Ben asla yalan söylemem de bir yalandır aslında, zira her insan iyi kötü birkaç kere yalan söylemek zorunda kalmıştır veya isteyerek yalanı uyduruvermiştir. Yani bu hususta kimse sütten çıkmış ak kaşık muamelesi yapmasın kendine. Bir şeyleri saklamak zorda kalınca başvurduğumuz çıkış yolu bulamayınca söyle yalanı haline yoluna koy olayı yapmayız mı? Çocukken hiç düşünmeden önünü ardını sallayı veririz yalanı. Sonraları alışkanlık yapar devam ederiz yalanla yaşamağa , sırf caka satmak için atıp tutmayı huy haline getirmiş yüz binlerce insan var .
Hal böyleyken yalan nedir ,neden söylenir ,ihtiyaç mı dır, nedir buna bu kadar baş vurulurda medet umulur, sonuna başına bakmadan uğratacağı zararlar düşünülmeden fütursuzca yalana düşülür. Birde öteki tarafı var ki, Allah’ın yasakladığı ve büyük günah olarak adlandırdığı kur-an da da birçok ayetinde belirttiği, bir kere yalan söylemenin bile çok büyük cezasının olduğunu zikreder de biz neyimize güvenip de yalan söylemeye cesaret ederiz anlamak çok zor doğrusu.

Hepimizin büyükleri her öğüt nasihatlerinde –aman evladım sakın sakın yalan söyleme, tüm kötülüklerin anasıdır yalan diyerek sıkı sıkıya tembihlemezlerimi.
Evet, gerçekte de yalan tüm kötülüklerin anası. Çünkü yanlış bir davranış içine girmiş ya da gireceksen insanlardan bunu saklamak için bu yola başvuracaksın. Çünkü seni o kütü ve yanlışa düşmüş halinle kimse sevmeyecek ve kabullenmeyecektir, ya yalan söyleyeceksin yada yanlıştan dönüp doğruya yöneleceksin.

Kısa bir hikaye geldi aklıma...
Adamın biri kumarbaz, kadın kız içki kısacası ne kötü hal ararsan var. İş bu ya adam bir zaman sonra bu hallerinden memnunluk duymamaya başlamıştır ve kurtulmak ister bu hallerden ancak kendi başına kalkamaz altından. Bilge muhterem bir zat diye bilinen birisinden yardım ister.
Anlatır oldukça utana sıkıla kendini, kötü alışkanlıklarını, muhterem dinler , peki der yalan söylermisin evet der adam tamam der zatı muhterem tüm kötü hallerinden seni kurtarırım ama bana asla yalan söylemeyeceksin ve her akşam bana gelip o gün ne yaptığını anlatacaksın kabul mü der adam peki der. Sabah ilk iş para bulmak gerek kumara ama nereden , çalıp çırparak ama akşam ne diyecek zatı muhtereme istemeyerek de olsa caydı kumardan efkarlandı hal böyle olunca içip dağıtmak istedi efkarını tamamda akşam tekmil verecek ,ne diyecek istemeye istemeye onuda yapamadı olmadı ,her neyse ne kötü huyu varsa hiç birini yapamadı çünkü muhtereme söz verdi yalan yok diye. Akşamı zor getirdi adam koştu gitti zatı muhtereme .
-Anlat bakalım ne yaptın bu gün ? Adam yapmak istediği halde sırf yalan söylememek için tamamından caydığını bir bir anlattı . Adam o günden sonra bir daha yalan söylemedi ve hiç bir kötü alışkanlığı kalmadı.


Bu hikayede olduğu gibi gerçekte de yalan tüm kötülüklerin başında gelir. Belki başta insanları aldatıyorum kafa buluyorum gelse sana bir zaman gelecek kendine olan saygını ve inancını da kaybedeceksin . İyisi mi asla yalana tenezzül etmeyip kendine saygılı davranmalısın.
Son olarak ’’ Yılandan korkmam yalandan korkarım’’ diyelim.

Kalın sağlıcakla.
Talip ACILIOĞLU 31/07/2012