Ömür Tülü
doğ(r)uyu söylemek bozar devletin bekasını
iki ucu yalanlı bir değnekti hayat aşktan saydık kabuk tutmaz yarayı ölülerimizden bile korkuyorlardı gözlerinin üstünde martı taşıyan çocuklara da kıydılar bu yüzden ayağından vurulan bir minarenin beş vakit okunan ağıtlarında kırgın bir kavmin suratına kan tü’kürdü tarih elini kalbine götüremeyenlerin ülkesinde ölenler sırtlamaz kalanların kahrını her ağaç kendi dalıyla asar kendini her kuş kendi göğünden atlar boşluğa ve her çocuk erken ölür büyükler daha da yaşasın diye ; mülteci bir rüyadır hayat bu yüzden anneler gelincikler toplar kırlarda babalar tütün sarar duvar diplerinde bir ömrü ciğerlerine çeker hiçliğe savurur dumanını d’iline yasak konulur her doğ(r)unun metal kuşların kanatlarından ateşler saçılıyordu dağlara otuz dört kere ölüyordum annemin karnında ve memesinden emdiğim süt fitil fitil çıkıyordu burnumdan tütün kokuyordum kaçak çay ve benzin işte bu yüzden; yorgun bakıyor gözlerim yarına parmaklarımın sarılığından anlıyorum dağlara sevdalanmış eşkıya duruşumu yüzü kendine yabancı bir kuyuda uykuya dalıp uyanmıyorum bu yüzden yağmurlu bir sonbahar akşamında annemin karın boşluğuna gömün beni dağlar ve kuşlar şahit olsun ki sesimi kırlara bağışladım ve rüzgara saçlarımı dağın sesi yalnızlıksa kuşun yalnızlığı ömür tülü ve özendiğim her hayalin sonu hüsran hüzün geçmiyor kapımdan bir an devletin postal izidir sırtımızdaki ve budaklanırız kardeş kavgasında fazla uzamış tırnak gibi ezi(l)di inanç yağmurunda haysiyetimiz tü’kürdü yüzümüze tanrılar ----------arsız kibirlerinde helak olacaklar---- Barış Çiçek |
Duygularınız gönül dolusu bu güzel şiirle anlatılmakta…
Dilekler kutlu Olsun...
Çok çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar…