en üstün varlığı insandır hemde en vahşisi ...

Siz ne düşünerek yazdınız bilemiyorum ama bana yazı bunları hatta daha fazlasını anlattı ,tebrikler sevgimle selamlıyorum...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL