Gün ahir zaman, devir Aşk’a susuzluğu hissetmeyen bir neslin devri...
Doğumundan yaşantısının her noktasına kadar Aşk’a susayan bir genç ve bir öykü, ismi aşk, ismi hayat, ismi ALLAH...
Ayırmayın cennetimden beni dercesine dünyaya gelmiş bir bebek tek aşkından koparılmasının acısını kulağına fısıldanan ezan sesiyle dindirmeye çalışır, ama imtihan bu çevresinde gülümseyenlerin içinde ağlayarak dünyaya gelen bir bebeğin yine çevresinde ağlayanlar ile dünyayı terkedişinin hikayesi bu, insanoğlu ağlayarak doğar ağlatarak ölür, buna rağmen sonsuz dünyasında gülümseyerek yaşamak için çalışmalıdır , tıpkı Aşka susayan gencin çabaları gibi, teknenin gitmesi için kürek çeker gibi, mesafeleri kat etmek için koşar gibi, her attığı adımı düşünerek, şükrederek ve ALLAH’ın zikrederek atmalıdır... Fani aşkı yaşamak güzelde ilahi aşkı yaşamak başkadır, ellerini açmak semaya, aşkı için dualarla yaşamak...
İlahi aşkını aramak için yalnız kalır bizim genç, yıllarca bir şekilde yürümeye çalışır, günlerden bir gün aşkına kavuşmak için, koşar adımlarla ilerlemek için çıkar aşkı karşısına, tutar elinden kalk der tökezlemiş vaziyetteki gence, hadi kalk beraber yürüyelim, beraber aşalım bu yamaçları, yolları... İlahi aşkını bulabilmek için, yalnız yürüdüğü çöl kumlarının üzerinde aşkı ile bahar gelmiştir adeta, yeşillikler, çiçekler eşliğinde yürümeye koyulurlar, malum çiçekler olsa da çiçeklerin dikenleri de vardır aralarında, ayaklarına batar zaman zaman bizim gencin ve aşkının, dayanamayacak seviyeye gelir, ağlar belki de tutamaz göz yaşlarını... Ama aklından çıkarmadığı tek bir şey vardır "Bu kutsal yolda kanda aksa damarlarından, yaş da aksa gözlerinden geri dönülmeyecektir" durmaz yürür adım adım, zaman zaman göremez olur aşkını yalnız kalır yine çölün ortasında bakar çevresine kalmamıştır ne bir yeşillik, ne bir çiçek... Döner AŞK’ına, seslenir yarine, haykırır ıssızca yürekten, der ki ;"Ben yürürem yane yane ,Aşk boyadı beni beni kane, Ne akılem ne divane, Gel gör beni aşk neyledi,Derde giriftar eyledi.. Ey yaarr GEL GÖR Kİ BENİ AŞK NEYLEDİ, aşkımla derdin giriftar eyledi, Gel ey yar sensizlik de Gah eserim yeller gibi,Gah tozarım yollar gibi, Gah coşarım seller gibi, yokluğunda içim kurumuş bir çöl gibi, Susuz bırakma beni Ey Yâr, yarsız bırakma beni, Aşk’sız bırakma aşkına kurban gözlerimi... Sonsuzluk penceresinden beraber bakalım seninle Ey Yâr, sonsuzluk yollarında beraber yürüyelim, AŞKımızın huzuruna yan yana çıkalım YÂR, Gel yar gel gör ki Aşkın beni neyledi, kurumuş gözlerime huzur eyledi... GEL YÂR... Acısın yüreğim, aksın göz yaşlarım, yeter ki sen GEL YÂR, yeter ki sen gel...