Duygum ve aklımbeynimle ben birleşmeye çalışıyorduk gereksiz şeyler girdi araya arayıştayken bir sürü ben arasındaki beni bilmediler yenmez her kuşun eti ne kadar gerçeği tekmeleyen unsur varsa girmek istediler iğne kovuğu bir karanlıktan içeri ne bulacaklarını umuyorlardı suya bırakılan beyaz bir gülün dirilişini görmekten başka döndüm baktım ardıma bütün ısıtıcılar açık rüzgâra karşı dicle ve fırattan başka nehir olduğunu kabul etmeyenler bile açmışlardı ısısını güneşin gök delinmiş dedi beynim canlanmaya çalışan gülüme artık yapraklarını dik tut sakla dikenini içinde üstünde gezinebilir sonra insan suretindeki ayılar aradaki bulutlar engellemedi çalıdan çalıya konan çalı kuşunu görmeme ne de çocukluğunu yaşayan çocukları diğer çocukları unutmadan en çok da kendilerini taciz eden sürünen göçmenleri nasıl da hızla konup göçüyorduk hayattan bir filmden diğer filme girmeye fırsat kalmadan çok bekleşenler vardı dışarıda ve de pek çok seyirci kim söyleyebilir bize şimdi bütün sahneler görüldüğü gibi yaşandı tekrar çekim yapılmadı ne kadar yaşar kopartılmış bir gül suda duygum ve aklım tartıştı ey toprak yağmur yüklü bir bulut ne kadar yakınsa sana o kadar yakınız.. 11. 04. 2015 / Nazik Gülünay |
gereksiz şeyler girdi araya
arayıştayken bir sürü ben arasındaki beni
bilmediler
yenmez her kuşun eti
ne kadar gerçeği tekmeleyen unsur varsa
girmek istediler
iğne kovuğu bir karanlıktan içeri
ne bulacaklarını umuyorlardı
cok guzel dizelerdi bastan sona
iyiki yaziyorsun
kutluyorum yuregini
sevgiler selamlar
suya bırakılan beyaz bir gülün
dirilişini görmekten başka