ÜYELİK GİRİŞİ ÜYE OL
Anasayfa Şiirler Forum Etkinlikler Kitap Nedir? Bicümle Tv Müzik Atölye Arama Blog İletişim Yazılar
Giriş Yap Üye Ol
Kapitalistler öylesine para delisidirler ki, bize bir gün onları asacağımız urganı bile satarlar. (Mao) Paylaş
ANASAYFA
ETKİNLİKLER
NEDİR?
TİVİ
BLOG
BİCÜMLE
ATÖLYE
ARAMA

En lezzetli sergi

“Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Çikolatanın Lezzetli Tarihi”, çikolatanın hikayesini anlatmaya hazırlanıyor

3.1.2014

En lezzetli sergi

Türkiye’nin ilk çikolata tarihi sergisi olma özelliğini taşıyan “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Çikolatanın Lezzetli Tarihi” başlıklı sergi İstanbul Saint-Joseph Fransız Lisesi’nde açılıyor.

Kadıköy’de 7 Ocak’ta açılacak sergi, mucize yiyecek çikolatanın bilinmeyen yönlerini mercek altına alırken çikolatanın İstanbul ve Anadolu’daki yolculuğunu tarih, sanat ve tatlı severlerle buluşturmayı amaçlıyor. İlk kez sergi için ulaşılan İsviçre Vevey’deki arşivlerde ve Osmanlıca kaynaklarda yürütülen uzun araştırmalar sayesinde hepimizin yüzünü güldüren çikolatanın ilginç hikâyesi gün ışığına çıkıyor. Eğlenceli bir mekân düzenlemesiyle sunulacak olan sergi, çikolatanın Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan hikâyesinin başrol oyuncularını, karşılaşılan zorlukları ve eğlenceli anekdotları içeriyor.

Bundan yıllar önce SaintJoseph Fransız Lisesi’nin bir geleneği vardı: Çikolatalı ekmek ve kahveyle ikindi kahvaltısı. Nitekim lisenin mezunları her yıl bir araya geldikleri günü hâlâ “Çikolatalı Ekmek Günü” diye anıyorlar. 7 Ocak’ta okulda başlayacak olan serginin ilham kaynağını da tadını hiç kaybetmemiş olan bu gelenek oluşturuyor.

SERVET-İ FÜNUN’DAN ÇİKOLATA ÖNERİSİ

Servet-i Fünun Dergisi’nin 1 Eylül 1904 tarihli 697’nci sayısında çikolata şöyle anlatılıyor: “Çikolata kakao denilen ağaçların badelerinden yapılır. Bu badeleri kavurup öğütürler ve sonra da şeker ve vanilya ve bazen de süt ilave ederek bildiğimiz çikolatayı yaparlar. (...) Çikolata istimalinin bizde günbegün tezaid etmesini şayan-ı memnuniyet görmek lazımdır. Çikolatayı en muvafık olmak üzere sabah kahvaltısında sütlü çikolata şeklinde içmek lazımdır.”

1904 yılında Servet-i Fünun’un hararetle teşvik ettiği çikolata tüketimi, gazetenin haberinden de anlaşıldığı gibi Osmanlı topraklarında yeni değildi. Çikolata 19. yüzyıldan beri “bilinen” bir şeydi. Onu ilk olarak alafranga kahvelerde sunulan, özellikle soğuk havalarda sevilen, hatta doktorların da tavsiye ettiği bir içecek olarak tanıdı Osmanlı. Hatta öyle ki; dönemin hekimleri; “Kat kat esvab giyip hamallık etmektense her sabah çikolata ile mükemmel bir kahvaltı etmek her halde daha iyidir” dedi.

İLK FABRİKA 1927’DE

19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren Avrupalı çikolata firmaları Osmanlı pazarına girer, piyasa çikolata reklamları, hediye kampanyaları, ücretsiz tadımlarla renklenir. 1905 yılında Sultan 2. Abdülhamid’in tedarikçisi unvanını almayı başaran Nestle, 1927’de Feriköy’de ilk çikolata fabrikasını kurar. Genç Cumhuriyet Şark Çikolataları gibi yeni markaların fabrikalarının kuruluşuna da tanıklık eder.

Victoriat, Tobler, Zurcher, Faverger, Cadbury, Menier, Elite gibi markalar ve hatta taklitleri yaratıcı reklamları ve kampanyalarıyla Cumhuriyet’in ilk yıllarında kıyasıya rekabet halindedirler. Bu sırada eski adıyla L’Orient, yeni adıyla Baylan gibi pastaneler ise çikolata zanaatını başka bir ölçek ve gelenekte yaşatmakta ve geliştirmektedirler. Saadet Özen’in küratörlüğünü üstlendiği, çikolatanın hikâyesini anlatan sergi 7 24 Ocak tarihleri arasında Moda-Kadıköy’deki Saint-Joseph Lisesi Sergi Salonu’nda gezilebilir.

“Türkiye’nin ilk çikolata tarihi sergisi” 24 Ocak’a kadar açık kalacak

Yorumlar
"En lezzetli sergi" haberine henüz yorum yapılmamış.

İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yapın

En lezzetli sergi ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üye Ol Üyelik Girişi Yap

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.