İDAM MAHKÛMLARIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sene 1960.Ortaokula gittiğimiz yıllar.Yoksulluk ve fakirlik diz boyu.Şimdiki gençler gülecekler ama, o dönemde
okul malzemelerini satan Demirhan Kitabevinin vitrininin önüne geçer, (kedinin ciğere baktığı gibi) ,vitrindekileri imrenerek seyrederdik. Kurşun kalemle samanlı kâğıda yazı yazarken,kalem çivi gibi kâğıdı yırtar,parlak bir iz bırakmazdı. Silgi ile sildiğimiz yer karalanırdı.Kuşunkalemlerin parlak yazanları,silgilerin silerken karalama yapmayanları da vardı elbette. Yardımcı ders kitaplarını alan olsada çalışsaydık. Şimdiki gençlere armağanımdır. Parasızlıktan alamadığım, Çekoslovak kurşun kalemler. Karalama yapmadan silen, Pelikan markalı silgiler. Metal kutu içerisinde, On iki renk sulu boyalar. Kurşun kalem uzunluğunda, Renk renk boyalı kalemler. Büyük boy resim defterleri. Çizgili , çizgisiz parlak defterler. Hatıra ve şiir defterleri. Pinpon topları , raketler. Mandolin ve flütler. Kurşun kalemi kırmadan açan, İki bıçaklı kalem tıraşlar. Şahane pergel ve cetveller. Türkçe ve fransızca sözlükler. Yardımcı ders kitapları. Şiir kitapları , romanlar. Alamadığım , yazamadığım, Okuyup çizemediğim, Kitaplar , defterler , kalemler. Kâğıdı yırtan kalemimi, Hepinize ceza olsun diye kırdım. İnfazınız , Demirhan kitabevinin, Süslü vitrininde yapılacak... Mehmet Aktaş Teknik Öğretmen 14 Şubat 2007 |