SENELERMehtabım, bir gül gibi solduracak yüzünü Ömrün -ki bir yangından çıkmış gibi her günü- Dudağına ’düş’ diye bir hasret türküsünü Nakşederek ağlatır hissiz geçen seneler Her şeye kanacaksın hem ıstırap hem hazza Döndürür zaman seni aşığı yitik saza Pişman edecek gülüm eylediğin bu naza Şimdi tozpembe olan sissiz geçen seneler Zaman bir kuş misali uçuyorken elinden Vedaını fısıldar saçının ak telinden Sana bir şey bırakmaz gözlerinin selinden Yüreğinde bir lamba issiz geçen seneler Artık tebessüm muhal şu üç günlük dünyada Heder ettim gönlümü Mecnun olup Leyla’da Tükenen ömür nerde şimdi hangi hülyada İçimde ağlar oldu sessiz geçen seneler |