Malatya’da bu yıl kayısı yok, festival var

Malatya’nın en önemli gelir kaynağı ve şehrin simgesi kayısı olmasa da Malatya Uluslararası Film Festivali, beşinci yılında yoluna devam ediyor. Etkinlik, Türkiye’deki festival takviminde yıl sonuna kaldığı için ulusal uzun metraj yarışması biraz sönük geçse de, özellikle yabancı film seçkileri ve uluslararası konukları ile Malatyalılara festival havası yaşatmaya aday.

Malatya’nın sadece Türkiye’ye değil, dünyaya ihraç ettiği kayısı, bu yıl az ürün verdi. Ağaçları soğuk ve don vurduğu için ‘kayısı tarihi’nin en düşük üretimi yapıldı. Birkaç ay önce haberlere yansıyan bu bilgiyi Malatya’da yerinde teyit etme imkânı var. 5. Malatya Uluslararası Film Festivali için erken saatlerde şehre varınca küçük bir çarşı pazar gezmesi, tek başına şehrin simge yükünü omuzlayan kayısının bu yıl daha da kıymetlendiğini gösteriyor. Gün kurusu tabir edilen 1. kalite kayısının geçen yıl bu zamanlar 15 TL olan kg fiyatının bugünlerde 30-35 TL arasında değiştiğini görünce festival dönüşü eşe dosta alınması düşünülen hediye paketlerinin yeniden gözden geçirilmesi gerekecek.

Malatya, kayısı üretiminde sıkıntısı yaşasa da film festivalinde emin adımlarla yoluna devam ediyor. Rüşdünü ispat etmede kritik beş yaşını geride bırakan festivalin açılışı önceki akşam Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapıldı. Serhat Kılıç ve Ayşe Tolga’nın sunduğu gece, festivalin Malatyalılar tarafından iyice sahiplenildiğini gösterdi desek yalan olmaz. Özellikle ilk iki yılında valiliğin inisiyatifiyle yapılan festival, bugün gelinen noktada iktidar ve muhalefet milletvekillerinden yerel destekçilerine kadar benimsenmiş, hatta ulusal ölçekte büyük şirketlerin sponsorluklarını almayı başarmış durumda.

Fakat Türkiye’de kendini gösteren bir ‘festival hastalığı’ burada da var. İstanbul Film Festivali hariç, ülkemizdeki hemen bütün festival törenlerinin alamet-i farikası olan protokol konuşmaları Malatya’da yeniden hortlamış. Oysa şimdi İstanbul valisi olan Vasip Şahin, geçtiğimiz yıl Malatya valisi iken protokol konuşması yapmayarak bu sıkıcı konuşmalara son vermişti. Açılış töreninin ilk 45 dakikası sinemanın ustalarına sinemanın ne olduğunu ve önemini anlatan, kendince ‘yeni’ tanımlamalar yapan protokol konuşmaları ile geçti.

FESTİVALDE TÜRKMENCE VE ÇİNCE DERSLERİ

Malatya Film Festivali’nin yaşına oranla biraz fazla ödül dağıtıyor. Ödül alan isimlerin liyakati konusunda şüphe yok, ancak açılış ve kapanış törenlerinin yarısını bu yarışma dışı ödüller kapsıyor. Bu yıl Malatya’da hiçbir karşılık beklemeden yıllardır sinema alanındaki hemen herkesin yardımına koşan Sadi Çilingir, yönetmen Necip Sarıcı ve Prof. Dr. Sami Şekeroğlu Emek Ödülü aldı. Sağlık sorunları nedeniyle törene katılamayan Şekeroğlu’nun ödülünü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema TV Merkezi Müdürü Prof. Dr. Asiye Korkmaz aldı. Yeşilçam’ın emektar oyuncuları Selda Alkor ile İzzet Günay, Malatyalı yönetmen Ünal Küpeli ve Türkmen sinemasını dünyaya tanıtan usta yönetmen Hocakulu Narlıyev’e de bu yılın onur ödülleri takdim edildi. Hocakulu Narlıyev’in ödül konuşması sırasında bir çeviri krizi yaşandı. Narlıyev’in sözlerini çevirmesi için sahneye çıkan çevirmenin de bir çevirmene ihtiyacı olduğu anlaşılınca iş işten geçmişti bile. Açılıştaki çeviri krizinin ardından dün de Çinli yönetmen Zhang Yimou’nun ‘Yuvaya Dönüş’ filminin gösteriminde altyazı sorunu çıktı. Türkçe altyazısı olmayan film İngilizce altyazıyla gösterilince salonda bulunan Yılmaz Atadeniz ve Yılmaz Köksal gibi Yeşilçam emektarları “Çince öğrenmeye mi geldik?” diyerek tepkilerini esprili bir şekilde ortaya koydu. Neyse ki festivalin danışma kurulunda yer alan İhsan Kabil de seyirciler arasındaydı ve gösterim tıpkı Serra Yılmaz’ın yıllar evvel İstanbul Film Festivali’nde yaptığı gibi, İhsan Kabil’in simültane (anında) çevirisiyle gerçekleşti.

Festivalin açılış töreni Ahmet Giray Yılmaz’ın Yeşilçam filmlerinden esinlenerek hazırladığı Sinema Kostüm Defilesi ve Serkan Çağrı’nın mini konseriyle sona erdi.

130’a yakın filmin gösterileceği 5. Malatya Uluslararası Film Festivali sergiler, söyleşiler ve atölye çalışmalarıyla 27 Kasım Perşembe akşamına kadar devam edecek. Ulusal, uluslararası, belgesel ve kısa film yarışmalarının yapılacağı festivalin Ulusal Uzun Metraj Yarışma Bölümü’nde dokuz film yarışacak. Annemin Şarkısı, Balık, Toz Ruhu gibi yapımların da yer aldığı yarışmada en iyi filme Kristal Kayısı ödülünün yanı sıra 50 bin TL para ödülü verilecek. En iyi yönetmen ödülü 10 bin TL, en iyi kadın oyuncu, erkek oyuncu, müzik ve senaryo ödülleri ise 7 bin 500 TL. Uluslararası Uzun Metraj Yarışma Bölümü’nde en iyi film ödülü 12 bin dolar, kısa ve belgesel filmde ise 5 bin TL olarak belirlendi. Ulusal Uzun Metraj Yarışma Bölümü’nün jüri başkanlığını yönetmen Erden Kıral yaparken, festivalde seyirci oylarıyla belirlenecek filme de Kemal Sunal Halk Ödülü verilecek.

Ulusal uzun metraj yarışma filmleri

Annemin Şarkısı

Balık

Toz Ruhu

Gittiler: Sair ve Meçhul

Beni Sen Anlat

İçimdeki İnsan

Karınca Kapanı

Kırlangıçlar Susamışsa

Netekim Karakolu