Intihar!
Burama kadar gelmiş kendimi boğma isteklerimi kendimden saklarken aslında her gün parça parça kendimi yok ettiğimin farkına varamamışım.
Hiç fark etmediğim bu içten içe çürümelerimin son demlerine geldiğimde de kahrolası hayatın nasıl bir çemberinden geçtiğimi de hiç anlayamamışım..
Şimdilerde ne yalnızlığımı biliyorum ne de yalnız olamadığımı ve ne sevildiğimi biliyorum ne de sevdiğimi.Yıllarımın ikilemler arasında gidip gelmesine engel olamıyor hatta farkına bile varamıyorum daha önce varamadıklarım gibi..
Halimi sadece satırlara döküyor ve ne yazık ki satırlara döktüğüm hallerimi de okuyanın olmaması ve okuyan olmadıkça da yazdığımla kalmamın nasıl bir acizlik olduğunun farkına varamayan hallerimden de artık tiksiniyorum..
Konuşamıyor,duyuramıyorum ve maalesef okutamıyorum benden başkasının duymadığı ve görmediği isteklerimi.. .Bu kadar çok konuşmak,yaşamak istemek çok bir istek mi yoksa sadece benim kuruntularım mı? -bilmiyorum..
Adını bile bilmediğim duyguların beni kendimden uzaklaştırması beni yeniden mi var eder mi onu da hiç bilmiyorum.içimde sakladığım saklı bahçelere kimsenin gelmeyişi ya da kimselerin bulamayışı benim bu bilmediğim isimsizler ve intihara sebepler arşivine bir yenisini ekliyor..Bir gün bir elin uzanıp bütün saklı olanları bulup,bulduklarını benimle yaşamasını ne çok isterdim oysa..
Artık hayatın dışında dışlanmışlıkla yaşıyor ve bunu dışarıya atamadığım anlarda içime akıttığım,bütün bitmiş duyguların pisliğini arıtmak gibi bir hayat işleyişinin tüm dengemi bozmasına engel olamıyor ve düştüğüm bu kahrolası tuzağın da nasıl bir kurtuluşu olduğunu bilmeden son çırpınışlarımı savuruyorum..işe yarar mı?-bilmiyorum
Aslında her sabah uyandığımda yeni bir hayata başladığımı düşünmem güzel olmasına güzeldi fakat, hayatın bende başlamaması ve içimde çoktan intihar eden bir şeylerin olduğunu bana gösterip, benimde bu gösterdiklerine kulak vermemi beklemesi ve ne kadar uyanırsam uyanayım aslında yeni bir hayat değil de bitirmem gereken bir hayatın en sonunda olduğumu ve yapılacak tek şeyin yenilgiyi kabul edip,sabah aslında uyanmamayı onaylamam gerektiğini göstermesi sanırım kabusun da ta kendisiydi.belki de gerçeğin.-bilmiyorum..
Şu intihara meyilli içimde her kafadan bir ses çıkıyor ve ben bu seslere uyup uymayacağımı bilmesem de onları kapkara bir gecede kendimi boğarken susturacağımı çok iyi BILIYORUM.
Ne kadar daha yaşayacağım belli olmasa da ne kadar daha yaşamayacağım besbelli.Yolun sonuna geldiğimin farkındayım artık ve içimde uzun zamandır var olmayan mutlulukları bir daha hiç tatmayacağımı ve tatma ümidimin bile bir daha hiç olmayacağını bildiğim için,böyle için için kahrolurken son gecemde son sigaramda söndüreceğim bütün mutluluk ümitlerimi..
Düştüğüm bu aciz duruma ah - vah etmeden,gözümün yaşına bakmadan ve can çekişen duygularıma aldırmadan ’kendimi yok ederken’ her evresinde gol yediğim hayata bir defa gol atmanın heyecanı hiçbir yok oluşu bu kadar çok sevdirmeyecek bana eminim!
Bütün dualarım,bütün çırpınışlarım aslında,Seni son kez görebilmek içindi,
Ey yâr! ’Kavuşmak mahşere’ demiştin ,Bi umut, kestim bileklerimi şimdi!
Gkhn..
YORUMLAR
Hayat sonunda kazanıp kaybedecegimiz bir yarış, bir bahis değildir Şairim,
Gol atıp yiyebileceğimiz...
Hayat bir sahnedir.
Elimize çalakalem bir senaryo verilir, ve çoğunlukla kostüm makyaj ezber hiçbir halt tamam olmadan sahneye itiliriz.
Arada bu yazınızda olduğu gibi sahneden vakitsiz inmek isteyebilir, role giremeyebilir, ne bileyim oyunun sonunun geldiğini hissedebiliriz.
Kimse alkışlamayabilir
Bazen de seyircisiz kalabiliriz.
Mühim olan perde kapandığında bir hoş sada bırakmak değil mi ?
Velev ki gökkubbede
Velev ki salonda?...
Başlayamadığım her cümlenin aslında sonunda olduğumu bugünlerde daha iyi anlamaya başladım... alıp götüren bir cümleydi beni bir yerlere..
yalnız, karmakarısık bir hayatın içindesiniz, hüzünle dolusunuz ama bır yandan da memnunsunuz sankı.Bilmiyorum doğrumu...
Dilerim atarsınız o golü...
Belki rövaşatayla belki voleyle, ya da nasıl isterseniz kendi istediğiniz şekilde...