Geldikleri Gibi Gidenler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Hayatımıza girdiğini sandığımız insanlar vardır. Başlarda faydalı düşündüklerimiz bunlar. Bazen kör edenler, bazen topal. Ruhunu teslim edersin onlara, yanılırsın. Bedenini desen, yine yanılırsın. Sevgini ? Evet yine. Hayatını adarsın be abi. Ama yine yanılırsın. İstisna-i bir durum yok mudur peki ortada ? -Sen ne kadar yaratmaya çalışsan da yoktur. İstisnalar biz insanlara kapılarını çoktan kapamıştır çünkü. Çünkü, hayatımıza girenler de planlıdır. Hep öyledir bu, değişmez.
Sonraları vardır başların. Bizi ezip geçen sonralar. İpin ucunu kaçırdığımız, çarkı tersine döndüren sonralar. Her başların bir sonraları elbet vardır. Ama mühim olan avucumuzdaki sonralardır. E peki kaçımız bunu avuçta tutabiliyoruz ? Ya da bunu kaçımız istiyoruz demeliydim.
Klasik olacaktır ki şimdilerde ne hayatımıza girenleri ne hayatımızdan çıkanları ne avucumuzu ne ipimizi ne çarkımızı ne de en önemlisi kendimizi istiyoruz.
Ruhumuzu O’na kiralamışız resmen. Satanlarımız da aramızda hiç azınlık değillerdir tabii ama her iki durumda da kendi kendimizi ateşliyoruz. Hayatımıza girenler de bu ateş parçasından nasiplerini alıyorlar sonuçta. Yanana kim ne diyebilir ki ? Tam tersine biraz daha körüklenir. Körüklenenler paçasını kurtarmaya çalışırken biz biraz daha alevleniriz. Su dökenimiz hiç olmaz ama. Kısasa kısas bir devirdeyiz ya. O kafayla söylemek gerekirse : Biz döktük de mi bize döksünler ?
-Doğrudur ki bencillik zindanında hapsolmuş gibiyiz.
Parmaklıklar arasından elini uzatanlar var, görüyorum. En başlarında kendimi. Müebbet almışız ama kaçarımız yok.
Peki böyle bir ortamda bencillik üstüne bencilliği nasıl kurabiliyoruz ? Ya da kurduğumuzu zannediyoruz değil mi ? Ne demişler : ’ Ev ev üstüne kurulmaz. ’ Bencillik de bencillik üstüne derim o zaman.
Sonra n’oluyor peki ?
-Başlarda kör edenler sonra toprak ediyor insanı.
Çıkılmaz sokaklarda dolaşıyoruz en sonunda. Uzun bir maraton gözükse de bu göz açıp kapıncaya kadar geçiyor. Gözümüzü açtığımızda da tek bir tablo karşımızda : Derin sulara kapılmış gidiyoruz.
Hayatımıza gelenler her şeyin farkında. Akıllı olanlar usulca uzaklaşırken kin lanetine kapılanlar hâlâ alevi körükleyerek uzaklaşma peşinde. Her iki durumda da gelenler gidenler arasında yer alıyorlar. Bazen dediğim gibi bizi ateşlerin ortasında bırakarak bazen de can suyumuzu vererek.
Öyle ya da böyle hepsi geldikleri gibi gidiyorlar. Biz yine bencilliğimizle kabuğumuza çekiliyoruz. Hiç çıkmamak dileğiyle diyenlerin arasından kurtarıcılarını bekleyenlerle birlikte sessizliğimizde boğuluyoruz.
YORUMLAR
Hayatımız bir duraksa, bu durakta inenler olduğu gibi, binenler de olacak elbet.
Tebrikler...
M'Bovary
Teşekkürler...
Hayatımızdan gidenlere eyvallah da, gider gibi yapıp içimizde bi yerlere saklananlar ne olacak?