Mütavazi olmalıyız. Çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. Hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- Carnegie
Paylaş
üzümkarası ilhan cihaner'in kendisi tarikatçı balyozcu demiş.balyozu çıkaran kim üzümkarası?taraf gazetesi..necidir bu taraf gazetesi ve yazarları bir numaralı abd ve iktidar yalakaları.balyoz noldu peki fos çıktı.ilhan cihaner neden içeri alındı?çünkü cemaatler hakkında açtığı soruşturma yüzünden.bu soruşturmanın ardından darbecilikle suçlanıyorsa bir savcı; ben direk şunu düşünürüm ki birçok vatandaşım(cemaatçi,şeriat yanlıları hariç) benimle aynı şeyi düşünür:" Cemaatler bu ülkeyi,yargıyı ele geçirmiş.".Peki bu cemaatlerin en zengini kim?Nurcular...E bu adamlar nasıl zengin oldu bu kadar 8 yılda nasıl birden şirketler sahibi oldular diye sormaz mı insan ben sorarım o da bellidir.Desteği abd'dir.talebe yetiştirmek adına ülkede düşünceden aciz insanlar yetiştirerek, beyin yıkayarak asıl darbeyi asıl bölücülüğü asıl vatan hainliğini o cemaatçiler yapmaktadır...!
Karaockedy, sizede bir cift sözüm var. Nasıl ki bazı aklı evvellerin, inaclı, maneviyata önem veren birilerini algıladıkları zaman, dinci gerici yobaz gibi, (aslında sadece kendilerini anlatan) ilkel kelimeleri kullanmaya, kimseyi bu şekilde etiketlemeye hakkı yoksa, sizinde, bir Şair'den bahsederken dinsiz gibi sıfatlar eklemeye hiç hakkınız yok! Size ne olduğunu soran mı oldu? Hem ölene kadar yanında mıydınız? insanları yargılamaya ne hakkınız var?
ne denebilirki saygısızlığın en büyüğünü yapıp sonrada teryağından kıl çeker gibi sıyrılmaya çalışmak. en iyisi aslında demi size göre sustum ve gülüyorun saygılarımla ne saygısı kaldıysa
sizin derdiniz nedir anlamadım lakin...çok sancınızın olduğu belli...
seviyeye inemediğim için üzgünüm...diğer arkadaşlara ve site sahiblerine daha fazla saygısızlık etmek istemiyorum..o nedenle siz bildiğiniz gibi yapın azizim..buyrun...nazım da , necip fazıl da dilinizde...gösterin büyüklüğünüzü.. eyvallah... lakin sataşmak için yer arar gibi durmuyor musunuz...lizeya arkadaşımıza neden öfkelendiniz ki.... olamaz böyle bir şey yaaa...hep haklısınız değil mi...sözünüzün üstüne söz olamaz... buna ancak...:))))))))))))))))))))
Benim 12 Eylüller’im var. Mamak’ında elektrik verilip, Metrisinde ırzına geçilen. Eylüllerim var ki. Hiçbir sabahın bu kadar erken olmadığı. Ve Hiçbir şafağın bu kadar kızıla boyanmadığı. Benim öykülerim var. eylüllere dair olan. İçinde aşk mutluluk ve huzur bulunmayan.
Benim işkencelerim var. adını ne benim koyduğum. Nede yapanların sanat olsun diye yaptığı.
Ve benim itiraflarım var. olmadığım halde öyle istendi diye. -benim ben yaptım dediklerim-
Benim köşklerim var. en azılıların alındığı. Adını Ziver bey koyduğum.
Unutmadan birde benim darbelerim var. Sabah bir ülkücüyü, öğlen bir devrimciyi, akşamda sokaktaki simitçiyi astığım.
Ve şimdi adını bir eylüle kazıyıp Kan damlamış fırçasını. Ağır ağır tual e aksettiren Bir generalim var
bu benim şiirimdir buraya eklememin sebebide barışın asıl olması gereken yönüdür yoksa saygısızlıkla değil
mademki adımı ifade ettiniz, bir iki söz söyleyeyim.
her zaman barıştan ve uzlaşmadan yanayım. tabii ki bu karşılıklılık ilkesine dayalıdır. fakat siz öfkenin gölgesindesiniz, kendinize biraz zaman tanıyın...her şey yoluna girer.
sen bana hat bilrireçek yerde değilsin bu bir. tartışma konusu içinde söylenmiş sözler herkesi başlayıcıdır bu iki saygı sınırlarını aşmaya kalkan sensin bu üç. beni muhatap tutup tutmaman önemli değil bu dört ayrıca muhattap olabilmnek iytiyaçınadasahip değilim sizle bu beş ayrıca sayın lizeya hanım barışla kalın derken alttan alttan ateşi korlamaya kalkmayın buda ekstıradan
haddini bil mekansız...saygısızlık etmekten seni men ederim.. sen üzrine neden bu kadar alındın ki..hayır ..yani anlayamadığım ne gibi bir yaranın olduğu... seni muhattap tutmadım ki ben...tutmam da zaten...endişen hiç olmasın...dilim müsade etmez arkadaşım... sen yine de saygıyla kal...
benim kafam yerinde az öncede dediğim gibi bunu yorumlamak sana kalmadı üstelik şiirin olduğu yerde neden tartışma veyahut dediğin gibi böyle şeyler olamıyormuş şiir her şeydir her şeyde şiirdi lakin sen bunu kavrayamayıp bu şekilde şaçmalayabiliyorsan orası sana kalmış takıl kendine göre
üzgünüm ama sen bu kafayla hiçbişi tartışamazsın...önce bunu idrak et olur mu...şiirin olduğu bir yerde nasıl böyle düşünceler varlık gösteriyor onu da anlamadım zaten...beyne vurmayan fiyakayı ne yapayım ben....!!! kimseye saygısızlık etmek istemezken sınırları zorlamayalım dostum...her insan sizin kadar sınır ötesi olabilir unutma ve hiddetlenme...hiddetin sadece sana...saygısızlık etmeden lütfen...çok şey mi istemişim...!!!ciddn yazık...çok hem de... saygılar...
senin kide kendince olgunluk öylemi kendi kendine böyle fıyakalı ne yazıklarla bir şeyler söylemeye calışıyorsun yazık olan yada olmayan sana kalmamış farkındaysan asıl tartışmaya tartışmaya bu haldeyiz farkındasın yada değilsin ne belli Nazımıda Necip ide biliriz bildiğimizden belkide hiddetimiz ve yargılamak hiç kimsenin üstüne vazife değil
hararet oldukça had safhada...öfkelenince kelimeler anlamından çıkıyor sanırım bu platformda ki arkadaşlar birbirlerini riyakarlıkla suçlayabiliyor...ilginç..bu da bir bakış açısı elbette... ve ne yazık.. görüyoruz ki ne Nazım'dan ne de Necip Fazıl'dan hiç bir şey öğrenmemişiz...bu da iç okumamışız anlamına gelir ki okusak bunları söyleyemezdik...okumadığımız kişileri nasıl yerlerinden ederiz.. her kimliğinden önce bir edebiyat adamıdır ki Nazım..biz de edebiyat defterindeyiz... ne kadar yazık değil mi...!!!!!!!
Cenab-ı Hak Nazım'ı sevenleri ahrette onunla birlikte haşretsin. Ne de olsa kişi sevdiği ile beraber olmayacak mı? "fatih61" onun için, "vatan haini komünist islam düşmanı biri " demiş. Nazım hayranları, hem onu hem Atatürk'ü sevdiklerini söyleyerek riyâkârlık yapıyorlar; çünkü Atatürk ve Nazım ayrı kutuplardı ve birbirlerini sevmezlerdi.
“Sen yanmazsan, ben yanmazsam Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa”
Nazım Hikmet
Nazım burada “karanlık” sözüyle İslamiyet’in aydınlığını kastetmektedir. İslam dini sayesinde bugün ayaktayız. Yoksa hâlimiz Macarlar ve Gagauzlar gibi olurdu.
Nazım Kimdir? Nazım, komünizme âşık, “Beni Stalin yarattı.” diyen, memlekete komünizmi getirmek amacıyla komünist Rusya’ya kaçmış, eşini ve çocuğunu unutmuş biridir. Atatürkçüler, Başbakan ve dahi muhafazakârlar Atatürk’e ve İslam’a karşı tavır almış olan bir komünisti nasıl el üstünde tutabiliyorlar? Getirin Nazım’ın cesedini, Türkiye’nin kalbine gömün; fakat sakın ola ki Süleymaniye’nin bahçesine gömmeyin.
Buyurun Nazım’ın gerçek yüzü:
“Kalbimin yarısı buradaysa doktor Öbür yarısı Çin’dedir Sarı nehre doğru sel gibi inen Maocu orduların içindedir.” Nazım Hikmet İşte bu kadar...
Nihal Atsızın deyimiyle NAzım hikmetof yoldaş kendine göre toplumcu gerçekçi ve ülkenin kötü durumunun sol ideolojiyle kurtulaçağını düşünen düşünce adamı. ayrıca şiirleriylede Türk şiirinde yeni bir devri başlatan şair
Hiç badem gözlü görmesek neyse. Vatanına faydası olmayandan kime ne hayır gelir? Niçin Atatürk'e karşı tavır aldı da ülkeyi komünist yapmak için uğraştı durdu? "Beni Stalin yarattı." diyen bir kişinin hiçbir şeyi lâzım değil.
hakkında o kadar çok şey yazılıp söylendi ki, son yüzyılın en usta şairlerinden biri olması değildi sadece konu...düşünceleri, ideolojisi, aşkları...her şeyi konuşuldu...
fakat düşünce suçu işlediği için memleketinden uzakta garip bir hayat yaşaması en içler acısı yanı oldu..
şimdilerde, başbakan tarafında bile okunuyor şiirleri...eh, okul kitaplarına da girdi neredeyse.
zamanla her şey değişiyor..
ne demişti ustanın biri: değişmeyen tek şey, değişmektir.
1902'de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem üç yaşında Halep'te paşa torunluğu ettim on dokuzumda Moskova komünist üniversite öğrenciliği kırk dokuzumda yine Moskova'da Tseka-Parti konukluğu ve on dördümden beri şairlik ederim kimi insanlar otların kimi insan balıkların çeşidini bilir ben ayrılıkların kimi insan ezbere sayar yıldızların adını ben hasretlerin
hapislerde de yattım büyük otellerde de açlık çektim açlık grevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir
otuzumda asılmamı istediler kırk sekizimde Barış madalyasının bana verilmesini verdiler de otuz altımda yarım yılda geçtim dört metrekare betonu elli dokuzumda on sekiz saatte uçtum Prag'dan Havana'ya
Lenin'i görmedim nöbetini tuttum tabutunun başında 924'te 961'de ziyaret ettim anıt kabri kitaplarıdır
partimden koparmağa yeltendiler beni sökmedi yıkılan putların altında da ezilmedim
951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün 52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü
sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım şu kadarcık haset etmedim Şarlo'ya bile aldattım kadınlarımı konuşmadım arkasından dostlarımın
içtim ama akşamcı olmadım hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana
başkasının hesabına utandım yalan söyledim yalan söyledim başkasını üzmemek için ama durup dururken de yalan söylemedim
bindim tirene uçağa otomobile çoğunluk binemiyor operaya gittim çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye ama kahve falına baktırdığım oldu
yazılarım otuz kırk dilde basılır Türkiye'mde Türkçemle yasak
kansere yakalanmadım daha yakalanmam de şart değil başbakan fakan olacağım da yok meraklısı da değilim bu işin bir de harbe girmedim sığınaklara da inmedim gece yarıları yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında ama sevdalandım altmışıma yakın sözün kısası yoldaşlar bugün Berlin'de kederden gebermekte olsam da insanca yaşadım diyebilirim ve daha ne kadar yaşarım başımdan neler geçer daha kim bilir
Halkımız sevmiyor mu Nazım Hikmet'i? Herkes kendi çevresiyle sınırlı sanırım.Nazım Hikmet'i sevmeyen olduğu gibi, Necip Fazıl'dan da haz etmeyenler var emin olun.Nazım Hikmet büyük bir usta.
Yarı dalgalı deniz olmaz. Deniz ya durulmalı; Ya da kudurmalı. Bıçak ya kınında durmalı; Ya da kemiğe kadar oturmalı. Yarım dudak verilmemeli sevgiliye, Öpülmeyecekse eğer. Sen ya benim olmalısın. Ya hiç kimsenin. Bense ya senin olmalıyım; Ya da yok olmalı.
"nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet. nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. "amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet. nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması, topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Ece Hanım herkes sizin gibi düşünmek zorunda değil.Siz de onun gibi düşünüyor olabilirsiniz .ama halkımız sevmiyor anlayın artık. bugün bir necip fazıl mı yoksa nazım hikmetin mi şiiri daha çok okunuyor .tabiii ki necip fazıl.
yukarıda yapılan yorumlardan cok utanıyorum. arkadaşlar Nazım Hikmet'e vatan haini dediniz ya bunu nasıl söyleyebiliyorsunuz? devam aynen devam biz aynen böyle devam ettiğimiz sürece merak etmeyin gelişmememiz için bir neden olmayacak. siz kendi içinizden bir Türk'e hemde sizden daha çok Türk'e ve tum bu vasıfların yanında bir sanatçı vatan haini damgasını vurabılıyorsunuz. ama yıne aynı sız yabancı bır sarkıcının yada sözde sanatcının sizin basıt tabırınızle hasta olabılıyorsunuz. ve yıne aynı sız gecmıslerı hakkında hıc bı bılgıye sahıp olmadan ınsanları yarıgılayabılıyorsunuz. o yozlasık kulturun gertırdıgı yabancı sanatcınında NAZIM HIKMETINDE hayatları konusunda hıc bır bılgıye sahıp degılsın ama bızım Türk ayrıca sanatcı ayrıca hepınızden adam NAZIM HIKMET'evatan haını damgasını vurabılıyorsunuz. pes dogrusu gercekten. böyle bir sitede böyle düşünceler hala ve bu devirde üzücü...
Yıllar sonra bile onu anlayamamış birilerinin olduğunu görmek üzücü vatan haini diyenlere tokat gibi bir şiirle cevap vermiş şahıs siyasi bir obje değil siyasi bir şairdir kendisi illegal TKP üyesi olmuştur ki şuan ki TKP ile alakası yoktur Stalin karşıtlığı ile bilinmektedir Çin devriminden sonra Mao'nun önderliğindeki kültür devrimi sırasında Çin'deki kitapları yakılmıştır
siyasi tercihini beğenmediğim ve "Trabzon' da bir motor açılıyor / Sahilde kalabalık / Motoru taşlıyorlar / Son perdeye başlıyorlar ! /Burjuva, Kemal''in omzuna binmiş / Kemal kumandanın kordonuna / Kumandan kâhyanın cebine inmiş / Kahya adamların donuna / Uluyorlar / Hav..Hav..Hak..Tu / Yoldaş unutma bunu / Burjuvazi ne zaman aldatsa bizi / Böyle haykırır /Hav..Hav...Hak..Tu" dizeleriyle kendisinden ömür boyu soğumama sebep olmuş şair ve film senaryosu yazarıdır.
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet. Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ." Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla, bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un 66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira. "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim. Vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan, vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın, fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan, vatan tırnaklarıysa ağalarınızın, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa, ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan, vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa, vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim. Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla : Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
KALEMİNİN HİÇ KİMSE TARAFINDAN GÖLGELENEMEYECEĞİ BİR ŞAİR. ONU OKUDUĞUM, ONU '' ANLADIĞIM'' İÇİN ÇOK MUTLUYUM.
AZIZ, FAKAT GEREKSİZ BİR KALABALIKTAN DAHA ANLAMLIYIZ! İYİKİDE HERKES SENİ ANLAMIYOR ŞAİRİM!!! GEREK DE YOK ZATEN...
Hüseyin Bey,hiçbir şey Nazım'ın şairliğini gölgeleyemez. Bazen insanların sanatları ideolojilerini aşar. Sanatın güzelliği de budur zaten. Edebiyat sitesinde yazan bir insan olarak,sanatın dolu taraflı iyimserliğiyle bakmak yakışırdı size. Bu kin ve sadece ideolojiyi odak koyuş niye? Allah'ın sevmeyeceği bu kadar kini,hangi kula kabul ettireceksiniz? Milim sağduyu,bir çekirdek yarısı hoşgörü lütfen!..
Annelerin ninnilerinden spikerin okuduğu habere kadar, yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı, anlamak, sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık, anlamak gideni ve gelmekte olanı.
Nazım Hikmet RAN
asaletiyle beni büyüleyen şiirleriyle beni benden alan en güçlü kalemlerden birisi.....
İskemleler ayakta uyuyor masa da öyle serilmiş yatıyor sırtüstü kilim yummuş nakışlarını ayna uyuyor pencerelerin sımsıkı kapalı gözleri uyuyor sarkıtmış boşluğa bacaklarını balkon karşı damda bacalar uyuyor kaldırımda akasyalarda öyle bulut uyuyor göğsünde yıldızıyla evin içinde dışında uykuda aydınlık uyandın gülüm iskemleler uyandı köşeden köşeye koşuştular masada öyle doğrulup oturdu kilim nakışları açıldı katmer katmer ayna seher vakti gölü gibi uyandı açtı kocaman mavi gözlerini pencereler uyandı balkon toparladı bacaklarını boşluktan tüttü karşı damda bacalar kaldırımda akasyalar ötüştü bulut uyandı attı göğsündeki yıldızı odamıza
evin içinde dışında uyandı aydınlık doldu saçlarına senin dolandı çıplak beline ak ayaklarına senin.
Herkesin mutlaka okuması gerekiyor Nazım Hikmet'in eserlerini diye düşünüyorum. Nazım Hikmet RAN'ın eserlerini hele şiirlerini okumamak çok büyük eksiklik diye düşünüyorum. Üstelik şiirle ilgi iseniz...
Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.
Gözümüzün dilinden anlar,
elimizin sırrını bilirsin.
Namuslu bir kitap gibi güler,
alnımızın terini silersin.
O gider, bu gider, şu gider,
dostluk, sen yanı başımızda kalırsın
NAZIM HİKMET