gece yarısı ayın hüzünlü dudakları kırılınca suda bozkır tutuşur bir akrep gibi kendini sokardı anlar sarkacında kara bulutların asiliğiyle gökyüzü keserdi rahmetini topraktan sunaklar verirdi tanrılara ölü seviciler ve riya yorumcuları birer yontu ustasıydı ömrümüzün sakalının kirinden irin akıyordu gecenin ve kim bilir kaç yıllık derin uykulardaydık
bir vebal gibi boynumda taşıdığım kanamalı bir iç sesin derin uğultusuydu göz bebeklerime mevzilenen keder kimse bilmiyordu ’gözce’ konuşmasını ve her siren sesinde yok oluyordu benliğim trenlerin peşinden gidince ellerim
s a n c ı l ı bir doğ(r)udan esti ölümün leyl soluğu yer-gök kızılca kıyamet
II.
ecnebi bulutlardan yağmur sağıyordum gün aşırı iklimlerde ki ağzıma çalınan kekremsi bir ağıttı annemden emdiğim süt ak(l)ımın sol t’arafı hınca hınç doluydu kibirle yol güzergahını kalbimden geçirmişlerdi bütün gri masalların ne yana doğrulsam ölü bir bebek gibi sallanıyordu kollarımda masumiyetini yitirmiş düşler
kuy(t)u karanlıktı çıkamıyordum gecenin d/ipsiz kalbinden ki! yağmur yağıyordu durmadan
III.
kelebeğin kanadını kanatan kenevir kokulu karanlıkların kötürüm kuytularında kırıldı kürek kemikleri kesildi kana korku katanların kine kulak kabartmaları
bir zamandı sedef bir gökyüzü altında dört nala koşardım babamın asi’l atıyla gömleğimde nar lekesi yoktu henüz incirden sayardım ağzımdaki buruşukluğu hastane koridorlarında yılgın sara’lı bir çocuğun karın boşluğuma sinmemişti acısı bilmezdim! tohumu filizlendiren kudret neden göz yumardı minik ölümlere
annelerin eli ekmek çocukların buğday kokuyordu bu yüzden
IV.
sözdü sâlâ sesi hoş gelirdi uzaktan ve bazı kadınlar ayak bileklerinde halhal koltuk altlarında eski bir fotoğraf yüzlerinde anne sütünden damgayla her cumartesi ölürdü biraz
oysa yaşam/aktı tüm mecralarda özgürce y a n ı l d ı m y a n ı l d ı m y a n ı l d ı m v u r m a y ı n a r t ı k! ö l d ü m
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kuy(t)u Karanlık şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kuy(t)u Karanlık şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
TEBRİKLER.... Kısa not: "Sunak" sanırım "kurban" anlamında kullanılmış, anlamı "Tanrılara kurban armağan edilen yapı" olarak biliyordum... ŞİİRLEERİNİZİ SESLENDİRMENİZİ ÖZLEDİK, LÜTFEN... Saygılar
gece yarısı ayın hüzünlü dudakları kırılınca suda bozkır tutuşur bir akrep gibi kendini sokardı anlar sarkacında kara bulutların asiliğiyle gökyüzü keserdi rahmetini topraktan sunaklar verirdi tanrılara ölü seviciler ve riya yorumcuları birer yontu ustasıydı ömrümüzün sakalının kirinden irin akıyordu gecenin ve kim bilir kaç yıllık derin uykulardaydık
bir vebal gibi boynumda taşıdığım kanamalı bir iç sesin derin uğultusuydu göz bebeklerime mevzilenen keder kimse bilmiyordu ’gözce’ konuşmasını ve her siren sesinde yok oluyordu benliğim trenlerin peşinden gidince ellerim
s a n c ı l ı bir doğ(r)udan esti ölümün leyl soluğu yer-gök kızılca kıyamet
II.
ecnebi bulutlardan yağmur sağıyordum gün aşırı iklimlerde ki ağzıma çalınan kekremsi bir ağıttı annemden emdiğim süt ak(l)ımın sol t’arafı hınca hınç doluydu kibirle yol güzergahını kalbimden geçirmişlerdi bütün gri masalların ne yana doğrulsam ölü bir bebek gibi sallanıyordu kollarımda masumiyetini yitirmiş düşler
kuy(t)u karanlıktı çıkamıyordum gecenin d/ipsiz kalbinden ki! yağmur yağıyordu durmadan
III.
kelebeğin kanadını kanatan kenevir kokulu karanlıkların kötürüm kuytularında kırıldı kürek kemikleri kesildi kana korku katanların kine kulak kabartmaları
bir zamandı sedef bir gökyüzü altında dört nala koşardım babamın asi’l atıyla gömleğimde nar lekesi yoktu henüz incirden sayardım ağzımdaki buruşukluğu hastane koridorlarında yılgın sara’lı bir çocuğun karın boşluğuma sinmemişti acısı bilmezdim! tohumu filizlendiren kudret neden göz yumardı minik ölümlere
annelerin eli ekmek çocukların buğday kokuyordu bu yüzden
IV.
sözdü sâlâ sesi hoş gelirdi uzaktan ve bazı kadınlar ayak bileklerinde halhal koltuk altlarında eski bir fotoğraf yüzlerinde anne sütünden damgayla her cumartesi ölürdü biraz
oysa yaşam/aktı tüm mecralarda özgürce y a n ı l d ı m y a n ı l d ı m y a n ı l d ı m v u r m a y ı n a r t ı k! ö l d ü m
Barış ÇİÇEK .............................................
Bu güzel şiirinizden dolayı kutlarım... ..................................... Saygı ve Selamlar...