Gündüz seyranlık gece gerdanlık bir kent

Binlerce yıldır farklı din ve dillere mensup vatandaşların ’’hoşgörü’’ içerisinde yaşadığı, daracık sokaklarında dolaşırken mimarisi, tarihi ve görsel değerleri ile insanı birkaç yüz yıl geriye götüren Mardin, son günlerde yerli ve yabancı turistlerin gözde kenti oldu.

Kentin en önemli mekanları olan başta ’’Ulu Cami, Meryemana Kilisesi, Mor Yusuf Kilisesi (Surp Hovsep), Deyruülzzafaran Manastırı (Mor Hananya), Deyrulumur Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Meryemana ve Mor Dimet Manastırı, Zinciriye, Kasımiye ve Sıttı Radviyye (Hatuniye) Medreseleri’’ adeta turistle dolup taşıyor.

Tarih boyunca aralarında Sümerler, Akadlar, Babiller, Hititler, Asurlar, Urartular, Romalılar, Abbasiler, Selçuklular ve Osmanlılara ev sahipliği yapan Mardin’i 2009’da yerli ve yabancı olmak üzere toplam 800 bin kişinin ziyaret etti. Mardin, turistler tarafından bu yıl adeta yeniden keşfedilirken, 2010 yılının 4 ayında kenti 300 bini aşkın kişi ziyaret etti. Yoğun talep nedeniyle oteller ile kamu kuruluşlarına ait misafirhanelerin yapılan rezervasyon nedeniyle haziran ayı sonuna kadar dolduğu belirtildi. Kenti ziyaret eden turistler çok sayıda cami, kilise, manastır türbenin yanı sıra kültürel varlıklarını büyük hayranlık içerisinde incelerken, kente bulunduğu süre içeresinde birkaç asır geriye doğru yolculuk yapma fırsatına kavuşuyor.

-’’DÜNYA KÜLTÜR MİRASI LİSTENE GİRECEK’’-

Mardin Valisi Hasan Duruer AA muhabirine yaptığı açıklamada, kimliğini muhafaza etmiş ender şehirlerden olan Mardin’in mimari miras açısından da dünyanın en güzel yerlerinden biri olduğunu söyledi.

Mardin’in ’’Dünya Kültür Mirası’’ listesine girmesi için eksikleri tamamladıktan sonra yeniden UNESCO’ya başvuracaklarını vurgulayan Duruer, şöyle dedi:

’’Yeni başlattığımız Kentsel Dönüşüm Projesi ile şehri yeniden kimliğine kavuşturuyoruz. Gözü rahatsız eden her şeyi kaldırıyoruz. Tarihi kenti çirkinleştiren beton yapıların hepsini yıkıyoruz. Görsel kirlilik yaratan elektrik direklerini yer altına aldırıp, damların üzerindeki su depolarını ve çanak antenleri ortadan kaldıracağız. Birkaç yıl içinde göze çirkin gelen hiç şey kalmayacak ve Mardin özüne dönecek. Tarihi şehir kendi kimliğine kavuştuğu zaman dünyanın en güzel şehri olacak.

2023 yılı için hedefimiz Mardin’i UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne sokmak ve Avrupa Kültür Başkenti yapmaktır. Biz Mardin’i bir kültür şehri yapmak istiyoruz. Mardin UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girecek. Artık turist, tarihi ve turistik yerleri gezmeyi tercih ediyor. Mardin’i Venedik ve Toledo gibi yapacağız. Mardin bu kapasiteye sahip bir kenttir. Mardin turizm, kültür sanat ve kongre merkezi olacak. Geçen yıl içine Suriye’yi de dahil ettiğimiz Sinemardin Sinema Festivalini yaptık, bu sene yine Suriye’yi dahil edeceğiz. Irak ve İran’ın da içinde olduğu programlar yapacağız. Bir ay önce 20 tanesi Türkiye’den 10 tanesi yurt dışından toplam 30 tane dünya çapında ressam ağırladık.’’

Vali Durer, Mardin’e son dönemlerde yerli ve yabancı turistlerin yoğun talep gösterdiğini vurgulayarak, ’’Yoğun talep nedeniyle haziran ayı sonun kadar otel ve misafirhaneler dolu. Bu talep Mardin’e olan ilgili gösteriyor. Hedefimiz 5 yıl sonra yılda 5 milyon turist ağırlamaktır’’ diye konuştu.

-4 VE 5 YILDIZLI OTEL YAPILIYOR-

Mardin’e olan yoğun talebi fark eden turizm yatırımcıları, bu talebi karşılamak üzere 4 ve 5 yıldızlı otel yapmaya başladı. Hilton oteller zinciri Yenişehir Semtinde Mardin-Kızıltepe kara yolu üzerindeki 30 dönüm alanda 4 yıldızlı Hilton Garden Oteli ile Mardinli iş adamları Bülent Sümer ve Emin Gözü tarafından yaptırılan 5 yıldızlı Erdoba Resort Conventıon Center oteli gelecek yıl hizmete girecek. 12 dönüm alan üzerine yapılan ve 15 milyon dolara mal olacak Erdoba Resort Conventıon Center oteli 226 oda 450 yatak kapasiteli olacak otel aynı zamanda kenti ilk 5 yıldızlı oteli olacak. Bunların yanı çok sayıda girişimci kente turizme yönelik hizmet vermek amacıyla butik otel başta olmak üzere işletme kurmak için çalışmalara başladığı belirtildi.

-PANSİYONCULUK TEŞVİK EDİLECEK

Kültür ve Turizm İl Müdürü Davut Beliktay ise, yoğun talep üzerine tarihi evlerde oturan vatandaşların fazla odalarını pansiyon olarak kullanmaları için girişimde bulunduklarını söyledi.

Berklitay, ’’Bu konuda çalışmalarımız var. Talep eden vatandaşlarımıza pansiyonculuk konusunda eğitim vereceğiz. İlimizde bulunan 1300 turizm işletme belgeli yatak ve bin belediye işletme belgeli ile kurum misafirhanesine ait yatak şu anda tamamen dolu. İlimizi ziyaret edenlerin hepsini maalesef misafir edemiyoruz. Çünkü mevcut yatak kapasitesi yeterli değil. Turistik ve butik otellerin sayısının artması gerekiyor. Bu yönde yatırım yapanlar kısa sürede kazançlı çıkacaktır’’ dedi.

-ESNAF İLGİDEN MEMNUN

Turizm işletmecisi Sabahattin Evrensel de, turizm sezonunun başında olmalarına rağmen dolu ve hareketli geçtiğini belirterek, doluluk oranının turizm işletmecilerini sevindirdiğini söyledi.

Mardin’in turizme bilinçli olarak hazırlanması gerektiğini, bu sektörün sadece otel ve lokantaların varlığı ile değerlendirilmemesi gerektiğini belirterek, turistlerin beklentilerine yönelik tüm alanların geliştirilmesini istedi.

Tuba Turizm Seyahat Acentesi sahibi Mehmet Fatih Saygıner ise, Mardin’e gelmek isteyen yerli ve yabancı turistlerin sayısının sürekli artış gösterdiğini belirterek, ’’Mardin, büyük bir tarihi potansiyele sahip bu nedenle talep çok fazla. Bu talep sürekli artış gösterecek. Bu nedenle alt yapının daha da geliştirilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra kente gelen turistlerin alışveriş yapması esnafa da büyük katkı sunuyor. Bu nedenle biz Mardinliler olarak ilgi dolayısıyla sevinçliyiz’’ diye konuştu.

-GEZİLECEK MEKANLAR

Mardin’i görmeye gelen turistlerin meşhur Reyhani müziği dinleyip, sokakta dolaşırken ilk olarak aklına kenti anlatmak için kullanılan ’’Gündüz seyranlık, gece gerdanlık’’ deyimi geliyor.

Kente gelenlerin görmesi gereken başlıca mekanları 600 yıllık Kırklar Kilisesi, Cumhuriyet Meydanı’ndaki Artuklu dönemine ait 13. yüzyıl yapısı Latifiye Camisi, Zinciriye Medresesi, Şehidiye Medresesi, Hz. Muhammed’in ayak izinin bulunduğu Sıttiradviye Medresesi, 13. yüzyıla ait Kasımiye Medresesi, Ulu Cami ve Deyrulzafaran Manastırı, Mardin’den 30 kilometre uzaklıktaki dünyanın ilk baraj kalıntılarının bulunduğu Dara Harabeleri, Midyat ilçesinin 23 kilometre güneydoğusundaki dünyanın üçüncü büyük manastırı olan Mor Gabriel Deyrulumur Manastırı, Gınnavas Höyüğü, Morin Kalesi, Dimitros Kalesi, Mor Ambaham Manastırı, Yeni Kale, Şirvan Kalesi ve Mor Yakup Kilisesi sıralanabilir.