1991
nisan
bütün yağmurlarını bir geceye toplayıp savurdu teni çatlak toprağa karanlığa ses oldu abartılı çiselti ve gövdesinden yarılan geceye bir bebek ağlaması çarmıhladı kendini din’gin bir sancıyla teninde ayın berraklığıyla bir kadın apış arasında vakumlu kanla yumdu gözlerini sonsuzluğa memelerinden kesildi süt kokusu ve mayhoş ürpertisiyle koltuk altlarını serinleten rüzgar durdu birden birden kesildi yağmur ve toprak kapandı içine gün karanlık perdesini kaldırdığında eksilen olmamıştı dünyadan göğsü titan yüceliğinde bir kadın cılız bir çocuğa bıraktı ruhunu nemli toprak kokusuna karıştı anne kokusu gölgelendi kainat devri daim bir döngüde üç kere çaldı zangoç üç kere Meryem denildi taze acıya ki! bozkır yüzlü çileydi yetim salınmak suya ve tahta beşiklerde avutulmaya duasına amin denilmeyen bir kavmin çığlığına el oldu körpe Mezopotamya’nın sarı okyanusuna saçlarını bırakacak kadar büyüdü ve ve. attı kendini dağların karanlık koynuna oy mavi bir rüzgar esse ne zaman onu anımsarım su sızlar çatlaklarımdan yetim bir ülkenin kalbine doğru Barış Çiçek |
Çok çok mutlu dileklerimle kutlarım…
Şiirinizi canı gönülden Beğendim…
………………………………. Saygı ve Selamlar…