ÜYELİK GİRİŞİ ÜYE OL
Anasayfa Şiirler Forum Etkinlikler Kitap Nedir? Bicümle Tv Müzik Atölye Arama Blog İletişim Yazılar
Giriş Yap Üye Ol
Kavramak için görmek, görmek için de dikkatle bakmak gerek! - Pitigrilli Paylaş
ANASAYFA
ETKİNLİKLER
NEDİR?
TİVİ
BLOG
BİCÜMLE
ATÖLYE
ARAMA

Markethink ya da Farkethink !

“Yeni nesil pazarlamanın bütünsel deneyimine hoş geldiniz...”

1.2.2012

Markethink ya da Farkethink !

Kitap Hakkında

“Nasıl bir kitap okuyacaksınız?

“Yeni nesil pazarlamanın bütünsel deneyimine hoş geldiniz...”

Yeni nesil pazarlama, artık her şeye başka bir pencereden bakıyor. Temelde, tüketici satın alma karar mekanizmaları üzerinden hareket ediyor.
Satışın artık bir bilimsel disiplin olarak ele alınması gerektiğini ifade ediyor. Bilinçdışı kuvvetlerin dinamiğini de anlamamız gereğine dikkat çekiyor.
Alışılmış reklamcılık anlayışının da sarsılması gerektiğini düşünüyor. Pazarlama zekâsına, marka aklına inanıyor. Metaforların ve dolayısıyla nöro marketing’in gücünü biliyor.
Reklam dilinin tutum yaratma konusundaki etkisini, yaratıcılığın ikon markalar yaratma konusundaki katkısını ele alıyor. Bütünleşik pazarlama iletişiminin marka oluşumunda bir çatı olduğunu kabul ediyor,
dijital pazarlamanın gücüne dikkat çekiyor. Duyuların ve duyguların tüketici tercihlerini nasıl etkilediğini söz konusu ediyor.
Ve bunların hepsini deneyimlere deneyim yaşatmayan her marka, ölmeye adaydır…Bu yaklaşımların sonucunda şunu ekliyor:

Markaların tüketiciyle doğrudan iletişime geçtikleri satış noktaları, etkinlik pazarlama unsurları, yeni teknolojik imkânlar aracılığıyla
samimiyet ve şeffaflık temelli sosyal ağlar ve mobil pazarlama unsurları, bugün önemli birer deneyimsel pazarlama aracı olarak karşımıza çıkıyor. Yeni medyaların çeşitli duygusal deneyimler oluşturmaya
uygun kanal yapısı, markaların önüne bir fırsat olarak ortaya çıkmıştır. Bu medyaların yaratıcı, sürprizli, merak ettirici, cezbedici ve kışkırtıcı olabilme durumu, deneyimsel pazarlamaya çok uygun.
Tüm bu pazarlama aktiviteleri aynı zamanda tüketicinin 5 duyusu ile de destekleniyor.

Türkçe marka ve pazarlama yazınına ilişkin en kapsamlı ve çarpıcı kitaplardan biri…

İşte Uğur Batı kitabında tüm bu deneyimsel pazarlama unsurlarını bol örnekle açıklıyor. Çarpıcı anekdotlarla anlatıyor. Her bölümün sonunda markalara
deneyimsel ve duyusal olmayı nasıl başarabilecekleri konusunda öneriler sunuyor. Kariyerinde reklam yazarlığı, yaratıcı yönetmenlik, marka uzmanlığı,
danışmanlığı ve öğretim üyeliği gibi reklamcılığın neredeyse tüm taraflarında bulunmuş olan Uğur Batı, kitabında reklam yazarlarına, tasarımcılara,
reklam yaratıcılarına, marka uzmanlarına ve diğer tüm pazarlama profesyonellerinin yanı sıra iletişim öğrencilerine de sesleniyor.

KİTAP HAKKINDA YORUMLAR

Gözümüz rengi ve formu, kulağımız sesi, dilimiz tadı, burnumuz kokuyu ve parmaklarımız dokuyu algılamamızı sağlar. Bugünün uzaktan iletişim teknolojisi
henüz gözümüz ve kulağımızı besleyebilen yeteneklere sahip olmasına rağmen onun kitlesel yanı hepimizin işini kolaylaştırıyordu.
Oysa üç duyunun devre dışı kaldığı, diğer ikisinin ise ancak aracı medyumlar yoluyla alıcı pozisyonuna geçtiği bir iletişim holistik bir algı yaratamazdı.
Duyusal markalama, hem tüm duyuları aynı anda harekete geçiren hem de temasın sağladığı sıcaklığı keyifli bir deneyime dönüştüren imkânlarla konvansiyonel
yaklaşımların eksikliğini ve yetersizliğini gözler önüne seriyor. Uğur Batı, bir iletişim profesyoneli olarak elde ettiği birikimi bir akademisyen uzmanlığı ve
duyarlılığıyla harmanlayarak bu alanda yepyeni ufuklar açıyor hepimize.

A. Selim Tuncer
Genna MCG Ajans Başkanı

"Bu kitap, bugünün dünyasında satış yapmak isteyen tüm markaların referansı olmalı. Neden yaşanmışlıklardan ders alıp hedef kitlenizle duygusal
bağlantı kurmanız gerektiğini çok net anlatmakta."
 
Asuman Bayrak
Marjinal Porter Novelli
Ajans Başkanı

"Bir mağaza için vitrin ne kadar önemliyse, Pazarlama iletişimi için de bu kitap o kadar önemli ve gerekli."

Ateş İlyas Başsoy
Reklam Yaratıcıları Derneği Başkanı

Çok şanslısınız! Eğer bir marka yöneticisi, reklamcı, doğrudan pazarlamacı ya da halkla ilişkiler alanında çalışan biriyseniz, şu anda elinizde tuttuğunuz kitap
size markalarla tüketiciler arasındaki ilişkide önemli bir deneyim yaşatacak.

TheBrand Age Genel Yayın Yönetmeni olarak, dünyadaki tüm yayınları


olmasa da büyük kısmını içerik olarak takip ediyorum. Çünkü bilgi açısından beslenmek ve okurlarımızı da beslemek zorundayız.
Uğur Batı’nın “Deneyimsel Pazarlama ve Duyusal Markalama” eseri, açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, dünyanın sayılı kaynakları arasında yerini alıyor.

Kitabın ilk kopyasını okurken, deneyimsel pazarlamanın tüketici için nasıl bir “hedonik dünya” yarattığını daha net anladım. Marka yöneticileri, markanın satış ekibinden
farklı bir bakış açısına sahiptir. Çünkü satış eylemi sezonluk bir süreci kapsar. Bir değiş tokuş sürecidir. Zamanı kısıtlı, sürelidir.
Satış ekibi ve yönetimi, o süre içinde markanın iletişimine değil, ürünün satılmasına odaklanırlar. Oysa marka sadece bugünü değil, geleceği işaret eder. Bu
nedenle de markanın tüketicileriyle kurduğu iletişimde, onların zihninde kalması ve ihtiyaç duydukları anda da hemen belleğe geçmesi gerekmektedir.
İnsan zihninin tatmin olma, haz alma mekanizması tüm ihtiyaçlarında geçerli. Deneyimsel pazarlama duyuları tatmin ederek, tüketiciyle sadece iletişim kurmaktan çok daha fazlasını gerçekleştiriyor.
Marka yöneticileri için bu kitabın temel faydası bu. Markalar tüketicileriyle duyuları üzerinden nasıl bir bağ kurabilirler? Bunun cevabını kitabın tamamında bulabilirsiniz.

Bu kitabın bir ikinci faydası da teorik olduğu kadar gerçek yaşamın içinde yer alması. Uğur Batı’nın diğer kitaplarındaki yazım kurgusu bu kitapta da başrolde.
Bu sayede, kitabı okurken temel kavramları doğru algılıyor, iş yaşantımızda bunları nasıl hayata geçirebileceğimizi kolayca anlayabiliyoruz.

Deneyimsel pazarlama ve duyusal markalama dünyasına hoş geldiniz…

Bülent Fidan
Safari Creative Yaratıcı Yönetmeni, RYD Eski Başkanı

Sanıyorum günümüzde marka nedir sorusunun en iyi cevabı; 
’markanızın tüketicilere yaşattığı deneyimin toplamıdır’ olmalı. 
Bu güncel kavram biz reklamcıları da yakından ilgilendiriyor. 
Çünkü -tıpkı ürününün ambalajı ya da satış sonrası hizmeti gibi- reklamlar da 
markanın sunduğu deneyimin bir parçası olmak zorunda. 
Uğur Batı, bu yenidünya düzenini, çok kıymetli bir çalışmayla ve mükemmel
bir zamanlamayla bize sunuyor. 
Pazarlama üzerine kafa yoran herkesin mutlaka okumasını tavsiye ederim. 

Demir Karpat Polat

“Kan çıkmazsa para yok!” Karpuz almadan önce kestirip içine bakan bir millet var mıdır acaba? Ya da göz hakkı diye,
herhangi bir bahçenin önünden geçerken elmaların tadına bakan başka bir ulus? Bilsek de bilmesek de, kabul etsek de etmesek de, her markanın, her ürünün,
her hizmetin birden fazla duyuya seslenen bir ruhu, hatta bir kokusu vardır. Dokunmanın, hissetmenin, yaşamanın ötesinde bir ruhu, gözünüzde canlandırdığınız görselinin yanında bir hissi vardır. Bütün mesele, o hissi, o duyguyu, o deneyimi pazarlamanın bir unsunu olarak yaşatmakta, o kokuyu karşıya geçirmekte. Deneyimsel
pazarlama, -özellikle Türkiye’de- hep bildiğimiz, hep uyguladığımız, hep gördüğümüz ama ismini yeni yeni koyduğumuz bir yol. Uğur Batı, bu yolun ana hatlarını çıkartıyor bize, dehlizlerine götürüyor. Deneyimsel pazarlamanın bizim kodlarımızdaki, bizim coğrafyamızdaki karşılığını çıkartıyor, iyi ki de yapıyor, iyi yapıyor.

Ender Emiroğlu
Reklam Yazarı, Yaratıcı Yönetmen

İşte kitabı özetleyen tek cümle; “Deneyimsel pazarlama bir davettir, markanın dünyasına katılması için tüketiciye yapılan bir davet.”

Uğur Batı bu cümlesiyle bizi bir okuma deneyimi yaşamaya davet ediyor.

Bu deneyimde başkaldırı var. Deneyimsel pazarlamayı etkinlik, saha ve sosyal medya çalışmaları eksenine sıkıştıranlara karşı bir duruş var.

Pazarlamanın ortasından çizgi geçirenlere, ürün geliştirmeyi pazarlama sınırları dışında görenlere bir cevap.

Marka deneyimi sanki ürün kullanımından başlamıyormuş, ambalajı açmak bile başlı başına bir deneyim değilmiş gibi. Satış elemanının tavrı veya kullanıcıların olumsuz deneyimleri, satın alma kararını etkilemezmiş gibi.

Bu deneyimde çelişki var. Gündelik hayatı estetikleştirme projesinden yola çıkarak yaşam tarzına bağlanan bir yol var. Yaşam tarzı dediğimiz ne ki? Mekânı, zamanı ve eşyayı kullanma tarzı. Üretmekten çok tüketmekle alakalı bir tarz. Üretebilsek de, tüketmediğimiz sürece bir hiçmişiz gibi.

Bu deneyimde fikir var. Baudrillard, Venkatesh, Featherstone, Beigbeder, Ritzer, Cahney, Pine, Gilmore, Harvey, Schmitt ve birçoklarının süzülmüş fikirleri. Üstünde yeterince düşünürsek pazarlamanın şifresini çözebilecekmişiz gibi.

Yorumlar
"Markethink ya da Farkethink !" haberine henüz yorum yapılmamış.

İlk yorumu siz yapın.

Yorum Yapın

Markethink ya da Farkethink ! ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üye Ol Üyelik Girişi Yap

Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.