çıplak kadınlar ben ve Allah
dolgun memelerinden zehir akarken
uzun bacaklarını gecenin karanlık sularına salan sarışın, silikon dudaklı bir kadındır umut muhtemelen orospu ikircikli bir tavır sergiliyorum bu durumlarda yüreğim alabildiğince bozkır salkım saçak geçtiğim sokaklar bir isyan bildirisi gibi dilimden düşmeyen ıslık çokça kırmızı bir küfür sarışın daktilo tuşlarında ölüm provaları iyi niyetlerimizi açık artırımla sattığımız bir panayırdır bu dünya yan masaldan çaldım bu bilgiyi diyorum hiç kimse görmüyor benim gördüğümü bütün uzun bacaklı sarışın kadınlar dokunsam ölecekler gibi bakıyorlar yüzüme sanki dokunsam kırılacak meme uçları benzin kokacak öpsem bacak aralarını II. ellerimi uzattığım her dal kuruyor esmer bir rüzgar esiyor sonra çamların ardında çerçiler, yük kamyonları ve hayvan böğürmeleri arasında kuduz bir ürpertidir anılar gözlerimde boynumun altındaki ben ifşa ediyor kimliğimi bütün kentlerin panolarında boy boy resmim oysa kırgın cümlelerimle de bilinirim kaldırımda aynı renk taşlara basarak giden olarakta delişmen küheylanlar bilirim sonra tutundun mu yelesine uçurur dağların doruğuna başak kokulu çocukluğuma bile götürür ter ve gözyaşı ve tuz bütün sermayem ve coca cola kamyonlarından geçer mutlaka lice ’ye çıkan tüm yollarım III. bir Kürt çocuğunun gözleriyle bakıyorum kendime tırnaklarımın neden sarardığını belliyorum neden öfkemi dizginlemiyor Allah günahsız bir elle tutuyorum taşları gözlerimde ayın yakamoz hali kulaklarımda uğultusu şehrin atıyorum kendimi çırılçıplak sulara ve sırf Allah görüyor diye hiç bir kadın öpmüyor dudaklarımı -bileklerimde kararan kanla boğuluyorum - Barış Çiçek |