- "Şimdi yapabileceğim tek şey, ayırt edebilen aklımı sonuna kadar koruyabilmek. Hep dünyaya yirmi elle birden atılmak istedim ve üstelik amacım da onaylanabilir gibi değildi. Bu yanlıştı; şimdi bir yıllık davanın bile bana bir şey öğretemediğini mi göstermeliyim? Bu dünyadan kafası ağır çalışan bir insan olarak mı ayrılayım? Arkamdan davanın başlangıcında ona som vermek ve şimdi, sonunda ona yeniden başlamak istediğimi mi söyleteyim? Bunu söylemelerini istemiyorum. Bu yolda yanıma bu yarı dilsiz ve anlayışsız beyleri verdikleri, gerekli olanı kendime söylemeyi bana bıraktıkları için şükran duyuyorum."
- "İnsan bu dünyada otuz yıl yaşamışsa eğer ve benim gibi hep yalnız başına savaşmak zorunda kalmışsa, o zaman beklenmeyen olaylara karşı bağışıklık kazanıyor ve bunlar yüzünden çok sarsılmıyor; özellikle bugünkü gibi olaylar yüzünden."
Ben yanlış anladığınızı düşünüyorum. Hayır, benim gibi onlarcası sanık ve benim de bir suçlu gibi hareket etmemi bekliyorsunuz. Peki neden? Bana suçumun ne olduğunu bile söyleyemiyorsunuz. Var olmak yeterli bir suç ise, siz de en az benim kadar suçlusunuz.
kapı ağzında durmuş, bir elinde sigarası, diğer elinde mendiliyle sümsük bir protagonist var edilmiş, durmayın, kovun onu aranızdan.