Ters Ayin
s’aklımda
köhne bir geçmişin derin uğultusu koltuk altlarımda tozlu kitaplar yürüyorum aşk denilen yolu dallarda yaban mersini ve yapış yapış ellerimde incir sütü yaralarımı kavlıyorum güneşin kızıl kıyametinde aşk! günahkar bir dudağın uçkurunda kanayan elma ölüm! suskun bir kavmin yazılmamış kaderiyken ayet ayet okudum gözlerinin sarı yapraklarını ve karasında kül kalıntıları ters ayin ritüellerinden kalma muamma bir sancıydı soysuz ırkın kemiklerini kırarak soluksuz bıraktı bağrımda tütsülen kibri devşirdiğim bulutlardan yağmur sağdım iki dudağın birbirine paralel oluşu utandırmazdı bakır gecelerin kurşuni ayazını ama eflatun büyüsü perde perde inerken gözlerime tanıdım göğ(s)ümü ve doru bir tay gibi çitleri kıran o cevahir kalbi meğer! kadim bir şehir kalıntısıymış ve beyaz parşömenlere yazılır diye sakındığımız ne varsa adı yasağa çıkmış bir sevdanın diş kovuğunda kehribar tütün gibi ezilmiş yasak günah ve ne der elalem kadar uzakta silik harflerle yazılmış bir vahiy iken gözleri ıslığında demlenen keder künyeme kurşun diye yazılır da utanır yarasını göstermekten harlardı yürek ateşini gizemini kaybeden her şey gibi solgun yüzünde kırık camlar ve elleri mermer ve elleri tunç bir kadının terli kasıklarına değmişse de dudakları yani yanılmışsa spartacüs bile her gitmek gitmek değildir yalnız ölüm ısırığıdır boyunda dahilmiş ayrılık en güzel aşklara da anladım |
Dilekler kutlu Olsun...
Çok çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar…