Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Hikayeler" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Hikayeler ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Hikayeler" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Hikayeler ile ilgili "
304
" şiir aşağıdadır.
Ai-Shi planını uygulamaya koymuştu. Bayan Hai'ye her gün hazırladığı karışım çayını hazırlayıp veriyordu. Kızı Yu-Lan ben de o çaydan içmek istiyorum dese de, "Bu çay çocuklara zararlı. Onun için sen içemezsin. Sen yetişkin olursan, büyürsen içebilirsin" diyerek onu ikna etmeye çalışıyordu. Ne bayan Hai, ne de büyük baba Da, ve ne de kocası Chen hiç bir şeyden şüphelenmiyordu. Hatta Chen ve büyük baba Da, bayan Hai ile Ai Shi arasında soğukluğun bitmesinden, bir birlerine çok iyi davranmalarından, gayet mutlu idiler. Huzurlu ve mutlu olan Chen, Yengtze nehrini seyrederken şöyle diyordu, dizeler de... ****************************************** NEHİRLER VE HİKAYELERİ YANGTZE( UZUN NEHİR)
Ai-Shi evindeydi. Eşi ve kızı ile mutluydu. Ancak aklını kemiren kayın validesi Hei'nin yaptıklarını bir türlü unutamıyor ve ona kızı ile birlikte yaptıklarının hesabını sormak istiyordu. Bu düşüncelerle kızını da yanına alarak, tecrübeli ve yaşlı baharatçı Manchu'nun yanına gitti. Ona dedi ki "bana öyle bir zehir ver ki hemen öldürmesin. Bir iki yıl sonra öldürsün" Yaşlı baharatcı Manchu "tamam efendim. Nerede kullanacağınız önemli değil, beni ilgilendirmez. Şu üç otu al. Bunları karıştır tek bir kaba koy. Her gün demleyip bir bardak kime vereceksen ona içir. Sanırım iki yıl içinde o kişiyi yavaş yavaş öldürür. Yalnız bunu vermeye başladığın andan itibaren geri dönüşü yok" dedi. Ai-Shi'de ben de bunu istiyorum zaten" dedi. Otları yaşlı baharatçıdan alan Ai-Shi evine döndü. Kayın validesi Hai'nin dikkatini çrkmemek için ona çok iyi davranıyordu. Ona kendi eliyle ot çayı hazırlayıp içiriyordu. Bu ilgiden Bayan Hai'de çok memnundu. Hele torununu öyle çok seviyordu ki yaramazlıklarına bile göz yumuyordu. *********************************************
Chen kızı Yu-lan ile eşi Ai-Shi'yi yanına alarak yaşadığı topraklara geri döndü. Annesi Hai ve babası Da gelinleri ve yanlarındaki küçük kızı karşıların da görünce çok şaşırdılar. Bay Da gelini Ai-Shi'nin evden ayrılışına anlam verememişti. Kızı Li ve eşi Hai ona farklı şeyler anlatmışlardı. Şimdi gerçeği öğrenmenin tam zamanıydı. Önce oğluna dönüp "bu kız da kim Chen" dedi. Chen ise hafif gülümseyip, gururla "Torunun Yu-Lan" baba dedi. Bay Da ve bayan Hai duyduklarına inanamadılar..Şok olmuşlardı. Kısa bir sessizlikten sonra torununa sarılan bay Da. "ben senin büyük babanım" kızım dedi. Eve girdiler Ai-Shi evi neden terk ettiğini anlattı. Kayın validesi Hai'nin de Lİ den yana tavır aldığını söyledi. Bayan Hai "Beni kandıran Li oldu. Biliyorsunuz arkadaşı Lan ile abisini evlendirmek istiyordu. Biliyorum ben ondan yana tavır alarak hata yaptım. Lütfen beni affet kızım"diyerek özür diledi. Yu-Lan'da babasına, büyük babasına, Baba annesine yavaş yavaş alışıyordu. Yangtze vadisin de her şey güzeldi....Ancak Ai-Shi kayın validesi ve Li'nin yaptıklarını unutamıyordu..... *********************************************
Chen eşi ve kızını da yanına alarak, Ai-Shi'nin evine gittiler. Chen kardeşinin yaptıkları yüzünden Ai-Shi'nin evini terk ettiğini, kız kardeşi Li'nin sel baskınında öldüğünü, yeni ev yaptıklarını, eşinin hamile olduğunu bilmediğini, kızı olduğunu bilmediğini Ai-Shi'ye tesadüfen rastladığını anlattı Bay Da ile Bayan Chun'a. Onlar da kızlarının o dönem de çok çektiğini bayan Hai'nin de Li ile birlikte hareket ettiğini, Chen ile Cen'in evine dönme kararını kızları Ai-Shi'ye bıraktıklarını söylediler. Ai-Shi kızının babasız büyümesini istemediğini, eşi ile dönmek istediğini söyledi anne ve babasına. Babası Da ile annesi Chun kızlarına izin verdiğini söyediler. Chen daha da mutlu oldu.Sevinçten göklere uçuyordu..... ******************************************* NEHİRLER VE HİKAYELERİ
Yol da, salgın dalgın yürüyen Chen bir anda karşıdında Ai-Shi'yi gördü. Kısa bir şaşkınlığn ardından, kendini toparladı. Ai-Shi'bin sıkı sıkı elini tutan ve hiç bırakmayan bir kız çocuğu vardı. Ona bakıp gülümsüyordu. Chen "Kim bu kız" diye soru.Ai-Dhi hiç yalan söylemeden "kızımız" desi. Chen mutluluk ve şaşkınlık içinde kızı Yu-Lan'a bakıyordu. Yu-Lan da şaşırmıştı. Başını kaldırdı, annesine baktı, "anne bu adam sa kim" dedi. Ai-Shi kızından böyle bir soru beklemiyordu. Saha doğrusu böyle bir soru socağını hiç düşünmemişti. Olan olmuştu "Bu senin baban kızım" dedi. Yu-Lan büyük bir şaşkınlık içinde idi. Bu güne kadar babasını hiç görmemişti ve ona babadan hiç bahsedilmemişti. Şaşkındı. O hep Büyük babayı, dedeti görmüştü yanın da. Chen diz çöktü, kızının kollarından tuttu ona sarıldı. "Sen benim kızımsın yavrum. Ben senin babanım" dedi. Yu-Lan bir adım geri çıktı, "bu güne kadar nereeydin" dedi. Chen "Bunu sana sonra anlatırım kızım" dedi. Donra da Ai-Shi'ye "Gidip ailen ile görüşelim" dedi. O da tamam gidelim dediYolda yürürken Chen arada kızına bakıyor, Yu-Lan da gözucuyla babasını süzüyordu. Shen yıllar sonra ilk kez böyle mutlu oluyordu. Eşini ve kızını görmüştü...Bu mutluluğunu şöyle haykırıyor du sizelerde......
Ai-Shi eşinden ayrılmış, anne ve babasının evine dönmüş Chen'den ve onun ailesinden habersiz, sadece karnında taşıdığı çocuğu için yaşıyordu. Aradan 6 ay daha geçmiş, doğumu yaklaşmıştı....ve beklenen gün geldi, Ai-Shi'nin güzel bir kız çocuğu Dünya'ya geldi. Chen'in ise Ai-Shi'nin ne hamileliğinden, ne de çocuğundan haberi vardı. Büyük afette kardeşini kaybetmişti. Evleri yok olmuştu. O yeni evlerinin yapımını düşünüyordu. Ai-Shi çok mutluydu. Güzel kızına manolya anlamına gelen YU-LAN adını koydu.....Bir yıl sonra ilk defa bu kadar mutluydu...Mutluluğunu şöyle dile getiriyordu.... *********************************************** YANGTZE( UZUN NEHİR)
Yangtze nehrinin bu ani taşkını ve, Yangtze havzasında yaşayan 4 milyona yakın Çin vatandaşının hayatını kaybetmesi onulmaz yaralar açmıştı. Milyonlarca insan yakınını arıyor bazısı bulamıyordu. Bu arada Chen'in kız kardeşi, Ai-Shi'nin evi terk etmesine neden olan Lİ de bu büyük su baskının da hayaını kaybedenler arasında idi. Yaraların sarılması, yok olan evlerin yeniden yapılması, havzada hayatın yeniden sürmesi bir kaç yı sürecekti. Bu arada Ai-*Shi'de hamile idi. Chen'den bir çocuğu olacaktı ama Chen'in bundan haberi bile yoktu. Günler bu şekilde akıp gidiyordu. Chen ise yok olan evlerini yeniden yapma telaşına düşmüştü. *********************************************** YANGTZE( UZUN NEHİR)
Chen'in kız kardeşi Li "seni artık bu evde istemiyorum" "Defol git" dediğinde anne Mei hiç sesini çıkarmamıştı. Ai-Shi artık kafasına koymuştu. Chen'i ne kadar çok sevse de, içi kan ağlasa da terk edecekti. Ve öylede yaptı. Hiç bir şey söylemeden evden ayrıldı. Chen ile sürekli çıktıkları tepeye çıkıp, Yangtze nehrine bakıp isyanını kustu. "Tanrım. Bu nehri yükselt, sularını arttır. Bu vasise yaşayan kerkesi suların alıp gitsin. Bana aşkımı çok gören eşimin kardeşi Lİ'yi de al. Orada bir süre otursuktan sonra bulutlar kararmaya başladı. Ai-Shi Anne ve babasının evine döndü. Baba BONG ve anne CHUN kızlarını karşısında görünce şaşırdılar. Ai-Shi'yi dinledikten sonra "bu güne kadar niye gelmedin" kızım dediler ve eve kabul ettiler. Ai-Shi'nin duası kabul olmuştu sanki öyle bir yağış olmuştu ki adeta gök yarılmıştı . Yağmur hiç durmuyordu nehir boyunda yaşayanlar can derdine düşmüştü. Yangtze nehri yükselmiş ve taşmıştı. Önüne ne geçtiyse alıp gidiyordu. Bir haftada vaside hiç bir şey kalmamıştı. Tarihler 1931 yılını gösterirken Yangtze vadisinde 500 bin metre kare alan sular altında kalmış taoplamda 3 Milyon yediyüzbin kişi hayatını kaybetmişti. Ai Shi'nin ahı mı tutmuştu. Duasında Ai-Shi neler söylemişti Yangtze nehrine bir bakalım....
Ai-Shi ve Chen mutluydular. Çünkü evlendiler. Ama bela hala başlarında idi. Chen'in kız kardaşı Li, Ai-Shi'yi nedense sevmiyordu. Onun için abisine layık olan kız, onun arkadaşı olan LAN. Shi ve Chen'i ayırmak için sinsi planlar hazırlıyordu. Bunun için de annesi MEİ'yi kullanıyordu. Bir süre sonra Lİ abisinin eşi Aİ-SHİ'ye hayatı çekilmez hale getirdi. Anne Mei de buna dahildi. Sorunu Chen'e anlatmasına rağmen, durumda hiç bir değişiklik olmuyordu. Çünkü Chen'in annesine karşı aşırı zaafı ve "sadakat töreni"nden sonra saygı ve bağlılığı vardı. Böylece aradan dört ay geçmişti. ******************************************** YANGTZE( UZUN NEHİR) Aİ-SHİ İLE CHEN-(-5-) Aİ-SHİ'NİN FERYADI
Her iki ailenin karar almasının ardından Ai-Shi ile Chen'in annesi Chun ile Mei herkes tarafın iyi tanınan Astroloji uzmanına gittiler. Uzman iki genç için Horoskop hazırladı. 12 burç ile ilgili olan ve gençlerin geleceğine ışık tutacak olan horoskobu alan Chun ile Mei eve gelip düğün hazırlıklarına başladılar. Bir kaç gün sonra Chen'in ailesi Ai-Shi'n,n ailesine çeşitli hediyeler gönderdi. Chen talih ve mutluluğu simgeleyen Kırmızı elbise ve kırmızı ayakkabıları da Ai-Shi'ye göndermeyi ihmal etmedi tabiki. Erkek evinde Yatak odası da özenile bezenile hazırlanılıyordu. Damat tarafından hazırlanan yatağın üstüne, portakal, fındık, fıstık gibi kuru yemiş ve meyveler yerleştirildi. Artık herşey hazırdı. Düğün günü geldi. Gelin kırmızılar içinde Chen'in evine ulaştı. Bahçede yakılan ateşin üzerinden atlayarak, bütün kötülüklerin yandığına ve mutlu olacaklarına inandı. Ardından odaya girdi ve göğe ve toprağa, anne ve babaya, eşler arasında SADAKAT törenleri yapıldı. Mutlululuk içkisini içtiler. Konuklar da tabiki hem mutluluk içkisi hemde mutluluk yemeğini yediler ***************************************** YANGTZE( UZUN NEHİR)