Okuduğunuz
yazı
2.8.2012 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
Yazılmamış yazı
Silindi....Yazılmayacak.....
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hocam, bence işte bunu yapmamalıydınız. Belki size çok fazla müdahale ediyoruz, hoşgörünüze sığınarak. Kendi adıma söylemem gerekirse, artık bepenmediğim yazılarınıza yorum yapmama hakkımı kullanacağım. İnsan kırmanın gereği yok. Ne diye üzülesiniz. Üzüldüğünüzü gördüm.
Bu srideki üç yazımı da sildim. Ancak o yorum yazıp eleştiren ve benim - kızlarımız- diye hitap ettiğim kimseler yüzünden değil...Bu yazıyı bana feriştahı gelse sildiremezdi...Ancak, Halil Sezai'nin annesi ve kız kardeşi facebooktan arayarak bu yazı'nın Halil Sezai'ye zarar verebileceğini çünkü bazı magazin gazetelerinin bunu yayınlamak için herekete geçtiklerini söyledi.
Kısacası yazı Paracıkoğlu ailesinde sıkıntıya sebep olmuş...Kemal Bey'in izni ile yazmaya başladığım bu yazıyı eşi ve kızının ricaları doğrultusunda kaldırdım...Aldığım eleştirilerle hiç bir alakası yok.
Bu serideki üç yazımı da sildim. Ancak o yorum yazıp eleştiren ve benim - kızlarımız- diye hitap ettiğim kimseler yüzünden değil...Bu yazıyı bana feriştahı gelse sildiremezdi...Ancak, Halil Sezai'nin annesi ve kız kardeşi facebooktan arayarak bu yazı'nın Halil Sezai'ye zarar verebileceğini çünkü bazı magazin gazetelerinin bunu yayınlamak için herekete geçtiklerini söyledi.
Kısacası yazı Paracıkoğlu ailesinde sıkıntıya sebep olmuş...Kemal Bey'in izni ile yazmaya başladığım bu yazıyı eşi ve kızının ricaları doğrultusunda kaldırdım...Aldığım eleştirilerle hiç bir alakası yok.
Sami Bey, tebrik etmekle yetineceğim bu kez. Seçki aldığı için. Benim fikrimi zaten biliyorsunuz. Bilmeyenler için söylüyorum, yukarıdaki eleştirilere katılıyorum.
Not: Bu yorumu Halil Sezai'nin isyan şarkısı eşliğinde yazıyorum.
Ancak ben yukarıdaki eleştirilere katıldığınızdan emin değilim. Siz benim kullandığım dile karşı oldunuz genelde...Oysa eleştenlere baktığınızda kullandığım dil değil sorun. Onların idollerine dokunmam...Ki dokunmadım...Bir alay söz konusu değil, bir küçümseme filan yok. Neyse..
Yazınız güne düşmüş nezaketen tebrik ederim. Lakin böyle bir edebiyat platformunda bu tarz bir yazının çokta hoş durmadığını düşünüyorum. Kimin nesi kimin fesi sizi neden bu kadar ilgilendirmiş neden bu kadar bir aile irdelenmiş şaşırdım doğrusu. Yazınızı okurken mizahi bir yaklaşım aradım lakin bulamadım benim eksikliğim olsa gerek, acep biyografi midir dedim gene benim eksikliğim olsa gerek ki onun tadını da alamadım. Üst üste okudukça ağzıma çamur tadı gelmeye başladı usta bir kaleme aynı zamanda bir öğretmene yakışmayan bir uslubla bir ailenin irdelendiğini ve nice üstadların da bundan keyf aldığını gördüm.Üzüldüm . Acaba aynı tarzda bir yazı sizin aileniz hakkında yazılsaydı ne düşünürdünüz.? 'Gelinleri' , "kemşk yalayıcıları" bu tarz tabirlerle kendi evlatlarınızıda karaladığınızın farkındamısınız? Sizin ailenizde yok mu Halil Sezai dinleyen gerçi İsmail YK dinlenmesi daha çok işinize gelir sanırım. Bir ailenin en büyük gururu evlatlarıdır kocaman kocaman insanlara yakışmamış bu yazı ve bu yazıya çanak tutulması...Saygılarımla.
Zahmet edip Kemal Bey'in bu yazıma yazdığı yorumları ve karşılıklı muhabbetimizi okursasınız bu yazıya bir tepkisi olmadığını göreceksiniz...Tam tersi...
Şimdi siz benim yaptığımı Kemal Bey'in iyi niyetini suistmal olarak görüyorsanız o zaman Kemal Bey'i saf yerine koyan asıl siz oluyorsunuz..Yani siz maşallah cin gibisiniz. Benim ne hinoğlu hin olduğumu görüyorsunuz ( işin ilginci bunu koskoca seçki kurulu göremiyor, bu kadar çok arkadaş göremiyor maaşallah siz görebiliyorsunuz) ama zavallı saf(!) Kemal göremiyor..O kadar saf ki tutup yazının ikinci bölümüne de olumlu yorum yapıyor.
Ve dahası...'' Sen yandın'' mealinde bir yorum yapan başka bir arkadaşa şunları yazıyor Kemal:
kemnur 03 Ağustos 2012 Cuma 01:55:14 Sezai, mizah dergişsi 64 'ün yazarı. Yani, kendisi profesyonel mizahçı...:) Kişilik haklarına rencide yoksa, O DA GÜLECEKTİR ...
Kısacası Halil Sezai gülüyor bu yazıya merak etmeyin...Siz de ağlamayı kesin de gülün bence...Keyfini çıkarın....Bak millet ne güzel eğleniyor...Öyle yapın siz de...
Son bir şey: Biberoğlu değil efendim...Biberoğulları...Bu yüzden çok çektim de...Hassasım biraz.
Sayın Biberoğlu siz bu yazınıza mizah diyorsanız ya mizah anlayışınız çok farklı,ya da siz dostluk nedir bilmiyorsunuz. Sayın Paracıkoğlu'nun yerinde ben olsaydım bu yazıya vereceğim tepki bariz belliydi eee taş yerinde ağırdır efenim kendisi nezaketen tepki vermemiş olabilir bilemem hukukunuzu ben bir okur olarak ön görüşümü bildirdim maddelerle karşılık verdiniz. Dostunuz kaleme al dedi diye vurup öldürmeniz argo tabirler içinde isimlerini geçirmenizmi gerekirdi çok ilginç nasıl bir dostluktur bu anlamış değilim. Bakınız ne yazmış anasayfa ' Birinin iyi niyetini istismar etmek, o iyi niyetin başkalarına sunulmasını da yok eder. Noblese Oblige' ben başka anlamlar yükleyemiyorum yazınıza. O kadar güzel kelamın arasında bu yazı nasıl günün yazısı seçilmiş seçki kuruluna bunuda bir sormak lazım sanırım. Kendinizle iyi geçindiğiniz günler dilerim.
Bu yazıyı yazarken böyle tepkiler alacağımı adım gibi biliyordum.
Size şöyle cevap vereyim:
1- Öncelikle bu sadece ve sadece bir mizah yazısıdır ve de yazının kahramanının babasının teşviki ile yazılmıştır...Yani Sizin neredeyse arkasından göz yaşı döktüğünüz bu aile ( Baba ve anne olarak ) Bu yazıya her türlü desteklerini vermişlerdir...Çünkü zannettiğiniz gibi bu bir aile irdelemesi değildir...Birilerinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmek değildir...''Dostum dediğim ve artık kendimi de bir parçası olarak gördüğüm bir aileyi karalamaya, onlarla dalga geçmeye yönelik bir hainlik değildir.
2- Bütün Türkiye'de olduğu gibi benim ailemde de Halil Sezai hayranları vardır...(En başta ben) Onun İncir Reçeli Filmini neredeyse her gün seyrederim. Ağzınıza çamur tadı geliyorsa bunun müsebbibi ben değilim. Sanırım ağzınızın tadı bozulmuş. Çünkü benim kimseye çamur atma gibi bir derdim yok. Olsaydı zaten buna ilk müdahaleyi Halil Sezai'nin babası yapardı her halde...Zahmet olmazsa Kemal Bey'in yorumlarını okuyun...
3- Kendi evlatlarım....Değerli hanımefendi benim kendi evllatlarım ile yazdıklarımı göreseydiniz beni garanti evlat düşmanı ilan ederdiniz...En hafiflerinden birini smylayayim: Facebookta karpuz yiyen iki maymunun resmi altına '' Benim çocukların karpuz yemeleri de facebookta yayınlanıyorsa bu işin suyu çıkmıştır '' diye yazan bir babayım ben...Ama evlatlarımın bir tırnağını dünyalara değişmem...Bu mizahtır hanımefendi...İğnelemeden mizah olmaz..
4- ''Sen kendini dev aynasında mı görüyorsun bre bunak?'' dediğiniz,i duyar gibiyim. Benim ''Sazan başlıklı yazımı okursanız göreceksiniz ki ben kendisini bile hicveden bir insanım. Dediğim gibi bunun adına mizah denir.
5- Kemik yalayıcıları ifadesi ağır oldu...Ama bu tabiri hakkedenler o kadar çok ki....Yine de çok şirin bir kızımızın hatrına kadırdım o kısmı.
6- Konunun İsmail YK ile ilgisini anlayamadım. Cehaletimi mazur görün. İşi gücü bırakıp saatlerce tv de magazin seyretme gibi bir lüksüm olmadığı için İsmail Yk yorumunuza nasıl girdi anlayamadım.
7- Her şeye rağmen okuyup yorum yazdığınız için çok çok teşekkürler ederim.
Çok değerli Arkadaşım Kemal Paracıkoğlu'nun izni, hatta teşvikleriyle yazmış olduğum bu yazıyı günün yazısı seçen Seçki kuruluna, Okuyan dostlara, Değer verip yorum yazan arkadaşlara sonsuz teşekkür ve şükranlarımı sunuyorum.
Oooo harika bir konu; usta kalem, derin kelam,paracıklı kemal,çayı at demal, saf tutun hizayı , Başrolde Halil Sezai...Başlıyor kumpanya, patlatın....selamlar hepinize
Halil Sezai hayranı olan biz genç kızlar, onun annesi babası ile tanışma vesilemiz sezai paracıkoğlu lakin şuan görüşme amacımız sırf sezai değil kendi şahsi fikrim bu ve tanıdığım bi çok kişi de aynı şeyi düşünüyor biliyorum.. buzamana kadar hiç birinden beni sezaiyle görüştürün veya özel bişeylerini öğreneyim diye bi çabam olmadı ve o kişileri ayrıca sevmemiz nedeniyle facebookta arkadaşlık yapıyoruz. kemik yalayıcı tabiri hiç hoş olmamış..Biz öğrencilerinize böyle bir hakareti, bir öğretmen olmanız sıfatıyla layık görmenizi kınıyor ve taktiri size bırakıyorum..
Kemal Amcacınızın bu yazının ikinci bçlümüne yaptığı yorumu da okuyun bakalım.
O bana ''Hocam kaldır. Olmuyor böyle'' demesini bilir. Hiiiç merak etmeyin...Bence siz de bu mizahın tadını çıkarın. İnanın Halil Sezai'yi ben de sizin kadar seviyorum....
Bu bir şaka,,,Bu bir mizah...Ya insan başbakanı bile ne kılıklara sokuyor mizah için...
Kemal amcam eminim buna izin verirken kimseyi kırmayacağınızı düşünmüştür ve bu tarz bir yazı olacağını düşünmemiştir .. taktiri size bırakıyorum artık bişey diyemiyorum..
Ben Bu yazıyı Halil Sezainin babasının, Yani Kemal Bey'in izniyle yazıyorum ve şu ana kadar tek satırına bile '' Hocam burasını silin '' tarzında bir itiraz gelmedi.
Eğer insanlar her taşın altında bir bit yeniği ararlarsa o zaman mizah diye bir şey olmaz, olamaz. Halil Sezai artık ünü Türkiye sınırlarını aşmış bir sanatçıdır. Onunla dalga geçmek aklımın ucundan bile geçmez.
Onların bu yazıyı sadece bir gülmece olarak değerlendirdiklerini en azından Kemal arkadaşımın yorumlarından görebilirsiniz.
Bu rada: Hiç merak etmeyin..Ben kendi oğullarımı bazı yazılarımda öyle taştan taşa vurmuşumdur ki şaşarsınız...Hatta face bookta karpuz yiyen iki gorilin resmi altına '' Ya mahremiyet diye bir şey kalmadı..Benim oğlanların karpuz yemeleri bile Facebook sayfalarına geçmiş'' diye yazmıştım. Oysa evlatlarımın tırnağını dünya hazinelerine değişmem..
Kendimle ilgili de vardır böyle yazılarım...
Bunları anlayabilmeniz için sanırım biraz daha hayat tecrübesi gerekiyor.
mizah yapmak istemiş olabilirsiniz ama bence mizah hakaret etmek aşağılamak demek değil okulda ellenmedik kız bırakmadı nasıl bir tabirdir hiç kendinize yakıştırdınız mı doğrusu ben yakıştıramadım isterseniz bu yazıları 18 yaşındaki kız evladınıza okutun bi o haklısın baba derse yayınlayın tekrardan..
ayrıca fincanı taştan oyarlar yazısını benim kanımca komple silin sezai bunu okusa ne kadar üzülür ve kırılır bi düşünün veyahut sizin evladınızla ilgili yazılsa böyle şeyler nekadar üzülürsünüz..şimdiden teşekkürler..
hayır onuda okudum oradada bi nevi sezaiylede dalga geçmişsiniz . insanların dış görünüşleriyle yargılanması zaten hoş değil . ve o yazıyı öyle olmasa bile bi çok kişiyi kıracağını bilerek yazmış olduğunuzu düşünmüyorum düşünmek istemiyorum çünkü size yakıştıramıyorum. orada belirttiğiniz kızlar kimler bilemiyorum ama kim olursa olsun bahsettiğiniz kemik yalayıcı tabiri gibi ağır hakaret içeren bi cümleyi sarfetmek hiç mi hiç yakışmıyor size ..
Ama sanırım bir önceki yazımı okumadın. '' Fincanı Taştan oyarlar '' ...Benim lafım orada belirttiğim kızlara idi. Yoksa benim sizin yaşlarınızda olan bir kızım var ( 18 yaşında ) ve o da Halil Sezai hayranı...Daha önce de Barış Akarsu ölünce günlerce ağlayıp yas tutmuştu.
Bir önceki yazımı okumadığınınızdan kaynaklanan bu yanlış anlama dolayısıyla özürlerimin kabülünü diliyorum.
Amacım zaten hep bu: İnsanımızı güldürebilmek...Çünkü gerçekten de bu milleti ağlatan o kadar çok sebep varken maalesef güldüren sebeplerimiz oldukça az.
Bir nebze tebessüm oluturabildiysem ne mutlu bana.
Bindik bir alamete, gidiyoz kıyamete...Bakalım sonu ne olacak...Hayırlısı Allahtan...Hayran kitlesi ya da doğrudan doğruya Halil Seza'inin gazabından yırtabilirsek devamı gelecek inşallah.
Yahu anlamıyorum ki... Daha Sezaiye dokunmadım bile...Demek ki ikinci bölümü görseniz....Yoksa yayınlamasam mı? Eyvah Eyvah...Sezai'yi asıl ikinci bölümde ele alıyorum... Bu ne ki?
hocam ömürsün ya..... sevgili kemnur seni uyarmış..... bu aralar güneş gözlüğünle gezersen hiç şaşmayacağım....ve hakediyorsun bilesin...ama tek şansın hoşgörüyü ilke edinmiş kişileri yazıyorsun...yoksa vay haline yarını bekliyoruz saygılar can
Sen eski askersin..Artık ban öğretirsin araziye uymayı, kamuflajı filan..Yoksa gerçekten vaziyet kel...Kızlar, olmadı Halil Sezai oyar beni valla..Ki henüz Halil'e dokunmadım bile.
İyi ki tavan arasında gitar bulmuş..gitarın akustik.klasik ya da elektronik olduğu belirtilmemiş bu benim için çok önemli...Hani düşünüyorum da ya davul bulsaydı..hani ramazanlarda çalınanlardan...vay Kemal Bey ve eşinin haline..takipteyim,hiç bir yazını kaçırmıyorum..sevgiler selamlar..
Bende yemek yakıyorum..olabilir..ama,Allah allh hangi komşu kuru fasulyeyi yakıyor diye araştırmağa çıkıyorum..sonra kokunun benim evden geldiği anlaşılıyor...
Ah komşu ahhh...O yaşlılık derdi bende de var. Seninki yine iyi...Benimki düpedüz bunama...Allah muhafaza...Ocak üstünde unuttuğum yemekler yüzünden bir gün evi yakacağım.
Mizah'a yatkınlığınız göz ardı edilemeyecek derecede iyi. Aslında gençlerden yorum beklentiniz sonunda söylediğiniz gibi, ah canım, vah canım, dır. :)
Yani Halil Sezai de diğer sanatçılarda ( babasıda buradaymış ama sanatçılara bakış açım ) normal insanlar. Gördüğümde boyunlarına atlayıp, deliler gibi istiyorum da istiyorum diye tepinecek değilim. :)
Birde birde gerçekten yazının kurgusu çok güzeldi. Yaşantıları mizaha çevirmek kolay iş değildir bilirim.
Artı bana Kemal Sunal filmini hatırlattı, Artist olunca şişko kızın abileri Kemal'in peşine düşmüştü ya, O film gibi işte. ( Adını tam hatırlayamadım ama ' Ana seni saraylarda yaşatacam' dediği filmdi..
Hım... Bu temenniye eskiden olsa sevinebilirdim. Yazmak sadece hobi ve köşemde yazmak daha eğlenceli...
Halil Sezai Bey'in benim dinlememe ihtiyacı yoktur sanırım, e öykünün sonuna doğru da bakılınca anlaşılıyo. Kapıdaki kuyruklardan. :) Bende eksik kalayım ne olacak.
Belki TV izlesem, sık sık şarkı dinlesem ( Vaktim kısıtlı olduğu için şarkı dinleyemiyorum bile.) hayran olabiliritem yüksek olabilirdi... İhtimaller ihtimaller...
( Not: Bu beddua tarzı güzel temenniz için de ayrıyeten teşekkür eederim.)
Maksat dediğiniz gibi mizah yapmak ve de biraz akılları bir karış havada gezen bazı kızlarımızı uyarmak. Elbette ki bütün kızlarımız benim anlattığım gibi değil.
Yazıma değer verip okuduğunuz ve bu zarif yorumunuzdan dolayı çok teşekkür ederim.
Sonu malum zaten...Ama içinde ne hikayeler var bir bilseniz...( Sanki ben biliyorum...Zurnada peşrev olmaz misali aklıma o anda ne geliyorsa yazıyorum aslında)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.