YAŞAMI SORGULAMA


www.edebiyatdefteri.com

Bu gece sakın bana dokunmayın, bu gece benim gecem.Bu gece sonsuzluğa uzanıp,yumruklarımı açacağım ve bir kaç satır arasında kalan,avuçlarımdaki çizgilerimi sayıp,okşayacağım. Saatler beni bekliyor...her gece beni beklediğini bile bile vuramadım kahrolası karanlığı... tutunamadım,asılamadım,durduramadım yelkovanla akrebi...ama bu gece inatla bu karanlığı yırtacağım ve tüm zamanlar benim olacak artık.Hapsetmeyeceğim hiç bir anımı,gözyaşımı,...bu gece kelimelerimi de tutmayacağım,hece hece akıp gitsinler,nokta ve virgülü bile unutacağım,Sakın bana dokunmayın,saçlarım dahi enseme dökülmesin tenimde ürperti bile istemiyorum,kâkullerimi de arkaya taradım,çünkü derin ve sevimsiz alın çizgilerimle de konuşacağım
çok garip ...şöyle diyeceğim bu geceye...şöyle sesleneceğim üç cümleye...
Hangi yoldan varacağımı bilemiyorum ama;
...Yolumu kaybetmek istiyorum
....Güzel kurulmuş yalan cümleleri ansızın dağıtmak istiyorum
.....ve müebbet sessizlikle yaşamak istiyorum,daha başıboş,daha rahat....çatık kaşlı,asık suratlı buz gibi soğuk...

Öncelikle,hayatımda işe yaramayan ,karışık ve şekilsiz bütün oyunları kaldırmak istiyorum.Bana açıklamasını bile yapamayan çamur,ıslak ve hazin oyunlar.Belki de emek israfı olacak ama,avucumda armağanım yok ki....Aslında düşündüm de kalıcı bir armağanım var, alnımdaki derin çizgiler,...Çin atasözü der ki "Artık duygusuz insanlar görmek beni şaşırtmıyor,ancak utanmadıklarımı gördüğümde şaşırıyorum"
Aslında korkuyorum .Ben yağmuru severim,güneşi severim,hele rüzgarı...Bir tek fırtına çıktığında /işte bundan korkarım/ önce açık penceremi aralarım,perdelerim uçuşmaya başlarsa pencereyi kapatmadan perdeyi çekerim, olmadı beklerim beklerim beklerim yavaşca pencereyi de kapatırım.Duvarları sarsmadan ,nazikçe,ev halkını korkutmadan,sokaktaki çocukları bile düşünerek...Çünkü kızdığım zaman bağıran ben değilim hırsımdır,hırsıma yenilmemem lazım..

Bazen de diyorum ki, yolumu kaybetsem de,mutlak değerler vardır ya,bu değerleri bilmeden kendi fikirlerimle hareket etsem .Herkes gibi ama yine biliyorum ki,elbette bir gün bu değerlerle karşılacağım,dik kafalılığın gereği yok değil mi?Neden bu kadar çok kanun var,fikirler yozlaşığı için.Hegel der ki;"Tarihten aldığımız ders,tarihten ders alamadığımızdır,"Ben de bu sözü her zaman şöyle derim:"Hayattan aldığımız ders,hayattan ders alamadığımızdır."Aslında bu yaşamda herkes kendine ders veriyor ve kendini öğreniyor başkasını değil.Bir de ruhumuzun akışını gözlemek önemlidir.O kadar garip ve mutluluk verici bir yanı vardır ki,insanın kendisini incelemesi...Ben şu yazdılarımla bu gece,dünya işlerinden çekilip,kendimi sorguya çekiyorum değil mi?,kurulmuş yalan cümleleri dağıtmak ve müebbet sessizlik istiyorum.,ama,aması var,ya kendimi özlersem,bu kadar yalnız bu kadar sessiz...Yok ! Ben,bu geceye yenilmeyeyim zararın neresinden dönersem kârdır.Müebbet sessizliği istemiyorum.Umut benim ruhumun ihtiyacıdır,Umut olmadan umut edilenler ele geçirilemez ki O zaman,.belki temiz ellerimle kirli ve duygusuz düşünceleri ayıklayabilirim,samimi olmayanları seçebilirim.Sahte paralar gibi sahte insanların çevremde olduğunu hissediyorum.Bir işi çok iyi yapmam için iki işi birden yapmamam lazım .Önce kendimi iyi biliyor muyum ? Kendimden emin isem karşımdakini tanımaya başlayacağım.Aslında benim hayat felsefem budur ama neden bu geceye ihtiyaç duydum?Bir şeyleri yanlış yapıyorum galiba.Hayat, yaşam ya da yaşamak...SEVGİ dir derim.Sevgi de beş duyudur,acılarıyla tatlarıyla,bunu da biliyorum,ama bu yolun kaldırımlarında aykırılık var gibi,yada ben mi çok irdeliyorum .Kendime öğütler vermem adına bana bu gece lazımdı,en iyi öğüdü de, en iyi ancak kendime verebilirdim.Yaşlanmadan herşeyi öğrenmek isterdim acaba isteklerimi mi azaltayım,çok mu şey istiyorum...

İşte bu gece,yaşamımı sorguluyorum,sorgulanmamış bir yaşam,yaşamaya değmez ki..
Belki de şöyle düşünerek mutlu olabilirim"Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğime,dikenin çiçeği var diye sevineyim.(Goethe)
Ya da bir tramvayda,otobüste ya da trende tam yer bulmuşken son durağa varmışım.,ama bu arada hala ayaktaysam bile yükse sesle yaşamak istiyorum,herşeye rağmen hayat keyif veriyor bana...

Saygılarımla.

Nihal Mirdoğan

Nihal Mirdoğan
www.edebiyatdefteri.com
Edebiyat ve Kültür Sanat Platformu