- 1562 Okunma
- 23 Yorum
- 0 Beğeni
ROBOTU İNSANLAŞTIRIYOR İNSANI ROBOTLAŞTIRIYORLAR
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Çelişki, insanoğlunun yaşam sürecindeki tanımı en belirli kelimelerden biridir. Tanımsız olansa çelişkiyi doğuran ana hatları bizlerin bile bile oluşturmasıdır.
Sokakların çıkmazlarında yaşamın amansız kucağına terk edilen kimsesiz çocuklar ve bunun akabinde evlerimizde ağırlanan değerli makineler içimizdeki soğuk düşün habercisidir aslında. Ve bu şoğuk düş, özü öksüz kelimelerin sömürgesinde doğuracak metalik çiçekler ve metalik duygular cennetini…!!!
İnsan yanımızın en büyük çelişkisi ise insanın mı yoksa robotun mu yaşamın fatihi olduğudur. İnsan ve robotların bu karışımda doğan yeni oluşumu ise usumdaki anlam odalarının duvarlarını sarsan sıkı bir depremdir. Bu deprem ya enkazın ya da temelleri sağlam bir mimarinin habercisidir belki de.
İletişim çağındayız ama içimizdeki çocuğu insan yanımızı teknoloji ile berdel edince ödediğimiz bedel sanırım çok şeyin habercisi oluyor. Teknolojinin aydınlık yolunda ama mat duruşunda resimler doğuyor yalnızlığa kalabalık sancılar büyüten.
İnsanı özünden uzaklaştırmak ya da özüne küstürmek gelişmişliğin hangi anlamı bilmiyorum ama tek bildiğim ağlamak, gülmek, birine sarılırken şefkat kokusunu, sevda kokusunu ve insan kokusunu doya doya içine çekmek gerektiğidir. Düşünmek Yaradanın bize bahşettiği paha biçilmez bir hazine iken elimizden geldiğince düşünmemeyi, yorulmamayı, hazırı ve emeksiz var oluşları seçiyoruz.
Ve işin garibi ...!!!
Bu anlamda ruhumuz hazıra soyunurken, zamanımızın robotlarına insani renkler katmak için bir çabadır gidiyor insanlarca… İnsani renkler taşımak bu denli önemliyse içimizdeki bize ait olan en değerli anlamlar neden eritiliyor basmakalıp ve aynı renklerde üretilen düşünce duygu ve taklit birlikteliğinde…
Sorunum teknolojinin bize hizmet eden, yaşamımızı kolaylaştıran yanını yok saymak elbette değil…
Fırından yeni çıkmış bir ekmeğin kokusunu,
Uçurtması tellere takılınca heyecanlanan çocuğun duygusunu,
Yavrusu askerden gelmiş bir ananın mutluluğunu,
Bayrağına dokununca insanın ruhundaki onurunu,
Elleri emeğine dokunan, üreten, hisseden ve düşünen insanın rengini,
Kitap sayfasına dokunan bir insanın ruhunu yüreğini saran o bilgi emek ve gelecek kokusunu ,
Dağlarımdaki kardelenin ölüme rağmen güneşe aşkını dinlerken ki insan insan atan ruhumun suskusunu,
görmedikten, duymadıktan, hissetmedikten ve bilmedikten sonra yaşamın ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın bir anlamı olmayacağını bilmemiz gerekir…
Hislerimiz çalınıyor çağın soğuk zengin renksiz duvarlarında… Ve dirhem dirhem değişim yapılıyor emin adımlarla robotların insani duruşunda…
Uğrunda dev bütçeler harcayarak ve tüm imkanları seferber ederek Robotları insana benzetmeye çalıştıkları engel tanımayan ve yeni çığırlar açan bilimsel ve teknolojik araştırmaların yapıldığı çağda, insanın kendine özgü hassas hareket ve duygu anlamında ki davranışlarını robota kazandırmak robotları insanlaştırmak için insanın organlarını uzvunu hatta beynini dahi deneyebilirler. Ama şüphesiz sonuç şudur ki: Yüce Yaradan’ın imzasını taşıyan en özel projesi olan insanı, bırakın taklit etmeyi bu sırrın içindeki anlama dair anahtara dokunmak bile mümkün değildir…
Şimdi çelişki denen bu devinimin sorumlusu kim biz insanlar mı yoksa insanlar mı…???
Beyaz Ağıt / Mehtap ALTAN
05.04.2009
YORUMLAR
malesef arkadaşım teknoloji bir yandan iyi bir yandan yan rtkileri var .Şimdi çelişki denen bu devinimin sorumlusu kim biz insanlar mı yoksa insanlar mı…???obotlaşınca sevgide kalmıyor.EVET YİNE İNSANLAR.İNSANIN DÜŞMANI İNSANDIR.
BUNA İNSAN AKLIDA DİYEBİLİRİZ İNSAN AKLI VE EMEĞİ BİRLEŞİNCE TABİKİ ORTAYA NE ROBOTLAR ÇIKACAK.YİNEİNSANDIR SORUMLUSU .kutlarım güzel ve önemli konuya değinmişsiniz arkadaşım tebrikler.saygılar.
Sn Mehtap hanım, yazınızı yorumunuzdan giderek okudum.
Geç okudum ama değdi...
Gerçekten çok etkili bir konuyu kaleme almışsınız,
etkilenmedim desem yalan olur.
Fakat sorduğunuz sorunun cevabı içindedir...
Elbette biz insanlardır bütün sonuçlara sebep olan.
Emeğinizi içtenlikle kutluyorum... Sevgi ve saygımla
Bu anlamda ruhumuz hazıra soyunurken, zamanımızın robotlarına insani renkler katmak için bir çabadır gidiyor insanlarca… İnsani renkler taşımak bu denli önemliyse içimizdeki bize ait olan en değerli anlamlar neden eritiliyor basmakalıp ve aynı renklerde üretilen düşünce duygu ve taklit birlikteliğinde…
Öncelikle çok özür diliyorum sevgili dostum yazına geç kalmışım.
Dün bir ara gözüm takıldı işyerimde olduğumdan okuyamadım.
Ne söylenebilir ki yerden göğe kadar haklısın.
Malesef otomata bağlanmış gibi insanlık.Artık herşey insanı insan yapan değerlerden günbegün uzaklaşmakta, uzaklaştırılmakta.İfade ettiğin gibi hazırcı bir insan olmaktan ileri gidemiyoruz.O kadar pasifleşiyor ki kendi çapımızdaki hareket bile yorar oluyor değil ki sorumlu toplumsal birey niteliği kazanıp işlevlerimizi yerine getirelim yada şahsi münasebetlerimizi ilerletme yolunda kaydedelim.
Şiirlerinde ki başarını akıcı, duygulu ve etkili yazınlarınlada başaran değerli kalemini canı gönülden kutluyorum.
Gönlüne bin sağlıklar dilerim.
Sevgi ve saygılarımla.
Öncelikle seçkiye değer yazınız için sizi kutluyorum.
Sorumlu aramak için çok geç artık..
Ama ben biliyorum ki, insanoğlu hâlâ duygularıyla var.
Ben varım ....
İnsan olmanın ve duygularına yenik düşmenin bir güzelliği var.
Bu duyguyu sonsuza dek yaşamaya dayanabilir miyim bilmiyorum ama , insani vasıflarımızın hep bizimle olmasını diliyorum.
Ortam sanal ve elektronik de olsa , hisseden hassas bir yüreğin önüne kim geçebilir ki?
Dokunmak , hissetmek , sevmek , sevilmek çok yüce ve voltajına robottaki devreler direnemez.
Ama seven bir insan sevgiden aldığı güçle her türlü engeli çok rahat aşabilir.
Biz sadece insan olarak kalalım yeter.
sevgilerimle.
nene hatun tarafından 4/15/2009 8:37:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
Doğru bakışla ve düzgün bir oturuşla ufkumuzun sabrını, direncini ve zekasını yine kendi yüreğimizle birleştirerek, olmazları yok eden teknolojiye kafa tutarak geldik biz bu günlere. Dermansız acılarda bile kendi varlığımızı kabul ettirdik dünyaya. Yıkılmadık, yıkmadık, bizi bizden koparacak oyunlarla bile yere düşmedik. Binlerce soruya tek bir cevap, ancak her şey İNSAN'lar için diyebilmek isterdim...
Yüreğin var olsun Mehtap hanım.
Kutlarım...
YARADANIN ETTEN VE KEMİKTEN YARATTIĞI ÇOK İŞLEVLİ ROBOTLARIZ ASLINDA...
YETER Kİ KENDİ KENDİMİZİ PROGRAMLAMAYI VE KULLANMAYI BAŞARABİLELİM...
BUNUN YANINDA AKLIMIZI KULLANIP YAŞAMDAN ALABİLECEĞİMİZ KEYİFTE ARTISI ELBETTE...
BUNUN SORUMLUSU ROBOTİK GÜCÜNÜ HAREKETE GEÇİRECEK ANAHTARI KENDİ İÇİNDE ARAMAYI BIRAKIP, RUHSUZ VE METAL YIĞINI ROBOTLAR ÜRETME ÇABASINDAKİ İNSANDADIR...KENDİ İÇİNDEKİ GÜCÜ DIŞARIDA ARAYAN İNSANDA...
ÇOK ANLAMLI BİR YAZI OLMUŞ...TEBRİKLER...SEVGİLER...
Sevgili şairim dün bu yazınıza geldim başlığına bakıp puanlamasını yapıp, son bölümünü okuyup acile çıkmam gereketiği için hemen ayrıldım ve okumayı bir sonraki güne bırakmıştım
Bunu yapmamamın nedeni şiirlerinden tanıdığım Mehtap ALTAN'IN hiç her zaman duyarlı olacağını ve şiirlerinde olduğu gibi yazılarında da bir yerlere dokunacağını bilmemdendi. Ve bu iç güdümün ne kadar doğru olduğunu bir kez daha gördüm.
İnsan olmak ve insanca duygular ile hayatta var olmaya çabalamak her şeye rağmen. Ne kopyalamalar, ve yeni tobotların ütretilmesi, ne çipler hiç bir zaman insanoğlunun özleliklerine sahip olamayacaktır bunu hepimiz biliyoruz.
İnsan düşünen, düşündüklerini uygulayan, gözlerinden damlacıklar akıtabilen, dokunan ve dokunduğunda hisseden en mükemmel varlıktır yer yüzünde.
Hiç bir gelişme insana ait özellikleri aala yaratamayacaktır. Yaratmaya kalkıştığında da hep bir tarafı eksik kalacaktır. ( en önemli eksikliği ise dünme yetilerinin olmayacak olmasıdır)
Bizler ne kadar robotlaşmış gibi görünsek de ( tekneloji çağı bunu gösteriyor) yine de düşünüyor, yine düşündüklerini yazıyor, yine, yine ağlıyor ve yine insanca hislerimizi aktarıyoruz ve bu aktarıma da hiç bir gelişme mani olamayacaktır bunu da hepimiz biliyoruz.
Yazınızın içeriği ve değindiğiniz konu çok güzel. Bizi düşündürmesi gereken bir yazı.
Teşekkür ediyorum paylaşımınız için ve günün yazısı olması nedeni ile de ayrıca kutluyorum.
Sevgiler yüreğinize. Yeniden dokunarak hissedebileceğimiz günlerin en kısa zamanda gelmesi dileği ile
Fırından yeni çıkmış bir ekmeğin kokusunu,
Uçurtması tellere takılınca heyecanlanan çocuğun duygusunu,
Yavrusu askerden gelmiş bir ananın mutluluğunu,
Bayrağına dokununca insanın ruhundaki onurunu,
Elleri emeğine dokunan, üreten, hisseden ve düşünen insanın rengini,
Kitap sayfasına dokunan bir insanın ruhunu yüreğini saran o bilgi emek ve gelecek kokusunu ,
Dağlarımdaki kardelenin ölüme rağmen güneşe aşkını dinlerken ki insan insan atan ruhumun suskusunu,
görmedikten, duymadıktan, hissetmedikten ve bilmedikten sonra yaşamın ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın bir anlamı olmayacağını bilmemiz gerekir…
Hislerimiz çalınıyor çağın soğuk zengin renksiz duvarlarında… Ve dirhem dirhem değişim yapılıyor emin adımlarla robotların insani duruşunda…
çok anlamlı bir yazı paylaşımınız için teşekürler dikkat çekmek istediğiniz konu yerinde doğru bi tesbit olmuş...yüreğinize sağlık.....
Robot şiir yazabilir mi? :)
En gelişmiş robot ne kadar gelişirse gelişsin duygudan yoksundur.Bir insan özellikleri ile donatılsa da ruhu yoktur.İşte o yüzden hep bir adım geride kalacaktır.Makineleşen insanlarsa devrin getirisi bence.
Günün yazısı gayet güzel bir konudaydı teşekkürler sayın ALTAN
İnsanı her düşündüğümde ne kadar kusursuz olduğunu görür ve allahım bunu ancak sen yapabilirsin derim..Neresinden bakarsak bakalım bir camlı ancak bu kadar muhteşem yaratılabilir......
Onun için hangi robot şekillendirilirse şekillendirilsin..Ruh vermek imkansız olduktan sonra o daima başka bir evrende kalacaktır..Bunun için robotlaşan insanları yinede onlarla bir tutamıyorum..Çünkü tanrımın verdiği ruh var onlarda..Er geç çıkacaktır ortaya..
Hangi robot hüzünü bizim kadar güzel yaşayabilir..
Mehtabım yüreğine sonsuz sevgiler..Kutluyorum canım benim...
Dağlarımdaki kardelenin ölüme rağmen güneşe aşkını dinlerken ki insan insan atan ruhumun suskusunu,
görmedikten, duymadıktan, hissetmedikten ve bilmedikten sonra yaşamın ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın bir anlamı olmayacağını bilmemiz gerekir…
--
bizler insan olmanın erdemini robotlaşmadan bir ömür yaşayacağız...
gözyaşı
bazen hüzün, bazen sevinç...
ama sadece insana özeldir
robotlar ağlamasını nerden bilsin ki...
metalık coşkular, teknolojik hisler(!) bizlerden uzak olsun.
etkili bir yazıydı...kutluyorum Mehtap hanım.
saygılarımla...
mevla herşeyi zıddıyla kadir etmiştir..güzel çirkinle iyi kötüyle kadrolmuştur...iyileri iyi eden iyileri kötülerden farklı kılan kötüler değilmidir........ruhsuz yaşayanlar değilmidir ruhuyla özüyle hareket edenleri pozitif kılan.........bu sisteme nispet bu komplo teorilerine nispet ruhunu taktir ettiğimiz yazar ve şairlerden biridir mehtap altan........biz kendisini seviyor güzel ruhundan ve güzel yaşantısından dolayı taktir ediyoruz......mevlam güzel ruhlu insanları ruhsuz çirkin insanların başından eksik etmesin.....:)))
MURAT AVCU tarafından 4/14/2009 11:18:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
Çağın hastalığı bu aslında,çok sebebleri bulunmakta ruhsuzluğumuzun,,,ama en acı sebeblerinden biri --inandığımız gibi yaşamayışımız dan geçmekte....seyyid kutubun güzel bi sözü var bu konunun çözümü ,,bu derdin ilacı denilebilir.......... inandığınız gibi yaşamıyorsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlasınız ki yaşantınıza din dersiniz bu da size hayat felsefesi olur........... ruhsuz bir toplum itiraz etmeden klasik bir yaşantıyla yaşamamızı isteyenlerin amacı hedefi belli.......bireyselleştik artık kapı komşumuz açken tok yatma düsturu silinmek üzere.....ruhumuzla özümüzle milli ruhla hareket etme kapasitemiz kısıtlanarak yapılan tüm haksızlıklara karşı susmamız istenilmekte.......... buda bize ne derlerse desinler ewet dedirtme ruhu aşılamakta....... yorum için sayfalar yetmez açıkca konuşulacak ve saaatlerce anlatılmakla konuşmakla bitecek bir konu değil........ konunun çok derin ve çok ciddi olması yorum hakkımızı da büyütüyorve genişletiyor.... ruhsuz bir ortamda ruhsuz insanlar topluluğunda ruhunu muhafaza ederek bu konuyu masaya yatırmak ne erdemlice......inandığımız gibi yaşarsak unutulmasın ki yaşadığımız gibi inanmayacaz.....ve toplum üzerine uygulanan tüm politik oyunlar bertaraf olacaktır...üzülmeyin gevşemeyin eğer gerçekten inanıp iman ediyorsanız üstün geleck olanlar mutlaka sizlersiniz diyor mevla........ gayrisi havadis gayrisi boş...sevgilerimle..............
MURAT AVCU tarafından 4/14/2009 11:08:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
güzel yazını tebrik ediyorum...ne yaparlarsa yapsınlar senin de dediğin gibi:...Ama şüphesiz sonuç şudur ki: Yüce Yaradan’ın imzasını taşıyan en özel projesi olan insanı, bırakın taklit etmeyi bu sırrın içindeki anlama dair anahtara dokunmak bile mümkün değildir…...sağlıcakla kalın.
Sevgili arkadaş, şiir yazmak ne kadar kolay geliyorsa düz yazı yazmak o kadar zor benim için. Düşüncelerine aynen katılıyorum, ama tam olarak anlatabilmem mümkün değil.Sende de bu yetenek mevcut gördüğüm kadarıyla. Sadece şunu söyleyebilirim, insanları robotlaştırmaya çalışan dünya kendi yaptıkları insan kopyasını yani robotları ön plana çıkartmaya çalışıyorlar. Ama mümkün mü, hele de duygularını en üst düzeyde yaşayan şairler oldukça. Seni tebrik ederim. Çok güzel ve anlamlıydı yazın. TAM PUAN....
Önce söylemeliyim;yazı harika...Şöyle düşünmüştüm;eskiden zamanı hızlandırmak,nasları,katı kuralları yıkmak için çabalayan insanları anarşist ilan ederdi zaman...Bunların derisinini her iklimde yüzmek mübahtı! Gelinen noktada sanırım bu naslara,kurallara,zamanı bir sürede olsun donduracak anarşistlere ihtiyacımız var.Yoksa bu tayfun hepimizi yutacak...Haberin var mı? Hala yaylalarda yılkılar var,kovan kovan arılar,bademler kadeh gibi açtı,yamaçlara gün vuruyor,rüzgar etekler uçuruyor hala...Kırda beyaz kurdelalı kız var,hala aydede seçiliyor.Güneş biçiliyor akşamları,haberin var mı? Sahi burası (Dünya) başka diyar mı?...Yürekten kutladım.Selam,saygı...