Bir ülke düşünün içinde nasıl yaşayacağınızı bilemediğiniz. Evet işte ben öyle bir ülkede yaşıyorum. Laiklik ve demokrasi naraları atan yöneticilerimiz var bizim. Bu ülkede zenginin parası hep züğürtün çenesini yorar olmuş. Bir de züğürte sussun diye asgari ücret diye bir şey talep etmişler. Kendileri yemişler de yemişler.
Yaşamak bazen önemli olduğunu hissettiğinde güzel kılar kendini. Sevdiğin işi yapmak istersin, bunun da yolu iyi bir eğitimden, iyi bir üniversite okumaktan geçer. Ama bizim böyyüklerimiz vereyorlar asgari ücret diye bir şey babaya, baba çocuğunu yollayo okula sonra babaya verdiği parayı allayor çocuktan geri. Baba sonra üste kalanla ailenin geri kalan fertlerine yaşama imkanı sağlamaya çalışıyor.
Efendiler hani demokrasi?
Böyyüklerimizin çocukları paralı eğitimle özel okullarda, yazın kumsallarda, partiler de, diskolarda, tekne gezintilerinde… Sonra askerlik zamanı geldi mi, yok yok gelmedi onu hallediveriyorlar gari. Verreyorlar parayı göndermeyorlar dizlerinin dibinden bir yere…
Hadi bırakalım onların paralarını yormasın bizim çenemizi de…
Bu ülkeyi sevmek istiyorsun, sevdiğin kadar da yaşamak istiyorsun peki gördüğün değer nerde? Yok öyle bir değer sen bu ülkenin vatandaşı olup sözünün dinlenmesini istiyorsan, bankada mevduat hesabın, gayri menkul kazancın ve emlak zenginliğin olmalı…
Ama ben kaçıncı sınıf vatandaşım diyorsan, böyyüklerimizin seçilme zamanı geldi mi birinci sınıfsın, senden iyi vatandaş yoktur. Sonra verilen vaatler falan vardır sana, mesela çocuğun üniversite mezunudur onu işe sokarlar seçim bitene kadar ammen ha sakın yanlışlık olmasın.
Sonra bir de hayallerin vardır, belli bir gelişimin umutların vardır. Amman ha sakın dile getirmeyeceksin öyle ortalık yerde gelir alırlar elinden vallaha… Öyle düşünmek falanda olacak işler değil sen düşünürsen gerçekleri anlarsın, gerçekleri anlarsan böyyüklerimizle ters düşersin, onlarda gönderi verirler seni bu ülkeden. Sakın sakın sevdiğin işi sevdiğin hayatı falan kovalamaya kalkma bir takılı verir ayağın görürsün gari bu ülkede.
Gördüm ki bizden vergi diye bir şey aldılar, böyyük böyyük yollar yapı verdiler memleketimize, sonra da yine bizden aldıkları paralarla yaptıkları yollardan geçerken bizden para alı verdiler. Sonra da övünüverdiler gari bunlarla anleyemedim .
Kısacası sevgili kardeşlerim,
Bize bu ülke sınırları içinde yaşamayı haram ettiler. Öğretim yeri olan üniversitelerimizi darphaneye, öğrencileri de koyuna benzettiler. Babalarımızın sırtına vurdular yükü çalıştırdılar da çalıştırdılar sonra verdiler parayı verdiler de ne oldu? Önce vergi diye aldılar ellerinden, sonra çocuğunun eğitim parası diye. Sonra da elinden kalanla sen ailecek yaşa dediler.
Tamam bu ülke gelişiyor gelişiyor da, sizin yalılarınızda ,lüks dairelerinizde, yatlarınızda katlarınız da, çelik zırhlı otomobilleriniz de gelişiyor. Çocuğunuzu gönderdiğiniz tatil köylerinde, özel üniversiteler de gelişiyor.
Siz en iyisi mi bizim arka mahallelere de uğrayın bir gün bakalım elleri çatlamış babalarımızın, gözleri yaşlı analarımızın gözünde nasıl gelişiyor…