Küçük bir kitap ve büyük bir şair…
Ümit Yaşar ve küçük şiir kitabı “Aşktan Sonra Hüzün”, normal büyüklükte olan aynı adlı şiir kitabının pek orijinalini bozmadan,...
5.1.2015
Sanırım ilk tanıdığım zaman, 1980’li yılların sonuydu… Sonraları samimiyetimiz 90’lı yıllarda da devam etti. Bu devam ediş, bu birbirini adeta tamamlayan dostluk, anlamlı bir dostluğa, içten bir kardeşliğe büründü! Şu an Marmaris’te ikamet eden ve budunbilim üzerine yazılar yazan değerli kardeşim Raşit Öztürk, ayrıca İzmir’de bulunan, nefesini hep yanımda hissetmesem de şiirsel soluklarını yanımda gördüğüm ve duyumsadığım bir başka değerli kardeşim Atilla Er… 90’lı yıllarda yaptığım radyo programında konuğumdular… Programın süresi iki saatti… Ve inanın o günlerde yaptığım keyifli bir akıştı! Ve sanki yeni başlıyorduk, söyleşiye…
O tarihten sonra her dostum kendilerine özgü yorum ve düşünceleriyle kitaplarına yepyeni ürünler kattılar. Ancak… Evet, kitaplar çoğaldı. Şairler mısralarını birbirine uladı. Sonra bir gün sevgili dostum Ümit Yaşar Işıkhan’ın, şiir kitabının küçüldüğünü gördüm. O kadar ki, dosya ataşı kadar!
Ümit Yaşar ve küçük şiir kitabı “Aşktan Sonra Hüzün”, normal büyüklükte olan aynı adlı şiir kitabının pek orijinalini bozmadan, minyatür hale getirilmiş bir kitap… Aslında bu kitabın “Netekim Aşktan Sonra Hüzün” olarak ismini betimleyen şair kardeşim, kendisinde olduğu gibi, diğer kitaplarında aynı duruşu simgeleyerek, bu kitabında da dik durmayı betimlemiş! Çünkü dik durmak insanın mayasında varsa… Yazdıklarına da yansıtır bu duruşları ve devrimci kişiliğini, düşünüşlerini…
Şair, düşüncelerini kısıtlamaz. Çoğu insandan farklı düşüncelere bürünür ve onu, kategorize edemezsiniz… Üstelik yoğun bir şekilde duygusallık yaşarken… Birden umarsızca girdiği hayal dünyasından, sanki cengâver çıkar! Bu nedenle kalıbı benliğinden öte, suya, sabuna dokunmayan türden ne yazılar yazar, ne mısralarına dem vurdurur ve ne de basiretsiz bir eylem yapar… Dünyanın öbür ucunda olan ve mazlum kardeşlerin acısını dindirmek için, yaşamını adeta hiçe saymış devrimci bir kişiliğe kucak açar, kendi ülkesinin insanlarının da bu kişiliğe yakınlaşmasını, hatta kucak açmasını bekler… O, herhangi bir şair değil, pek oturmayı sevmeyen ve her konuşmamızda da bunu yadsıyan, naif bir eylem adamıdır!
Yukarıda değindiğim konulara hiç çekinmeden sevgili dostumu örnek göstereceğim. Çünkü yakından izlediğim bir insan, bir şair ve bir aşk adamıdır dostum… Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, algılamalar yanıltmasın okuyanı… Ümit Yaşar, salt objeye duyduğu bir aşkı yadsır! O, tüm inanlara, tüm umarsızlara ve tüm estetiksem konulara aşk duyar. Çünkü bir fikir adamı, bir şair ve bir tür sanatçı ruhuyla, duyarlılığıyla hareket eder. Ve salt bir düşüne kendisini kategorize etmese bile, düşüncelerinde özgür bir adamın varsıllığını hep taşır… Üstelik düşüncelerinde hep şu sözcükleri betimler;
“Karanlık yalnızlıklar, sevgisiz aydınlıklardan daha aydınlıktır…”
Ve o güzelim minyatür kitabını, mazlum halkların kardeşi, kardeşim dediği… Ki… Benim içinde öyle… I.Ramirez Sanchez Comandante Carlos’a bağışlamıştır. Elbette, o güzel kitaptan bir de şiir alıntısı yaparak, yazıyı tamamlamak istiyorum! Böylece onun nezdinde tüm bu anlakta olan değerli şair kardeşlerimi de kutluyor, yüreklerine ve kalemlerine sağlık, kuvvet diliyorum…
ÖZGÜRLÜK
Kapılar açılmadı
Gözler soyunmadı pencereden
Bir ırmak serinliği yıkanarak
Uzaklarda
Utangaç bir kızın yanak kızıllığı
Sarılmış dağ özlemi çiçek
Avuçlarında
Tuttu ellerimi uzanıp
Parmaklıklardan
Bir ben görebiliyorum onu
Bir ben sezebiliyorum
Suskun gözlerime
Eşlik eden
Gözyaşlarının süzüldüğünü
…
Uyandım
Avluda sarılmış güneş
Üşüyorum…
O tarihten sonra her dostum kendilerine özgü yorum ve düşünceleriyle kitaplarına yepyeni ürünler kattılar. Ancak… Evet, kitaplar çoğaldı. Şairler mısralarını birbirine uladı. Sonra bir gün sevgili dostum Ümit Yaşar Işıkhan’ın, şiir kitabının küçüldüğünü gördüm. O kadar ki, dosya ataşı kadar!
Ümit Yaşar ve küçük şiir kitabı “Aşktan Sonra Hüzün”, normal büyüklükte olan aynı adlı şiir kitabının pek orijinalini bozmadan, minyatür hale getirilmiş bir kitap… Aslında bu kitabın “Netekim Aşktan Sonra Hüzün” olarak ismini betimleyen şair kardeşim, kendisinde olduğu gibi, diğer kitaplarında aynı duruşu simgeleyerek, bu kitabında da dik durmayı betimlemiş! Çünkü dik durmak insanın mayasında varsa… Yazdıklarına da yansıtır bu duruşları ve devrimci kişiliğini, düşünüşlerini…
Şair, düşüncelerini kısıtlamaz. Çoğu insandan farklı düşüncelere bürünür ve onu, kategorize edemezsiniz… Üstelik yoğun bir şekilde duygusallık yaşarken… Birden umarsızca girdiği hayal dünyasından, sanki cengâver çıkar! Bu nedenle kalıbı benliğinden öte, suya, sabuna dokunmayan türden ne yazılar yazar, ne mısralarına dem vurdurur ve ne de basiretsiz bir eylem yapar… Dünyanın öbür ucunda olan ve mazlum kardeşlerin acısını dindirmek için, yaşamını adeta hiçe saymış devrimci bir kişiliğe kucak açar, kendi ülkesinin insanlarının da bu kişiliğe yakınlaşmasını, hatta kucak açmasını bekler… O, herhangi bir şair değil, pek oturmayı sevmeyen ve her konuşmamızda da bunu yadsıyan, naif bir eylem adamıdır!
Yukarıda değindiğim konulara hiç çekinmeden sevgili dostumu örnek göstereceğim. Çünkü yakından izlediğim bir insan, bir şair ve bir aşk adamıdır dostum… Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, algılamalar yanıltmasın okuyanı… Ümit Yaşar, salt objeye duyduğu bir aşkı yadsır! O, tüm inanlara, tüm umarsızlara ve tüm estetiksem konulara aşk duyar. Çünkü bir fikir adamı, bir şair ve bir tür sanatçı ruhuyla, duyarlılığıyla hareket eder. Ve salt bir düşüne kendisini kategorize etmese bile, düşüncelerinde özgür bir adamın varsıllığını hep taşır… Üstelik düşüncelerinde hep şu sözcükleri betimler;
“Karanlık yalnızlıklar, sevgisiz aydınlıklardan daha aydınlıktır…”
Ve o güzelim minyatür kitabını, mazlum halkların kardeşi, kardeşim dediği… Ki… Benim içinde öyle… I.Ramirez Sanchez Comandante Carlos’a bağışlamıştır. Elbette, o güzel kitaptan bir de şiir alıntısı yaparak, yazıyı tamamlamak istiyorum! Böylece onun nezdinde tüm bu anlakta olan değerli şair kardeşlerimi de kutluyor, yüreklerine ve kalemlerine sağlık, kuvvet diliyorum…
ÖZGÜRLÜK
Kapılar açılmadı
Gözler soyunmadı pencereden
Bir ırmak serinliği yıkanarak
Uzaklarda
Utangaç bir kızın yanak kızıllığı
Sarılmış dağ özlemi çiçek
Avuçlarında
Tuttu ellerimi uzanıp
Parmaklıklardan
Bir ben görebiliyorum onu
Bir ben sezebiliyorum
Suskun gözlerime
Eşlik eden
Gözyaşlarının süzüldüğünü
…
Uyandım
Avluda sarılmış güneş
Üşüyorum…
Kaynak:
http://haberhurriyeti.com/kucuk-bir-kitap-ve-buyuk-bir-sair-89972.html
Yorumlar
"Küçük bir kitap ve büyük bir şair…" haberine henüz yorum yapılmamış.
İlk yorumu siz yapın.
Yorum Yapın
Küçük bir kitap ve büyük bir şair… ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol
Üyelik Girişi Yap