ÜYELİK GİRİŞİ ÜYE OL
Anasayfa Şiirler Forum Etkinlikler Kitap Nedir? Bicümle Tv Müzik Atölye Arama Blog İletişim Yazılar
Giriş Yap Üye Ol
Mütavazi olmalıyız. Çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. Hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- Carnegie Paylaş
ANASAYFA
ETKİNLİKLER
NEDİR?
TİVİ
BLOG
BİCÜMLE
ATÖLYE
ARAMA

Bir kitap: Tarih Hırsızlığı

"Tarih Hırsızlığı" Jack Goody'nin bir kitabı. Şu anda 95 yaşında olan Goody dünyanın sayıllı antrolopologlarından biri.

7.1.2015

Bir kitap: Tarih Hırsızlığı

Cambridge üniversitesinde profersörlüğe hala devam etmekte. "Avrasya Mucizesi", "Yaban aklın evcilleştirilmesi", "Avrupa’da İslam damgası" ve "Batıdaki doğu" gibi Türkçe’ye de çevrilmiş bilinen tarihe farklı bir bakış getiren kitapları var.
Ben de kabul görenin dışındaki fikirleri daha çok merak ettiğim için bu tür kitapları okumayı severim. Bu kitapın tanıtımındaki şu sözler beni bu kitaba çekti. "Tarih hırsızlığı, tarih yazımı aracılığıyla tarihin batı tarafından ele geçirilişini anlatıyor. Bu "hırsızlık", geçmişin çoğu zaman Batı Avrupa ölçeğinde yaşanmış süreçlere göre kavramsallaştırılıp sunulmasını, ardından da dünyanın geri kalanına dayatılmasını ifade ediyor.
Bazı tarihçilere göre Rönesans’tan, bazılarına göre ise ancak 19. yüzyıldan itibaren küresel ölçekte üstünlüğü ele geçiren Batı’nın bu öne geçişinin nedenlerinin araştırılması 19. ve 20. Yüzyıl tarih yazımının tercihli konularından biri oldu. Jack Goody bu tarihyazımını, Marx, Weber, Norbert Elias, Fernand Braudel, Moses Finley ve Perry Anderson gibi kuramcılar ve tarihçiler üzerinden inceleyip eleştirel bir bakış geliştirirken, "Batı niye üstün geldi? Doğu niye geri kaldı?" sorusunu hem Avrupa-merkezci perspektifi, hem de dayandırıldığı olgusal zemindeki hatalar bakımından çok ciddi bir eleştiriye tabi tutuyor. Demokrasi, kapitalizm, bireycilik ve aşk gibi kurumların bulunuşunu sadece Batı’ya mal etmenin, diğer kültürlere yönelik bir hırsızlık olduğunu vurgulayan Goody, farklı kültürleri bir arada incelemeye olanak verecek ve modası geçmiş basit Batı/Doğu karşıtlaştırmalarının yerini alacak yeni bir karşılaştırmalı yöntem öneriyor. "
Ben de tarihin hep kazananların kaleminden yazıldığını bilerek, geçmişe batının perspektifinden baktığımızı aslında en az batı kadar doğununda tarihin sayfalarında yer alması gerektiğini düşünürdüm. Genel olarak Goody özellikle rönesans ve reform hareketleri beraberinde Aydınlama sonrası batının doğu üzerinde bariz bir üstünlüğü olduğunu herkes gibi kabul ediyor. Ancak 17. ve 18. yüzyıla kadar doğunun birçok yönden batı dan çok daha ileri olduğunu örnekleri ile ispatlıyor. Özellikle Çin, Hindistan, Osmanlı ve Ortadoğu çoğrafyası üzerinde duruyor. Özellikle bu açıdan Osmanlı için çok geniş bir yer ayrılmış kitapta. Goody Osmanlı’nın batıda geri kalmış devlet imajının o dönem için dini nedenlerden
dolayı uydurulmuş olduğunu söylüyor. Özellikle Osmanlı’da ki vergi sistemi ve devlet yönetiminin birçok yönden batıya kıyasla çok daha iyi olduğunu ifade ediyor. İstanbul doğu ile batı arasında bir köprü görevi gördüğü için dönemin en önemli ticaret merkezlerinden biri halindeymiş. Ama bütün bunlardan daha önemli olarak, Osmanlı’nın batıya göre farklı inanç ve kökendeki insanlara batıya göre çok daha hoşgörülü baktığını söylüyor. Buna örnek olarak Osmanlı’nın devşirme olarak farklı devletlerden aldıkları savaş esirlerinin sarayda ve yeniçeri ocağında görev yapmalarını gösteriyor.
Diğer yandan Arapların Yunan devletinden kalma yazıtları önce Arapça’ya sonra da Latince’ye çevirmeleri sonucu Batı bu yazılardan faydalanıyor. Üstelik Araplar Yunanlılar’dan aldıkları bu yazılara kendi katkılarını da ekliyorlar. Böylece batı medeniyetinin ilk adımları atılmış oluyor.
Çin ve Hidistan’daki birçok buluş batılılar tarafaından alınmış yada çalınmış. Örneğin barut, pusula gibi yeni yerler fethetmek ve savaşmak için gerekli buluşlar Çinliler tarafından keşfedilmiş. Ancak bunların günlük hayatta kullanılır hale getirilmesi, örneğin silahın icadı, batıya nasip olmuş. Bunda da neden olarak Goody; Batı Roma imaparorluğu’nun
yıkılmasından sonra batıda kentlerin çöküşü ve feodalizmle beraber rakabetin ortaya çıkmasını gösteriyor. Rekabet sonucu savaş teknoljileri gelişmiş. Bu gelişim aslında çoğunlukla batının doğudan aldığı buluşları geliştirerek olmuş. Doğuda toprak tek bir imparatorun kontrolü altındayken bu rakebetden söz edilemezdi.
Ama Goody’nin batılı tarihcilerde hatta Marks Ve Engels de çelişki olarak gördüğü asıl konu feodalizm-burjuvazi ve kapitalizm sıralamasının sadece batıya özgü olduğu iddasıdır. Goody başta Osmanlı’dan reaya sistemini örnek vererek batıdan farklı olarak doğuda da bireysel toprak sahipliğinden söz ediyor. Aynı şekilde doğudan batıya ticaret sonucu
doğuda da batıdaki kadar olmasa bile burjuvanın olduğunu iddia ediyor. Goody Engels’in protestanlığın İslamiyet’e göre daha esnek olması sonucu batının reform sonrası çok daha özgür olduğu düşüncesine de katılmıyor.
Goddy tarihde dönem dönem belli devletlerin yada bölgenin üstünlüğü ele alabileceğini ama bunun ilalabet sürmeyeceğini söylüyor. Nasıl ki doğu en az 2000 yıl batının haberi olmadan daha gelişmiş olarak yaşamışsa, batıda daha şunun şurasında 200-300 yıldır doğuya göre ileride görünmektedir demektedir. Ama ona göre bu üstünlük Çin’in şu anki durumunu örnek vererek çok da sürmeyecek gibi görünüyor.
Son olarak kitabın bazı bölümleri çok fazla detay içeriyor. Benim sıkıldığım anlar oldu. Ama sakın okumayı bırakmayı düşünmeyin. Zaten Kitabın son bölümünde genel bir özet veriliyor.


Kaynak:
http://blog.radikal.com.tr/kultur-ve-sanat/bir-kitap-tarih-hirsizligi-85081


Yorumlar
"Bir kitap: Tarih Hırsızlığı" haberine henüz yorum yapılmamış.

İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yapın

Bir kitap: Tarih Hırsızlığı ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üye Ol Üyelik Girişi Yap

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.