SEVDA 4.BÖLÜM
Ahmet Şömineye bir odun attı.Odun ateşin hararetiyle bir anda çıtırtıyla tutuştu.Şöminenin yanına uysal bir kedi gibi kıvrılan Ahmet Ateşin sıcaklığıyla iyice gevşedi.
Bir an Selmayı düşündü.Gözleri çiseleyen yağmur gibi hafifçe ıslandI.İki damla yaş gözlerinden süzülerek göğsüne damladı.Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi.Allahım bu da neydi? Diyerek bir iç geçirdi.Başına gelene hala inanamıyordu.Aşk nasıl bir duygu.Kavruk Kısrakların çölde Kendini kaybederek koşuşumu?yoksa Cennet rayihalarından fırlatılmış nadide bir Ateşmi? Diye sordu? Kendi kendine …
Böyle derin düşüncelerde iken bir anda kapı çalmaya başladı.Bu sesle irkilen Ahmet kapıya doğru ağır adımlarla yürüdü.Kapıyı Açtı.Selma ile karşılaştı. Selma Ani bir yıldırım tutulmuş gibi bir an sendeledi ve titrek bir sesle.
-Merhaba dedi.
Ahmet sevinç ve heyecanla karışık bir eda ile ;
-Merhaba buyurun dedi.
-Biz karşınızda oturuyoruz.Komşuyuz yani.
Biraz düşünen Ahmet ;
-Memnun oldum.dedi.
Selma siyah gözleriyle Ahmeti iyice bir süzdükten sonra Anneni Çağırırmısın? Bir şey söyleyeceğim.dedi.
Ahmet:
-Anneciğim bakarmısın. Dedi.
Gülseren hanım kapıya geldi.Buyur kızım dedi.
-Biz karşı komşuyuz.Sizde Biraz kahve varmı? Bizde kalmadı.Misafir de geldi.DEDİ.
Gülseren hanım tatlı bir deyişle;
-Tabi canım ! olmazmı .Az bekle getiriyorum.dedi.
Ahmet Kapı aralığında Yavrusuna kavuşmuş bir ceylan gibi kalbi sızlayarak selmayı izliyordu.Selma Bir an onu gördü.Yüzü pembeleşti.Sonra hafif bir edayla başını kaldırdı.
Gülseren Hanım:
-Buyur kızım .Annene selam söyle .Bize oturmaya bekleriz yavrum.diyerek kapıyı kapattı.
Kapının kapanmasıyla derin bir uykuda çok güzel bir Rüyadan uyanan bir kişi gibi sıçradı Ahmet.
Annesi Gülseren Hanım;
-Hayrola Ahmet sende bir hal var! Dedi.
Ahmet;
-Ne olacak Anne sende ya.diyerek.odasına gitti.
Selma Kahve bahanesiyle İçinde yanan ateşi söndürebileceği düşüncesiyle attığı bu adımla biraz olsun ferahladı.Ancak; Ateş bu ya düştüğü yeri yakar.
Selma eve doğru giderken kapıda Babası Süleyman beye rastladı.
-Hayrola kızım nerden böyle? deyince;
Selma Korku ile neye uğradığını şaşırarak Merdivenlerdenaşağıya yuvarlandı.
Gürültüyle Kapıya koşan Ahmet Selmayı Merdivenlerde bayğın bir şekilde gördü.Bir an kendini kaybetti.Ve Selmayı kucağına aldığı gibi koşar adımlarla hastaneye koştu.Ardından Süleyman bey ve Gülseren Hanım da koştu.Bir Taksiyle Hastaneye gittiler.Selmanın Annesi Gülperi Hanım kızının merdivenlerden düştüğünü duyunca yıldırım gibi gözyaşları arasında Kızını görebilmek için hastaneye koştu. Hastanede Gülseren Hanım onu teskin ederek;
- üzülme önemli bir şeyi yok.sadece ayaklarında hafif bir burkulma var.dedi.
Süleyman Bey olanlar karşısında adeta şoktaydı.Hemen görevli doktora giderek:
-Doktor bey ne olur söyleyin. Kızıma bir şey olmasın neyi var.dedi.
Doktor:
-korkmayın önemli bir şeyi yok.Şu an kendinde değil.Sabaha kadar müşahade altında kalacak.dedi.
Tüm Aile Gece sabaha kadar hastanede beklediler.Sabahın ilk ışıklarıyla Selma kendine gelmeye başladı.
-Anne nerdeyim ben dedi.
Annesi sevinç gözyaşlarıyla ;
-Hastanedesin .yanındayım, buradayım.yavrum canım benim bir şeyin yok atlattın hafif bir kaza..tatlım benim.diyerek kızının saçlarını okşadı.O gece Ahmet için bin yıl gibi uzun geçmişti.Hastanede derin bir efkarla sabahladı.bir an olsun Selmanın odasının önünden ayrılmadı.Sabah Selmanın iyileştiğini duyunca sevinçten bulutların üstünde uçar gibi gözyaşlarına boğuldu.
Hayat neydi?
Hastalıklar kaza insanın hayatın değerini sağlığın değerini anlaması için verilen bir sırlar kutusumu acaba diye düşündü.
Annesiyle birlikte Selmanın iyi haberini alarak eve doğru gittiler.